Sol Hareket Genel Sekteri Abdullah Korkmazhan, Türkiye‘de yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kim seçilirse seçilsin, Kıbrıs sorununda yeni bir hareketlenmenin kaçınılmaz olduğunu ancak “Altılı Masa”nın adayı olan Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçilmesi durumunda Kıbrıs sorununda, barışçıl bir çözüme daha hızlı ulaşılabileceğini belirtti
Korkmazhan: Alevi ve laik bir adayı, Saadet Partisi önünde, kandil kutlayarak, Atatürk posteri altında ilan edildi
Özgür Web TV’de yayınlanan Özgür Haber programında Pınar Barut’un sorularını yanıtlayan Korkmazhan, “altılı masa”nın Kılıçdaroğlu’nu aday olarak göstermesini değerlendirerek, “Alevi ve laik bir Cumhurbaşkanı adayının, Saadet Partisi önünde, kandil kutlayarak, Atatürk posteri altında ilan edildiğini, bunun da gerçek Türkiye mozaiği olduğunu belirtti.
Korkmazhan, “Türkiye’nin ihtiyacı olan tam da bu. Türkiye bir mozaik. Her ne kadar da belli bir ırk ve inanç üzerinden bir rejim oluşturulmaya çalışıldıysa da başarılamadı. Nasıl ki; Türk milliyetçiliği üzerinden bir Cumhuriyeti hayali iflas etti, tek bir din ve o dinin tek bir mezhebi yani Suni İslam kimliği üzerinden bir Türkiye hayali de iflas etti” dedi.
“HDP’nin yaptığı, Türkiye tarihine geçecek bir fedakarlıktır”
Türkiye’nin Türkü, Kürdü, Laz’ı, Çerkez’i ve diğer etnik unsurlarıyla bir mozaik olduğunu belirten Korkmazhan, gerçek anlamda demokratik, özgür ve refah bir yaşam istenirse, bu mozaiğin korunması gerektiğine vurgu yaptı.
Korkmazhan, “HDP bu noktada çok tarihsel bir rol oynuyor ve Kılıçdaroğlu adaylığına ‘altılı masa’ya oturmadan destek veriyor, bu Türkiye tarihine geçecek bir fedakarlıktır. Kürt hareketi tarihsel misyonunu ve sorumlu siyasetini ortaya koyuyor “dedi.
“Türkiye demokrasisi için önemli bir eşiktir”
20 yıldır Türkiye’de Erdoğan’ın karşısına birçok aday ve siyasi partinin çıktığını, baskıyla ve tehditle geriletilenler olduğunu kaydeden Korkmazhan, ama geçtiğimiz gün itibariyle Türkiye’de 20 yılda ilk defa bir iktidar alternatifinin oluştuğunu ve bunun çok önemli bir gelişme olduğunu aktardı.
Korkmazhan, “Siyasi kültürleri ve gelenekleri farklı altı partinin bir araya gelerek, güçlendirilmiş parlamenter sistem noktasında ilkesel bir yaklaşım sergilemesi; Türkiye demokrasisi için önemli bir eşiktir. Mayıs ayında bu seçim yapılacaksa, Türkiye aslında bir referandumu da birlikte yaşayacak. Bu çok net bir tercihtir. Bunun ‘ama’sı yoktur. Ya ‘tek adam rejimi’ devam edecek ve Türkiye korkunç bir karanlık içine sürüklenecek ya da bu uçurumun kıyısından güçlendirilmiş parlamenter demokrasi yolculuğuna başlayacak. Umarım ikincisi olur” dedi.
“Ben Kılıçdaroğlu’ndan yeni bir Kıbrıs haritası bekliyorum”
Türkiye’deki rejimin değişmesinin Kıbrıs sorununa etkisi hakkında da değerlendirme yapan Korkmazhan şunları kaydetti;
“Ben Kılıçdaroğlu’ndan yeni bir Kıbrıs haritası bekliyorum. Bunun da Kıbrıs’ın yeniden birleşmesi, Kıbrıslıtürklerin ve Kıbrıslırumların siyasal eşitliğine dayalı demokratik bir cumhuriyetin oluşturulması noktasında bir adım olmasını bekliyorum.
Eğer CHP ve Kılıçdaroğlu modern ve demokratik bir Türkiye hedefinde samimiyse; Türkiye’deki Kürt hareketiyle, HDP ile ve en önemlisi sol güçlerle iş birliği yapmak durumundadır.
Zaten tüm renklerin birlikteliğinden bahsediyor Kılıçdaroğlu. Türkiye’nin tam da ‘öteki’ni de içselleştireceği ve ‘öteki’ olmaktan çıkaracağı bir demokrasiye ihtiyacı var.
“Türkiye’nin AB kilidi Kıbrıs’tadır”
Türkiye dış politikada çok önemli adımlar atmak durumdadır. Çünkü Erdoğan rejimi Türkiye’yi yalnızlaştırmış, tüm komşularıyla kavgalı hale getirmiş ve Doğu Akdeniz’e bile çıkamayacak hale getirmiştir.
Dolayısıyla Kıbrıs sorununda adım atmak zorundalar.
Türkiye, içinde bulunduğu siyasi ve ekonomik yıkımdan çıkmak istiyorsa, ilk başta komşularıyla ekonomik, sosyal, kültürel ve siyasal ilişkilerini yeniden barışçıl noktada tesis etmesi, AB ile ilişkileri düzeltmesi ve üyelik müzakerelerinin yeniden başlaması için adım atması gerekir. Bu da Kıbrıs sorunundan geçer.
Tüm bu saydıklarımı hayata geçirmek isterseniz bunun kilidi Kıbrıs’tadır. Kıbrıs sorununu çözmeden Doğu Akdeniz’de yer alan enerji pazarlıklarında yer alamaz, AB devletleriyle ve ABD ile ilişkinizi düzenleyemezsiniz, iyileştiremezsiniz. Bir beklenti değil zorunluluktur bu.
“Kılıçdaroğlu seçilirse bu durum bizi; çözüme daha erken ulaştırır”
Erdoğan da kazansa seçimleri, Kılıçdaroğlu da kazansa, Kıbrıs sorununda yeni bir hareketliliğinin başlaması gerekliliği aşikardır.
Kılıçdaroğlu seçilirse bu durum bizi çözüme daha erken ulaştırır diye düşünüyorum. Erdoğan seçilirse, nasıl ki Türkiye’yi karanlık bir döneme sokacak, Kıbrıs’ı da benzer bir karanlık döneme sokacaktır”