Sol Hareket adına açıklamada bulunan Besim Baysal, Maraş’taki Kennedy Caddesi’nin adının Semih Sancar Caddesi olarak değiştirilmesinin kabul edilemez olduğunu belirterek, ülkemizin ilhakı projesi çerçevesinde atılan bu ve buna benzer provokatif adımlar karşısında sessiz kalmayacaklarını vurguladı
Besim Baysal tarafından yapılan açıklamanın tamamı şu şekilde;
“Mağusa Maraş’taki Kennedy Caddesi’nin adının Semih Sancar Caddesi olarak değiştirilmesi ülkemizdeki şehirlerin, köylerin, mahalle ve sokak isimlerinin değiştirilmesi sürecinde ilk değildir ve belli ki son da olmayacaktır.
1958’den günümüze kadar gelen süreçte Kıbrıslı Türkleri kurtarma iddiasında olanlar bizi ne tam Türk ne tam Müslüman görmüşlerdir. Türkiye egemenleri için Rumcu, İngiliz hayranı bir topluluk olan Kıbrıslı Türklerin daha Türk ve Müslüman yapılması gereksinimi onlar için bakidir. Bizim için ise kimliğimize ve kültürümüze yapılan saldırılar asla kabul edilemez.
Bu sebeple de Kennedy Caddesi’nin adının değiştirilmesini basit bir çalışma değil hem ülkemizin ilhakı projesinin hem de Kıbrıslı Türklerin asimilasyonunun bir parçası olarak görmek gerekir. Bu ülkenin onurlu insanları kendi işbirlikçilerinin açtığı kapılardan giren asimilasyon ve entegrasyon politiklarına ellerindeki tüm imkanları kullanarak cevap vermenin yöntemlerini her zaman geliştirmişlerdir. Asimilasyon politikalarına karşı mezar taşlarından, mum yakmaya, soyisimlerden deyimlere kadar direnmişlerdir. Sessiz kaldığımızı zanneden ve yaşananlardan kabullendiğimiz anlamını çıkaran Türkiye egemenlerine her fırsatta karşılarına dimdik çıkacağımızı göstereceğiz.
Geçmişte Türkiye halklarına uyguladıkları soykırım ve asimilasyon politikalarını hatırlatmaya devam edeceğiz. Bu son saldırı karşısında da bundan sonraki her müdahalede de onurlu ve direngen toplumumuzun sesi olmaya devam edeceğiz. Bizim hedefimiz hem ülkemizi yeniden birleştirmek, hem toplumlarımızı yeniden kardeşleştirmek hem de tarihimize ve geçmişimize sahip çıkmaktır.
Ezilenlerin dayanışması zalimleri ve egemenleri yenecektir. O tabelalar gerçek tarihleriyle yeniden buluşacaktır.”
