KıbrısManşet

Havuz medyasının başına getirilen Özer Kanlı’dan LGBT+’lara nefret yazısı






Kuir Kıbrıs, AKP‘li sermayenin satın aldığı ve Kıbrıs’ın kuzeyinde oluşturulmak istenen havuz medyasının başını çeken Kıbrıs Gazetesi Genel Koordinatör ve Genel Yayın Yönetmeni Özer Kanlı’nın, köşe yazısında LGBTİ+’ları hedef almasını kınadı

Kuir Kıbrıs: Üzüntü ve endişe ile okuduk

Yazılı açıklama yapan Dernek, Kanlı’nın Kıbrıs Gazetesi’ndeki “Milli değerlerimize aile ve toplum yapımıza saldırılar…’’ adlı 29 Aralık tarihinde yayınlanan yazısını üzüntü ve endişe ile okuduklarını söyleyerek, yaşamlarının erken dönemlerinden itibaren, toplumsal hayatta sistematik şekilde görmezden gelinen, dışlanan, ayrımcılığa maruz kalan, ötekileştirilen, aşağılanan, baskıyla normlara uydurulmaya çalışılan lezbiyen, gey, biseksüel, trans, interseks ve artı (LGBTİ+) çocukların ve gençlerin yaşadıkları hak ihlalleri ve şiddette dair bir şeyler söylemek yapmanın hepisin sorumluluğu olduğunu vurguladı.

Açıklama şöyle devam etti;

“Tüm bunlar göz önünde bulundurulduğunda LGBTİ+’ların ‘hırsızlık’, ‘ahlaksızlık’ ve ‘katillikle’ bir tutulması ‘milli değerler’ ve ‘aile yapısına’ tehdit olarak gösterilmesi LGBTİ+’ları kriminalize etmekte ve daha da kırılgan bir hale getirmektedir.

“Nefret söylemi 2020 yılından beri yasada suçtur”

Unutulmamalıdır ki LGBTİ+’lara yönelik nefret söylemi Kıbrıs’ın kuzeyinde 2020 yılından beridir suç sayılmaktadır. Ceza Yasası’nda tanımlanan bu suç, LGBTİ+’ların cinsel yönelim ve cinsiyet kimliklerinden dolayı nefret içerikli söylemlere maruz kalmasını önlemek için düzenlenmiştir.

Ayrıca bu tarz söylemlerin basın aracılığıyla yapılması geniş kitlelere nefreti yaydığı için de daha ağır bir suç olarak tanımlanmıştır. Bu nedenle Kıbrıs Gazetesi gibi köklü bir kurumun da bu suça ortak olarak nefreti yaygınlaştırması kabul edilemezdir.

Hak temelli bir dernek olan Kuir Kıbrıs Derneği’nin, öğretmenlerin tutumlarını ölçen bir araştırma yaptığı temelde hedef gösterilmesi, LGBTİ+ çocukları ve gençleri tüm bu sistemin içinde yalnız ve desteksiz bırakılmaya mahkum etmek anlamına gelir.

“Tüm örgüt ve bireyleri dayanışmaya çağırıyoruz”

Her çocuğun, her gencin, her insanın, salt insan olduğu temelde eşit ve değerli olduğuna inanmak, bunu dillendirmek, nefrete karşı sevgiyi, şiddete karşı dayanışmayı örgütlemek, Özer Kanlı’nın iddialarının aksine, toplum olarak bizi ancak daha güçlü kılar.

Kuir Kıbrıs Derneği olarak, insan haklarından yana olan ve ayrımcılığa karşı duran tüm örgüt ve bireyleri dayanışmaya çağırıyoruz”

Kanlı’nın o yazısı

Özer Kanlı’nın nefret söylemi dolu “Milli değerlerimize aile ve toplum yapımıza saldırılar…’’ adlı 29 Aralık tarihli yazısının bir bölümü şöyle;

Hiç kimseyi hor görüyor, aşağılıyor veya dışlıyor değilim. Allah’ın her kulu benim için değerlidir.   

Ama hırsızın, hırsızlığını, ahlaksızın ahlaksızlığını, katilin katilliğini görmezden gelemeyeceğimiz, makul bulamayacağımız gibi bunlara yol açanları da mazur göremeyiz.   

Neden bunları yazdım?   

Çünkü birileri şu sıralarda yine öğretmenlerimiz üzerinden Milli Eğitimimizi hedef alarak aklı sırasınca toplum mühendisliğine soyundu.   

“Eğitim Çalışanlarının LGBTI+lara karşı Tutum Araştırması Aşağıdaki anket Statica Araştırma ve Danışmanlık Merkezi tarafından yapılmaktadır. Aşağıdaki anket sorularının ortalama cevaplama süresi 7 dakikadır. Anketimize katıldığınız için teşekkür ederiz” başlığı ile gönderilen bir elektronik forumla bir sürü belirli gizli amaca yönelik soru anket kisvesi altında öğretmenlerimize sunuluyor.   

Olmaz böyle bir şey. Buna karşı uyanık olmalıyız. Onun için bu yazıyı yazıyorum

Yazının tamamı için TIKLAYIN









Başa dön tuşu