Yeni Kıbrıs Partisi (YKP) Genel Sekreteri Murat Kanatlı, cezaevindeki “işkence” ve “kötü muamele” haberlerini değerlendirdi; cezaevinin bağımsız, özerk ve uzman kişilerce denetlenmesi çağrısı yaptı
Kanatlı: Yeni cezaevine geçilmesiyle sorunların çözüleceği iddiası havada kaldı
YKP adına yazılı açıklama yapan Kanatlı, çok uzun zamandır cezaevindeki sorunlar kamuoyunun gündeminde olduğunu hatırlatarak, özellikle son yıllarda kapasitenin üzerinde tutuklu ve hükümlü gerçeğinin kendiliğinden birçok insan hakları ihlalini de ortaya çıkardığına dikkat çekti.
Kanatlı, “Bunun yanında zaman zaman tutuklu ve hükümlülerin işkence ve kötü muameleye maruz kaldığı iddialarını da basından okumaktayız. Yeni cezaevine geçilmesi ile sorunların çözüleceği iddiasının havada kaldığını çok kısa sürede yaşayarak öğrenmekteyiz” dedi.
“Benzer iddialar yeniden kamuoyu gündeminde”
Kanatlı açıklamasını şöyle sürdürdü;
“Mart 2019’da tarihinde basına yansıyan haberlerde dönemin Cezaevi Müdürü Metin Bilmem’in konuyu bildiği ama herhangi bir önlem almadığı belirtilmekteydi. Bu dönemde de farklı müdür ve benzer iddialar yeniden kamuoyu gündemindedir.
Kıbrıs Türk Barolar Birliği, Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği ve İnsan Hakları Platformu ortak açıklamasında; ‘Geçtiğimiz günlerde, yeni cezaevinde tutuklu ve mahkumların kötü muameleye maruz bırakıldığına dair basına yansıyan haberlerin ardından meselenin özüne ilişkin araştırma yapıp bazı verilere ulaştık. Edindiğimiz bilgilere göre tıpkı haberde aktarıldığı gibi, cezaevi müdürü tarafından verilen emir doğrultusunda, normal zamanda giydikleri üniformaların aksine kamuflaj kıyafetle, ´koğuşlarda denetleme yapılıyor´ adı altında mahkumların ciddi şekilde darp edildikleri bir operasyon gerçekleştirildiğine dair makul şüphe oluşmuştur. Darp edilenler arasında henüz reşit olmayan, çocuk yaştaki kişilerin de olduğu bize aktarılan bilgiler arasındadır. Böyle bir durumda devletin derhal, etkin bir soruşturma yapması gerekmektedir. Etkin bir soruşturma yapılması, sorumlu kişilerin adalete hesap vermesine veya masum iseler isimlerinin temizlenmesine imkân verecektir’ denmiştir.
“İnsan hak ve özgürlükleri herkesin hakkıdır”
YKP, bu iddiaların ciddi olduğunu ve kaygı duyduğunu belirtir. Tutuklu veya hükümlü de olsa insan hak ve özgürlüklerinin herkesin hakkı olduğunun altını çizer.
YKP, yukardaki ortak açıklamada dile getirilen taleplere dikkat çeker ve hemen hayata geçmesi çağrısı yapar.
YKP hemen şimdi, Kıbrıs Türk Barolar Birliği ve Kıbrıs Türk Tabipleri Birliği temsilcilerinden oluşan bir ekibe, alıkonma mekanları olan cezaevlerini ve karakolları denetleme imkânı sağlanmasını talep eder.
YKP; gözaltına alınanlar, tutuklananlar ve mahkûmlar için uygulanacak zorunlu ve sistematik sağlık kontrollerinde İstanbul Protokolü usul ve yöntemlerinin kullanılmasını da ister.
“YKP tüm kesimlere ortak mücadele çağrısı yapar”
Bir süre önce aramızdan ayrılan YKP Kurucusu da olan eski Tabipler Birliği başkanı Dr. Mustafa Hami, Tabipler Birliğinin Tıp Meslek Ahlak Tüzüğü’ne işkence iddiaları ile ilgili BM protokollerinin uygulanması yönünde madde eklemişti, adı geçen protokol İstanbul Protokolü’dür.
YKP, Tabipler Birliğini ve Sağlık Bakanlığı’nı da bu çerçevede görevlerini yapmaya davet eder.
YKP tüm bireyler için uluslararası protokol ve antlaşmalardaki insan hak ve özgürlüklerinin hayata geçmesi için tüm kesimlere ortak mücadele çağrısı yapar”