Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Avukat Mine Atlı, AKSA’dan “doğrudan alım” için Kamu İhale Yasası’nda değişiklik önerisi sunulmasının, Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu’nun (Kıb-tek) AKSA’ya satılması anlamına geldiğini söyleyerek, Kıbrıs Türk Hava Yolları (KTHY) sürecinin bir benzerinin yaşandığına dikkat çekti ve herkesin ses vermesi gerektiğini vurguladı
Atlı: Şimdiki hedef Kıb-tek’in AKSA’ya satılması. Üstel AKSA’ya bu sözü meyhanede mi verdi?
Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Atlı, UBP-DP-YDP hükümetinin, halkın kendi vergileriyle yarattığı kaynakları kamunun menfaatleri için değil kendi rant kaynakları uğruna kullandığını söyleyerek, şimdiki hedefin ise Kıb-tek’in AKSA’ya satılması olduğunu belirtti.
Başbakan Ünal Üstel’in geçtiğimiz ay bir meyhanede AKSA Genel Müdürü’yle yemek yerken görüntülendiğini de hatırlatan Atlı, Üstel’in bu görüşmede AKSA’ya bugün Kamu İhale Yasası’nda yapılmak istenen değişiklikle ilgili bir söz verip vermediğini sordu.
Atlı, “Özgür Gazete’nin fotoğrafladığı o gece meyhanedeki buluşmada bunlar mı konuşuldu? Söz mü verdiniz? Açıklayın; bu toplumun kendi öz kurumunu AKSA’ya peşkeş çekmek için asıl size ne vaat edildi?” diye sordu.
“Kıbrıslıların tırnaklarıyla inşa ettiği ne varsa; atanmışların iki dudağı arasında Türkiye sermayesine peşkeş çekiliyor”
Ülkenin yolsuzluğun en karanlık dehlizlerinde sürüklendiğini, eskiden var olan utanç duygusundan dolayı bunların gizli yapılırken, artık bir de ulu orta yapıldığını ve Kıbrıs Türk toplumuna ait her şeyin tüketildiğini kaydeden Atlı, Kıb-tek’in her milimetresinde bu toplumun emeğinin, alın terinin ve yatırımının olduğunu söyledi.
“Benim babam da bir Kıb-tek emekçisiydi” diyen Atlı bugün; Kıbrıs Türk Hava Yolları’nın (KTHY) göz göre göre batırılması süreciyle aynı sürecin yaşandığına dikkat çekti.
Atlı, “Kıbrıslıların tırnaklarıyla inşa ettiği ne varsa; atanmışların iki dudağı arasında Türkiye sermayesine peşkeş çekiliyor” dedi.
“Yarın tıpkı uçak biletleri gibi elektrik faturalarımız da bugünün üç katına çıkacak”
Kıbrıs’ın kuzeyinde yaşayan, kamu ya da özel sektör emekçisi herkesin maddi bir felakete ve yoksulluğa hızla sürüklendiğini belirten Atlı, bu konuda herkesin gücü yettiğince ses vermesi gerektiğini kaydetti.
Atlı, “Yarın tıpkı uçak biletleri gibi elektrik faturalarımız da bugünün üç katına çıkacak. Yaptığımız şey ve gösterdiğimiz tepki ‘Kıbrıs milliyetçiliği’ ya da ‘Devletçilik’ değildir. Bu; bir toplumun kendi öz kaynaklarına ve kurumlarına sahip çıkması mücadelesidir. Çünkü bugün yaşananlar; dünün sonuçları en ağır şekilde hissedilen yaşanmışlıklarıdır, tescillenmiş bir ihbar niteliğindedir. Bunun sonunun felaket olduğunu geçmiş tecrübelerimiz bize göstermiştir” ifadelerini kullandı.
“Yasa önerisi derhal geri çekilmeli, El-sen grev yapmak zorunda kalmamalıdır”
Atlı, Kamu İhale Yasası’nda yapılmak istenen değişiklikle ilgili verilen önerinin derhal geri çekilmesi gerektiğini vurgulayarak, Kıb-tek Çalışanları Sendikası’nın (EL-sen) da konuyla ilgili “süresiz grev nedenidir” dediği açıklamasına işaret etti.
Atlı, “Grev tüm emekçilerimizin olduğu gibi El-sen’in de en büyük hakkıdır ve olması gereken bir tepkidir. Ancak elektrik enerjisi konusunda son iki yıldır yaşadığımız kesintiler nedeniyle çektiğimiz çile göz önünde bulundurulduğunda, El-sen’e grevden başka çare bırakmayan bu siyasi yapı, yaşanacak tüm hayati aksaklıkların da sorumlusu olacaktır” dedi.