Basın Emekçileri Sendikası (Basın-sen) Yönetim Kurulu, köşe yazarı ve program yapımcısı Basın-sen üyesi Kazım Denizci‘nin “Terör eylemlerine yardım ve yataklık yapmak” iddiasıyla tutuklanması sonrası Denizci’ye destek belirtti ve herkesi yarın sabah 09.00’da Mahkemeler önünde olmaya davet etti
Basın-sen: Yayınladığı iki haber yüzünden tutuklandı, telefonu ile bilgisayarına el konuldu
Yazılı açıklama yapan sendika, köşe yazarı ve program yapımcısı Basın-sen üyesi Kazım Denizci’nin, bugün “Terör eylemlerine yardım ve yataklık yapmak” iddiası ile polis tarafından gözaltına alındığını hatırlattı.
Sendika açıklamasına şöyle devam etti;
“Denizci, kendine ait sosyal medya sayfalarından kaynak göstererek yayınladığı iki haber yüzünden bugün ifade ve düşünce özgürlüğüne aykırı bir şekilde polis tarafından tutuklamış ve telefonu ile bilgisayarına el konulmuştur.
“Üyelerimizi ve yoldaşlarımızı Mahkemeler önüne bekleriz”
Bir gazetecinin, herhangi bir yerde ulaştığı bir haberi ve/veya makaleyi yayınlaması, üstelik de bunu kaynak göstererek yapması ancak geri kalmış ve demokrasisi zayıf ülkelerde suç sayılmaktadır.
Sendika olarak, avukatımız aracılığıyla üyemiz ve onu göz altına alan polisle temasa geçmiş bulunmaktayız. Kazım Denizci, bir hiç uğruna yarın sabah 09:00’a, yani mahkeme saatine kadar tutuklu kalacaktır.
Tüm üyelerimizi ve ilerici yoldaşlarımızı yarın 09:00’da Denizci’ye destek çıkmak için mahkemeler önüne bekleriz.
“Yaşanan bu faşizm karşısında susmadık, susmayacağız”
Kardeş ülkemiz Türkiye’de, AKP zihniyetinden tanıdık gelen bu antidemokratik sindirme politikasının benzerlerini her gün daha da artarak Kıbrıs’ta görmek bizleri haliyle endişelendirmektedir.
Düşünce özgürlüğünün vazgeçilmezimiz olduğunu bir kez daha vurgularken, bu baskılara, sindirme oyunlarına ve antidemokratik uygulamalara karşı sessiz kalmayacağımızı ve Kazım Denizci’nin yanında duracağımızın altını çizmek istiyoruz.
Bilinmelidir ki, halka korku salmak amacıyla günden güne artan bu tür demokrasi dışı uygulamaların bugüne kadar karşısında duran Basın-sen, bundan sonra da durmaya devam edecektir.
Yaşanan bu faşizm karşısında susmadık, susmayacağız”
