Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası (KTOEÖS) Genel Sekreteri Tahir Gökçebel, casinolar, bankalar, üniversiteler, gece kulüpleri, şirketler halkın kanını emerken katma değer yerine mafya, uyuşturucu, kaçakçılık ve suç üretildiğini söyleyerek, “Kıbrıs Kıbrıslılarındır” deme vaktinin gelip geçmekte olduğunu vurguladı
Gökçebel: Bu “ucube” hukuk dışı rejim, yandaşa rant kapısı durumuna getirildi
Sendika adına yazılı açıklama yapan Gökçebel, atanmış UBP-DP-YDP hükümetinin, aldığı talimat gereği ülkedeki kamu kaynaklarını yeşil sermayeye peşkeş çekmek için yoğun çalışmalarını sürdürdüğüne dikkat çekerek, Kıbrıs Türk toplumunun dünyadan tecrit edilerek oluşturulan bu “ucube” hukuk dışı rejimin, yandaşa rant kapısı durumuna getirildiğini kaydetti.
Gökçebel, “Oluşturulan bu yapı Kıbrıs Türk toplumunun çıkarları için değil, ülkenin kaymağını paylaşanlar için çalışmaktadır. İradesini Kıbrıs Türk toplumundan almayan, basiretsiz hükümetler bu ihanetin örtüsü durumuna gelmiştir” dedi.
“T&T’ye sağlanan 2 milyar TL’lik kıyak halkın cebinden çalındı”
Gökçebel açıklamasına şöyle devam etti;
“Yasa ve Anayasa’yı, kuralları yok sayarak; kamu kaynakları ihalesiz, kuralsız,bağış adı altında yağmalanmaktadır. T&T şirketine sağlanan (60 Milyon Euro) 2 milyar TL’lik kıyak halkın cebinden çalınmıştır.
Yabancı şirketlerin bu ülkede neden hükümetlerle kol kola oldukları da bir kez daha görülmüştür. Kıbrıs Türk toplumunun ihtiyaçları için değil, tamamen kendi çıkarları için üst yönetimin ihtiyaçlarına bağlı paketler, projelerle bu ülkeye nasıl çöreklendikleri bir kez daha ortaya çıkmıştır.
Altın yumurtlayan hava limanına el koyan, gereklerini yapmayan ve hükümet tarafından sürekli korunan bu anlayış halkın cebinden çalmaya teşvik edilmektedir.
“Eğitimde, sağlıkta yapılanların hepsi bu soygun düzenini sorunsuz hale getirmek için”
Meclisten geçirilen Kamu İhale Yasası, TC yetkilileri ile imzalanan protokollerin amacı bir kez daha anlaşılmıştır. Din, tarikat, vakıfların çabalarının; sendikalara, örgütlere saldırıların; özelleştirilmelerin, eğitimde, sağlıkta yapılanların hepsi bu soygun düzenini sorunsuz hale getirmek için yapılan çabaların olduğu anlaşılmıştır.
Pahalılık karşısında ‘asgari ücretliye artış yapamam’, ‘Göç yasalılara artış yapamam’ diyen hükümetin kimlere ne verdiği daha net anlaşılmıştır. Tam bir hukuksuzluk, usülsüzlük, yolsuzluk örneği sergileyerek halkın cebinden şirketlere aktarmaya devam edilmesinin gerçek nedeni görülmüştür.
Buraya monte edilen casinolar, bankalar, üniversiteler, gece kulüpleri, şirketler halkın kanını emerken katma değer yerine mafya, uyuşturucu, kaçakçılık, suç üretmekte çevreyi, ormanları, sahilleri, kaynakları yağmalamaktadır.
“Sıraya DAÜ konulmuştur”
Bir çok kamu malının nasıl yağmalandığını halkımız defalarca görmüştür. Her seferinde halka hakaretler edenlerin hükümetlerle nasıl bir ilişki içine girdiğini defalarca tecrübe etmiştir.
Ercan Havalimanı’nın topluma katkı yapan, gelir getiren bir yerken halkın kanını emen bir asalak durumuna gelmesi bu ülkede yaratılan alt yönetim ve atama, iş birlikçi hükümetler sayesinde Kıbrıs Türk toplumu yok oluşa sürüklenmektedir.
Sıraya DAÜ konulmuştur. Bir bir Kıbrıs Türk toplumunun öz varlıkları gasp edilmekte, halk çaresizliğe, göçe zorlanmaktadır.
Kıbrıs’ın kuzeyi tamamen illegal, suçlu, kaçakçı sığınağı, suç cenneti durumuna getirilmiştir. Halkın güvenliği tamamen ortadan kalkmıştır. Sosyal devlet bitmiştir. Hukuk, sağlık, eğitim, seçimler vs. kavanoz demokrasisinin, kurulan düzenin devamına hizmet edecek şekilde dizayn edilmiştir.
TL kullanımına ve siyasi belirsizliğe itilen, dünyadan izole edilen toplumumuz yok oluşa sürüklenmiştir. Bütün zenginlikleri, varlıkları yabancılar tarafından yağmalanmaktadır.
Bütün siyasi partilere, örgütlere çağrımızdır; ‘Kıbrıs Kıbrıslılarındır’ deme vakti çoktan gelip geçmektedir.
Birlikte mücadeleyi yükselterek çözüm ve barışı, kendi kendimizi yönetmeyi başarma zamanı gelmiştir. Bu Memleket Bizim Platformu (BMBP) bu statükoya karşı oluşturulmuştur. Ya bu gün ya da bir daha asla noktasına gelen bu hırsızlık, yağma, işgal, istila düzenini sona erdirmek için her yurtseverle birlikte mücadele yükseltilmelidir”
