InstagramKıbrısManşetSiyaset

Batak: Hirondel bir meydan değil tam anlamıyla bir kavşaktır




Bağımsızlık Yolu Omorfo Bölge Sorumlusu Celal Özkızan, Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu ve Baraka Kültür Merkezi Başkan’ı Mustafa Batak, Emeğin Gündemi programına konuk olarak “Hirondel Kavşağı, Kent ve Yerel Yönetimler” başlıklarını irdelediler

Özkızan: İsim ne olursa olsun aynı argümanları yine öne sürerdik

Programdan Bağımsızlık Yolu Omorfo Bölge Sorumlusu Celal Özkızan, “Hirondel Kavşağı” isim değişikliği ile ilgili yaptığı açıklamalarda, değişen isim ne olursa olsun aynı argümanları öne sürmeye devam edeceklerini belirtti.

Özkızan, “Bugün sırf bir şey hoşumuza gitti diye, işimize geldi diye, birinin tepeden bir şey yapmasını kabul eder, demokratik olmayan bir yol açmasını savunursak, belki o gün işimize gelir ama yarın işimize gelmeyen bir şey yaptığında ona karşı durmamızı zorlaştırır” yorumunda bulundu.

Celal Özkızan-Münür Rahvancıoğlu-Mustafa Batak

Özkızan, bir kararı beğenip beğenmemenin önemli olmadığını, insanın içine sinecek demokratik süreçlerden geçmesinin önemli olduğunu vurgulayarak, bir şeyin tepeden dayatılmasının, hoş bir karar olsa bile sıkıntı doğuracağını kaydetti.

Özkızan, “Bırakın da işini yapsın” kültürünü desteklemenin, yarın AKP’nin bir şey dayatması durumunda şikayet edildiğinde, “Bakın size hastane yapıyor”, “Bırakın da Meclis binası yapıyor” cevabını desteklemekle aynı olduğunu söyledi.

Rahvancıoğlu: Hirondel kavşağı Che Guevara meydanı olarak değiştirilseydi de aynı tepkiyi verirdik

Bağımsızlık Yolu Mali Sekreteri Münür Rahvancıoğlu, Hirondel Kavşağı isminin değişmesi ile ilgili verdikleri tepkinin, ismin Rauf Raif Denktaş Meydanı olarak değiştirilmesinden kaynaklanmadığını, Che Guevara Meydanı olarak da değiştirilse yine aynı tepkinin verileceğini söyleyerek, tartıştıkları konunun özünün başka boyutlar olduğunu anlattı.

Bağımsızlık Yolu olarak Rauf Raif Denktaş’a bayılmadıklarını bunu da gizlemediklerini belirten Rahvancıoğlu, oranın aslında meydan olmadığını, meydan olmayan bir yere meydan isminin verilmesinin de doğru olmadığını aktardı.

Rahvancıoğlu, Hirondel Kavşağı’nın halk nezdinde bir isminin olduğunu, yer isimlerinin değiştirilmesi pratiğinin yanlış olduğunu vurguladı.

“Soy isim, köy ve mekan isimlerinin değiştirilmesi bugüne kadar ciddi travmalara sebep oldu”

Rahvancıoğlu, toplumun tarihinde soy ismi, köy ve mekan isimlerinin değiştirilmesinin bugüne kadar ciddi bir travmaya sebep olduğunu, isim değişikliklerinde toplumun irkildiğini söyledi.

Toplumun geceden sabaha insan isimlerinin, köy isimlerinin değiştirilmesini yaşadığını vurgulayan Rahvancıoğlu, toplumun kuşaktan kuşağa yaptığı aktarımlarla tüm bunlara direnildiğini belirtti.

Elye ve Abohor isimlerinin hala yaşadığını ifade eden Rahvancıoğlu, isim değişikliğinin toplumun hafızasına, tarihine ve kültürüne yapılan bir saldırı olduğunu söyledi.

“Toplumun halihazırda benimsediği, kullandığı, hafızasına ve tarihine mal olmuş bir yerin adını değiştirmek kolay değildir” diyen Rahvancıoğlu, “Eğer bir isim yaşatmak istenirse yeni bir yer yapılır isim oraya konulur” dedi.

Bu saldırının belediye meclisinde oy birliği ile yapılmasının çok yaralayıcı olduğuna da değinen Rahvancıoğlu, “Bizim dışımızdaki egemenlerin yapmış olduğu saygısızlıktan farklı bir şey değildir, dayatmadır” ifadelerini kullandı.

“Halk çeşitli yöntemlerle isim değişikliği sürecine önceden dahil edilebilirdi”

Rahvancıoğlu, Belediye meclislerinin halk tarafından yürütülmüş olan tartışmaların son noktasının konulduğu yerler olması gerektiğini söyleyerek, ancak halkın Hirondel kavşağında isim değişikliğini belediye meclisi kararından sonra öğrendiğini belirtti.

Rahvancıoğlu, sıkıntının burada olduğunu ifade ederek, “Çeşitli yöntemlerle halkın bu konuyu önceden tartışması sağlanabilirdi. Belediye meclis üyeleri bu tartışmalara bakıp oylarını ona göre vermeleri gerekiyordu, demokrasi denilen şey; ‘belediye meclisinde oyladık, demokrasi yerini buldu değil'” yorumlarını yaptı.

“Hem merkezi yönetimde hem de yerel yönetimlerde hiçbir şey yapmama pratiği kök saldı”

Rahvancıoğlu, hem merkezi yönetimde hem de yerel yönetimlerde “hiçbir şey yapmama” pratiğinin kök saldığını, çöplerin toplanmasının bile toplumda bir başarı olarak kabul edildiğini söyledi.

Böyle bir durumda ortaya biraz fark koyan birinin çıkmasının o kişiyi eleştirilemez yaptığını, eleştirildiği zaman da “Bırakın da adam işini yapsın” yorumlarının gelmeye başladığını söyledi. Rahvancıoğlu, “Yaptık oldu”, “Bırakın da adam işini yapsın” kültürünün çok tehlikeli olduğunu da sözlerine ekledi.

“Sorgulama ve tartışma olmadan gelişim olması mümkün değildir” diyen Rahvancıoğlu, bu ülkede her işin standartlar altında yaşandığını, en ufak bir efor ortaya koyan bir insanın yüceltilme ihtimalinin çok yüksek olduğunu, bunun da demokrasi anlamında çok sıkıntılı olduğunu anlattı.

“İş yapsın da isterse diktatör olsun modunda bir savunma geliştiriliyor” diyen Rahvancıoğlu, bunu muazzam tehlikeli bulduğunu da yorumuna ekledi.

Batak: Halkın benimsediği ismi değiştirme fetihçi bir zihniyettir

“Bir halkın koyduğu isim var, bir de bunu değiştirmeye çalışan egemen, fetihçi zihniyet var” diyen Baraka Kültür Merkezi Başkanı Mustafa Batak, Lefkoşa bölgesindeki “Pronto Çemberi“ni örnek verdi.

Orada da isim değişikliği olsaydı yine aynı tepkiyi vereceklerini belirten Batak, olayın isim olmadığını, “Ben geldim, yaptım, oldu” zihniyetinin sıkıntılı olduğunu anlattı.

Baraka Kültür Merkezi’nin “Asimilasyon Üçlemesi” isimli belgesel film çalışmalarının olduğunu da hatırlatan Batak, yıllardır süre gelen dilin, köy ve sokak isimlerinin değiştirilmesi, yazıların düzenlenmesi gibi pratiklere karşı mücadelelerinin sürdüğünü, halkın bir şekilde yaşattığı isimlerin değiştirilmesini doğru bulmadıklarını söyledi.

“Hirondel bir meydan değil tam anlamıyla bir kavşaktır”

“Meydan mı kavşak mı” tartışmasına da açıklık getiren Batak, meydanın insanların içinde çeşitli faaliyetler yapabileceği, içinde asfalt ve trafik ışığı olmayan geniş bir alan olduğunu söyledi, Hirondel kavşağına bakıldığında ise oranın bir meydan olmadığını, gerçek bir kavşak tanımının karşılığı olduğunu belirtti.

Ülkede sorunlu bir dönemden geçildiğine değinen Batak, hem merkezi yönetimde hem de yerel yönetimlerde kamusal anlamda yapılan yatırımların halkın kamusal ihtiyaçlarına cevap vermekten çok uzak oluğunu vurguladı.

Girne’nin tam da Hirondel kavşağında ciddi trafik sorunu olduğunu da belirten Batak, trafik sorununda toplu taşımanın tek çözüm olabileceğine dikkat çekti.

“Bizim gibi ada ülkelerinde yeşil alana ve insanların yürüyerek bir yerden bir yere ulaşabilmesini sağlayacak yollara ihtiyaç var” diyen Batak, ülkede bu durumun tam tersinin var olduğunu söyledi.









Başa dön tuşu