InstagramKıbrısManşet

Aşam: Ali Kişmir artık yalnızca Ali Kişmir de değildir




Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu (Dev-iş) Başkanı Koral Aşam,  Basın Emekçileri Sendikası (Basın-sen) Başkanı Gazeteci Ali Kişmir’e, yazdığı bir köşe yazısı nedeniyle “10 yıl hapislik” cezası öngörülen bir suçlamayla Başsavcılık tarafından açılan davanın demokrasinin ve ifade özgürlüğünün yok edilme çabası olduğunu belirtti

Aşam: Siyasi elitler yine görev başında

2020 yılında dönemin TC Büyükelçisi Ali Murat Başçeri‘nin, Güvenlik Kuvveleri Komutanlığı‘na (GKK) ait “Beyaz Ev“de, Ulusal Birlik Partisi (UBP) milletvekilleriyle yaptığı, Kıbrıslıtürklerin iradesini ilgilendiren “gizli toplantıyı” eleştiren köşe yazısı nedeniyle Kişmir hakkında “10 yıl hapislik” cezası öngörülen bir suçlamayla Başsavcılık tarafından dava açılmasına tepki gösterenlerden biri de Dev-iş Başkanı Koral Aşam oldu.

Federasyon adına yazılı açıklama yapan Aşam, atandıkları günden bugüne, aldıkları veya almadıkları kararlarla, parmak çoğunluğuna dayalı yasa ve yasa gücünde kararnamelerle, Kıbrıs Türk toplumunu fakirleştiren,ülkeyi parsel parsel yağmalatan, toplumun ürettiği artı değerleri siyasi ikballeri için yandaşlara peşkeş çeken atanmış siyasi elitlerin yine görev başında olduğunu belirtti.

“Ali Kişmir yalnızca Ali Kişmir de değildir”

Aşam şöyle devam etti;

“Hem gündem değiştirmek hem de ‘ibret-i alem’ için Ali Kişmir’i Dikilitaş’ta sallandırma yönünde Başsavcılık marifetiyle harekete geçilmiştir. Ali Kişmir’i seversiniz veya sevmezsiniz konu bu değildir.

Ali Kişmir yalnızca Ali Kişmir de değildir. Aynı zaman da Kıbrıs Türk toplumunun ifade ve basın özgürlüğünü, mesleğinin editoryal bağımsızlığını ve toplumun kendilerini birebir ilgilendiren veya ilgilendirmeyen konularda doğru bilgi alma hakkını temsil etmektedir.

İçine girdikleri siyasi angajmanlarla, toplumu hem tahkir hem de tezyif eden siyasi zihniyet, yavuz hırsız misali askere karşı tahkir ve tezyif suçlaması ile 10 yıla kadar hapis cezası istemektedir.

Bilinmesini isteriz ki; demokrasiye, ifade özgürlüğüne kısaca toplumsal var oluşumuzu tehdit eden tüm eylemlere karşı, daha önce de olduğu gibi demokrasi ve sınıfsal mücedele veren tüm örgütlerle yine direneceğiz.

Ali Kişmir yalnız değildir, şahsına açılan bu dava ile demokrasinin ve ifade özgürlüğünün yok edilme çabasının simgesi haline getirilmiştir”









Başa dön tuşu