Kadın hakları konusundaki mücadeleleriyle bilinen Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı Avukat Mine Atlı, Helin Reessur ve nicelerine karşı utandığını söyleyerek, bu ülkenin, kendi kız çocuklarına karşı sorumluluklarını yerine getirmediğini vurguladı
Atlı: Mücadelenin başarıya ulaması için toplumun da etkin katılım göstermesi gerekiyor
8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle yazılı mesaj yayınlayan Atlı, ülkede “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği” bağlamında çok iyi bir ivme ile ilerlerken, son yıllarda tam tersine trafik bir gerileme yaşandığına dikkat çekti.
Atlı, “Bu yıl ilk kez; 8 Mart’ta tüm örgütler birlikte yürüyoruz. Bu olumlu bir gelişmedir ancak bu mücadelenin; kadın haklarına ve Toplumsal Cinsiyet Eşitliği’ne yapılan sistematik saldırıyla başa çıkabilecek güce sahip olabilmesi için toplumun da etkin katılım göstermesi gerekiyor” dedi.
“Bu ülkenin kız çocuklarına karsı sorumluluklarımızı yerine getirmiyoruz”
Kadın haklarının, LGBT+’ların haklarının, çocuk ve genelde insan haklarının siyaset üstü bir konu olduğunu vurgulayan Atlı, ancak her üç kadından birini etkileyen “kadına karsı şiddet”in bile bu günlerde eril siyaset tarafından göz ardı edildiğine işaret etti.
Atlı, “Secimden sonra kadük olan Ev İçi Şiddet Yasası hala Meclis’in hiçbir komitesinde bile değil. Şiddet mağdurlarının hayatlarını kurtaracak bu yasa kapağı bile açılmadan bekliyor. Biz bu bağlamda bu ülkenin kız çocuklarına karsı sorumluluklarımızı yerine getirmiyoruz” ifadelerini kullandı.
“Helin gibi nicelerine karşı utanıyorum, 8 Mart’ı tüm ruhumla selamlıyorum”
Geçtiğimiz ay bir erkek tarafından öldürülen 16 yaşındaki Helin Reessur cinayetini hatırlatan Atlı, Helin gibi nicelerine karşı utandığını, söyleyerek şunları kaydetti;
“Bu ülkede bizim vergilerimizle maaş alan bir sözde Din İşleri Memuru (Ahmet Ünsal) kadın rızasını çöpe atarak ‘Erkek çağırırsa yatağa icabet edeceksiniz’ dedi.
Bu; tecavüzün ve şiddetti temelindeki anlayıştır. Onlar isteyecek, biz itaat edeceğiz, onlar heveslenecek biz biat edeceğiz.
‘Hayır! biat etmeyeceğiz’ diyorum ve 8 Mart’ı tüm ruhumla selamlıyorum”
