Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) yönetimine aday olan sendikada örgütlü bir grup öğretmen adına yazılı açıklama yapan Selma Eylem, neden aday olduklarını açıkladı
Eylem: Gerçek mücadeleyi örgütlemek için adayız
Sendikada dün yapılan basın toplantısında konuşan Eylem, şimdiki sendika yönetimine eleştirilerini sıralayarak, kendilerinin neden aday olduğunu şu sözlerle açıkladı
Sendika yönetimine neden adayız?
Çünkü,
Yıllarca büyük emek ve mücadelelerle tek tek kazandığımız öğretmenlerin özlük hakları mevcut yönetimin, yanlış, bilinçsiz, öngörüsüz stratejileriyle tek tek teslim edilmeye başlanmıştır, yani öğretmenler YASAL HAKLARINI KAYBETMEYE BAŞLAMIŞTIR. Bu, sendika tarihinde bir İLKTİR.
Bu ilki sona çevirmek ve hem toplumsal hem sınıfsal kaybedilen tüm haklarımızı geri almak, tüm saldırılara karşı durmak için hiçbir stratejisi olmayan, göstermelik şova dönüşmüş, amaç haline getirilmiş, kitlenin gazını alan eylemleri değil gerçek mücadeleyi örgütlemek için ADAYIZ!
Yine bir başka ilk ise, Öğretmenler Yasasının , yapıldığı yıl olan 1985’ten beri ilk kez tartışma konusu yapılıp pazarlık masasına konmuş olması ve bu yönetimin yasal hakların sorgulanır, sorgulatılır hale getirilmesine ORTAK OLMASIDIR. İşte bu, kabul edilemez nedenlerin en önemlilerinden biri olduğundan buna karşı ve tüm toplumsal dayatmalara karşı direnmek, tekrarının yapılmasına izin vermemek için ADAYIZ!
Bu yönetim, yaşanan tüm sıkıntılarda öğretmenleri okul idareleriyle, idareleri bakanlıkla yüz yüze bırakmıştır, bırakmaktadır. Genelgelerle, tüzüklerle, öğretmeni baskı altına almaya çalışan bakanlığa karşı, öğrencilerin haftalarca eğitim hakkının ellerinden alınmasına karşı tepkisiz kalmış, sonra eğitimin çadırda devam etmesine karşı itiraz etmemiş, pasif kalmıştır.
Bu yönetimle sendika , olması gerektiği gibi üyelerini, koruma, yani KALKAN OLMA özelliğini yitirmiştir. Yaşanan sıkıntılarla ilgili öğretmenlerimiz, okul idarelerimiz YALNIZ bırakılmıştır, kendi çözümlerini üretmeye çalışmaktadır.
Bazı konularda fikir dahi beyan etmeyen, gerçek mücadele ortaya koymayan, evcilleştirilmiş, sistemin parçası yapılmış, öğretmeni iktidara tabi kılan, toplumun umudunu tüketen bu anlayışa karşı durmak için ADAYIZ!
Yönetim Kurulu mevcut yönetim tarafından lağvedilmiş durumdadır. Örgüt içi demokrasi ortadan kaldırılmıştır. Göstermelik toplantı çağrısı yapılmaktadır.
Gündeme gelmesi gereken, tartışılıp karar üretilmesi gerekirken birçok konu gündem yapılmamakta, kararların nerde, nasıl, kim tarafından veriliyor bilinmemektedir. Tüm adımlarda şeffaf, çoğulcu demokrasiyi ilke edinmiş bağımsız sendikacılık yaptığımız ve yapacağımız için ADAYIZ!
Örgüt içi demokrasi sadece yönetimi lağvetmekle değil okullardaki sendika temsilcilerinin sosyal medya grubunda yazma, bilgi alıp verme, tartışma, eleştirme hakkını ortadan kaldırarak ve böylelikle okulların birbirinden haberdar olmasını engelleyerek de bitirilmiş durumdadır.
Okullar arası iletişimin ortadan kaldırılması, birçok önemli konunun temsilcilerin ve okulların nabzı alınmadan, yönetim kuruluna getirilmeden kararlar alınması demokratik katılımcılık ilkesinden oldukça uzaktır. Gücünü üyeden alan sendikacılık yapmak için ADAYIZ!
Mevcut yönetim, baskıcı, ötekileştirici, kendi gibi düşünmeyip kararlarını ya da politikalarını eleştiren üyelerini etiketleyip manipülatif tutumlarla örgüt içi barışı ortadan kaldıracak tavırlar sergilemektedir.
Alınan ya da alınmayan kararları eleştiren üyeler ya kişisel telefonundan aranarak hesap sorulmakta, baskı yapılmakta, ötekileştirilmekte, ya da onlara ‘muhalif’ etiketi yapıştırılmaktadır.
Kendi yandaşları yaratmak yerine örgüt içi herkese eşit mesafede duran, herkese demokrasi sağlayan, sosyal demokrasi için mücadele veren bir yönetim için ADAYIZ!
Yıllarca, siyasi, ekonomik, sosyal, kültürel ve tüm toplumsal konularda toplumsal mücadeleyi örgütleyenler arasında başı çeken sendikamız bu yönetimle hem toplumsal, hem de iki toplumlu mücadelede ÖNCÜ olma özelliğini kaybetmiştir.
Mevcut yönetimdekilerin, hiçbir öngörüsü olmaması, siyasi parti ya da kitle kuyrukçuluğu yaparak geçmişine ihanet etmeleri, sendikamızı, toplumda beklentileri karşılamayıp hayal kırıklığı yaratan, basiretsizliği sağduyu gibi göstermeye çalışan pısırık bir sendika durumuna getirmiştir.
Toplumsal mücadeleyi örgütleyecek deneyim, ilke ve öngörüye sahip muhalif duruşu olan sendikacılık yapmak için ADAYIZ!
Öğretmenleri ayrıştıran, bölen, en büyük adaletsizliği yaratan yasalardan biri olan Göç Yasasına tabi öğretmenlerimizin HP artış oranı çalınırken bunu kazanım olarak okullarda pazarlayan, ayni adaletsizliği yaratan diğer bir yasa olan Sosyal Güvenlik Yasası’yla ilgili birçok sıkıntı varken iyi bir yasa olduğunu anlatan, anlattıran bu yönetim, konuları manipüle etmekte, beceriksizce, irade göstermeyip boyun eğdikleri durumlardan doğan sonuçların üstünü örtmeye çalışmaktadır.
Hem akılcı ,hem cesur, hem sabırlı, hem gözü kara , bilinçli, stratejik dik duran bir yönetim için ADAYIZ!
Değerli basın emekçileri, deneyimli sendikacılarla birlikte genç, dinamik, sendikal bilinci yüksek öğretmenlerimizin oluşturduğu ÖRGÜTLÜ ÖĞRETMEN ekibimiz kısaca;
Öğretmenleri bölen, parçalayan yasalara, öğrenciler arasındaki eşitsizlikleri derinleştiren uygulamalara, eğitimi şirketlere, vakıflara, derneklere peşkeş çeken anlayışa, devlet okullarını sahipsiz, kirli, malzemesiz, öğretmensiz, yatırımsız bırakan anlayışlara karşı gerçek mücadele ortaya koyan güçlü bir sendika için,
Barış, laiklik, dayatma paketler için gerçek dayanışma ve mücadeleyi ortaya koyup toplumsal direnç oluşturabilen, öğrenilmiş çaresizliği üreten değil örgütlü gücün değerini bilen, devrimci, dik duran bir sendika için,
Mış gibi, sonuçsuz, gaz alıcı eylemler yerine sonuç alıcı stratejiler geliştiren bir sendika için,
Başta Eğitim Bakanlığı’nın eğitimi genelgelerle, emirlerle yönetmesine engel olamayan, hükümet uygulamalarını durduracak yol, yöntem, mücadele ortaya koyamayan, hükümetlerin koltuk değnekliğini yapan sendikal anlayışa son vermek için,
Plansız, sonuçsuz, populizm yerine stratejik, sonuç alıcı mücadele veren, cesur, bilgi ve uygulama becerisi olanların yönettiği bir sendika için,
Sınıflarda öğrencilerin hazır bulunuşluk seviyelerinin eşitlenmesi politikasına bağlı olarak aktif mücadeleyi artıran,
Eğitimin bakıcılığa, çağdışı kalışına seyirci kalmayan, okullardaki disiplin, okul güvenlikleri ve diğer sıkıntılarına çözümler üretmek için,
Uluslar arası örgütlerle bağımızı ve dayanışmamızı bitiren değil artıran, geliştiren bir anlayış için,
Tutum ve pasifliği ile hükümetin, Eğitim Bakanlığının maşası ve örtüsü olmayan, yalpalama yerine ilkeli mücadeleyi örgütleyen bir sendika için,
Müdür, müsteşar, milletvekili, bakan olma gailesinde olan, sendikayı basamak yapan, parti ihtiyaçlarına göre şekillenen bürokratik sendikacılık değil, kararlarını üyenin, toplumun ihtiyaçlarına göre veren, sendikal kimliğini siyasi kimliğinin önüne koymuş, BAĞIMSIZ BİR SENDİKA için,
Hak verilmez alınır şiarını unutan, uyumlu, uzlaşıcı ‘TATLI SU SENDİKACILIĞI’ yerine tüm hakları koruyan, geliştiren, savunan, gerçek mücadeleyi ortaya koyan, toplumsal var oluş, demokrasi, hak, hukuk mücadelesi veren, dürüst, ilkeli, şeffaf demokratik, öğretmenin duruşunu ortaya koyacak aktif sendikacılık için,
GERÇEK ÖĞRETMEN GÜCÜNÜ ORTAYA KOYMAK İÇİN A D A Y I Z
ÖRGÜTLÜ ÖĞRETMEN
Adnan Zekai
Ahmet Karaoğulları
Ali Can
Arzu Kurtdereli
Aziz Selengin
Çilen Ulusoy
Doğan Çakıroğlu
Ece Kurtuluş Böke
Elif Selden
Ender Öztunca
Erkan Bulak
İbrahim Çelik
İlpay Genç
Misli Çağansoy Cin
Murat Efe
Ozan Çoli
Ozan Taşçıoğlu
Rifat Can
Salih Ayyıldız
Seçil Toprak
Selim Soydam
Selma Eylem
Seniha Kutalmış
Şermin Yücelen
Tahir Gökçebel
Teslime Uysal
Tuğçe Tekhanlı
Umut Zeki
Yener Doğan