GenelKıbrısManşet

Rahvancıoğlu: Halil Bey, Halil Bey! Personelinize verdiğiniz idari iznin parasını bu toplum ödüyor


Bağımsızlık Yolu Genel Sekreter Yardımcısı Münür Rahvancıoğlu, Başbakanlık Denetleme Kurulu Başkanı Halil Talaykurt‘un ‘Hak ile batılın savaşı ahirete kadar sürecek‘ ifadeleriyle adeta ‘cihat‘ ilan ettiğini söyleyerek, din ersine gitmek için mesai saati içinde idari izin verdiği personelin maaşını da cebinden ödemesi gerektiğini belirtti

Rahvancıoğlu:

Sosyal medya hesabından açıklama yapan Rahvancıoğlu, Özgür Gazete‘nin haberinden sonra Başbakanlık Denetleme Kurulu Başkanı Halil Talaykurt’un açık bir itirafta bulunarak her çarşamba kendi bilgisi, onayı, izni ve iradesi dahilinde personelinin görev yerini terk ederek, bir dinin bir mezhebine ibadet etme pratiği geliştirdiğini kabul ettiğini belirtti.

Rahvancıoğlu, “Halil Bey bunun zorla değil, ‘gönüllü’ olarak yapıldığını iddia ediyor. Kendisinin ‘hak ile batılın savaşı ahirete kadar sürecek’ ifadesinden de anlaşılabileceği gibi, ülkemizi bir din çatışması içerisine sürüklemek gibi bir algısı var ve gene savunucusu olduğunu ifade ettiği din, bu ‘savaşı’ cihat olarak niteliyor. Cihat sırasında da ‘yalan söylemek, takiye yapmak’ inananlara mubah sayılıyor” dedi.

“Halil Bey, Halil Bey! Personelinize verdiğiniz idari iznin parasını bu toplum ödüyor”

Rahvancıoğlu şöyle devam etti;

“Halil Bey’in, toplumumuza cihat ilan etmiş bir fanatik olarak, bağlılığının Anayasa’ya, kamu görevlileri yasasına değil; ‘gökten ve gaipten gelen’ bazı sözlere olduğunu kendisi itiraf ettiği için, ‘gönüllülük’ iddiasının da, cihadın gereği bir yalan olması şaşırtıcı sayılmaz

Ancak ‘Personelim istedi ben de her çarşamba idari izin verdim’ diyen Halil Bey’in Müslümanlığı da ‘cevizcinin çuvalından’

Halil Bey, Halil Bey!
Personelinize verdiğiniz idari iznin parasını bu toplum ödüyor. Personeliniz çok gönüllüyse, iznini yazar, istediği konferansa katılır. Kimsenin de buna bir diyeceği olmaz.

“Personelinizin gönüllüğü, ibadeti ‘beleşe’ getirecek kadarsa maaşını cebinizden ödersiniz, olur biter”

Personelinizin gönüllüğü, ibadeti ‘beleşe’ getirecek kadarsa ve siz de bu konferanslara katılmalarını çok istiyor, bugüne kadarki günahlarınızı sevaba çevirecek olanın bu olduğunu ümit ediyorsanız; o zaman da mesai saatinde iş yerinde olmayan personelinizin maaşını cebinizden ödersiniz, olur biter.

Bu halkın ensesinden Müslümanlık taslayacağınıza; sizin ve personelinizin, azap çeken vicdanlarınızı rahatlatmak için katıldığınız konferansın parasını bu halka ödetme hakkını nereden bulduğunuzu açıklayın.

“Aslına bakarsanız o kurumlarda yeriniz yoktur”

Siz kişisel görevinizin kamu kurumlarında iş yapmak olmadığını düşünüyor olabilirsiniz. Aslına bakarsanız, gerçekten de o kurumlarda yeriniz yoktur.

Yeter ki hem oralarda olmayıp hem de kamu bütçesinden ödenmeyi kendinize hak bilmeyin. Kendi cebinizden ve kendi bütçenizden yaptıktan sonra, nereye isterseniz gidin, eksikliğinizin hissedilmeyeceğinden emin olabilirsiniz”

Neler olmuştu?

Din İşleri Başkanı: Rica ediyoruz, devlette işe alıyorlar

 











Başa dön tuşu