Dünya Tsunami Farkındalık Günü münasebetiyle Çarşamba günü yaptığı açıklamada, Akdeniz’de tsunami riski Pasifik ve Hint Okyanuslarından daha düşüktür, ancak bunun gerçek bir olasılık olduğunu söylendi.
Avrupa sularında tsunamiler, Afrika Plakasının Avrasya Plakasının altında kuzeye doğru sürüklenmesinin neden olduğu depremler nedeniyle meydana gelecektir.
Akdeniz, yalnızca bölgenin sismik olarak aktif olması nedeniyle değil, aynı zamanda kıyı limanlarının yüksek riskli tsunami merkez üslerine çok yakın olması nedeniyle tsunamilere karşı savunmasız olarak kabul edilebilir.
Kıbrıs Oşinografi Merkezi müdürü Giorgos Georgiou’ya göre, Akdeniz’de meydana gelen bir deprem, bir saat içinde Kıbrıs’a ulaşabilecek bir tsunamiyi tetikleyebilir ve elektrik santralleri ve kimya fabrikaları gibi endüstriyel binaları boşaltmak ve kapatmak için çok az zaman verebilir.
1202, 1222, 1303 ve 1953’te adanın kıyı şeridi tsunamiler tarafından vuruldu. 1953’te Baf’ta 40 kişinin hayatını kaybettiği yıkıcı bir çifte depremden sonra meydana geldi. Yaklaşık 1 metrelik küçük bir dalga oluşturdu.
Şu anda Kuzey Atlantik ve Akdeniz bölgesinde İtalya, Fransa, Türkiye ve Yunanistan’da bulunan dört sertifikalı tsunami uyarı ve bilgi merkezi bulunmaktadır.
Bu merkezler tarafından tsunami tespit edilmesi durumunda sistem içerisinde üye ülkelere otomatik uyarılar gönderilmektedir.
Bu uyarılar, ulusal afet müdahale planlarını harekete geçiren sivil savunma organları tarafından alınır.
Jeolojik Etüt Dairesi, Yunanistan ve İtalya’daki uyarı merkezlerine ve Kıbrıs’ın Sivil Savunmasına gerçek zamanlı bilgi sağlar.
Akdeniz’de kaydedilen en büyük tsunami dalgası, Ege Denizi’ndeki Yunan adası Amorgos’ta meydana gelen bir depremden sonra 1956’da gerçekleşti.
Deprem, maksimum 30 metrelik bir artışla büyük bir tsunamiyi tetikledi. Deprem ve tsunaminin birleşik etkileri 53 kişinin hayatını kaybetmesine, 100 kişinin de yaralanmasına neden oldu.