Cumhuriyetçi Türk Partisi Milletvekili Doğuş Derya, 2 amcasının ve babasının mücahitlik yaptığını, amcalarının UBP’li, babasının ise CTP’li olduğunu söyleyerek, “Bu üç erkek kardeşin mutabık olduğu bir şey vardı ‘Tomlumsal irademiz ve hassasiyetimiz’ ” dedi
Derya’nın açıklaması şu şekilde:
“PEKİ UBP’Lİ ARKADAŞLARIM NE DİYOR?
Rahmetli Salih amcam TMT’ye katıldığında 14, rahmetli Hüseyin amcam ise TMT’ye katıldığında 16 yaşındaydı. Her ikisinin de TMT’ye katılabilmeleri için yaşları 18 olarak büyütülmüştü.
Her ikisi de milli duyguları güçlü birer yurtsever insan olarak yaşama gözlerini yumdular. Babam Ahmet, mücahitlik yapmaya başladığında lise birinci sınıf yani 16 yaşında idi.
Ömrünü Kıbrıs’ta insanların barış, eşitlik ve demokrasi içinde yaşamasına adadı.
Bu üç erkek kardeşin aralarındaki siyasi farklılığa rağmen ortak bir noktası vardı: Kıbrıslı Türk toplumunun insan hakları temelinde, ezmeden ve ezilmeden kendi ayakları üzerinde durabileceği, kendi kaderini tayin edebileceği bir gelecek kurmak.
Babam Ahmet, yıllar boyunca adada adil ve kalıcı bir çözümün olması gerektiğini savunan CTP geleneğinin mensubu olduğu için yıllarca “vatan haini”, “devlet düşmanı” muamelesi gördü.
Amcalarım devleti kurmakla övünen UBP geleneğinin parçası idi. Kıbrıs sorununun çözümü ile ilgili farklı düşünseler de bu üç erkek kardeşin mutabık olduğu bir şey daha vardı:
TOPLUMSAL İRADEMİZ VE HAYSİYETİMİZ!
Cumhurbaşkanlığı seçimi ile başlayan ve en son UBP Kurultayı’na kadar gelen müdahale sürecini amcalarım bugün hayatta olmadıkları için görmediler.
Görselerdi yıllarca verdikleri mücadelenin ne için olduğunu sorgulayacaklardı. Peki, şu an hayatta olan UBP’li arkadaşlarım ne düşünüyor?
Yıllarca kurmakla övündükleri devletin kurumlarının yok sayılmasına, toplumsal varlığın ayaklar altına alınmasına, iradelerinin hiçleştirilmesine dair ne düşünüyorlar?
Bu bıçağın ucu artık “vatan haini, devlet düşmanı” diye ötekileştirilen, linç edilen yurtseverleri değil, yıllarca bu ötekileştirmeye çanak tutanları da kesiyor.
TMT mücadelesi bir gün vilayet olmak için mi verilmişti?