Doğu Akdeniz Üniversitesi (DAÜ) Finansal Düzenleme ve Risk Yönetimi Merkezi Başkanı ve Bankacılık ve Finans Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Mete Feridun, Türkiye ve KKTC’de kara para ile mücadeleye ilişkin gündeme gelen gelişmeleri Özgür Gazete’ye değerlendirdi
Feridun: Türkiye önümüzdeki dönemde kara para konusunu daha sıkı tutacak
Feridun Türkiye’nin geçtiğimiz hafta Financial Action Task Force (FATF) kara para aklama ve terörizmin finansmanı konusundaki kriterlerini, büyük ölçüde karşıladığını ve haziran ayında yapılacak yerinde denetimle “gri listeden” çıkmasının muhtemel olduğunu açıkladığını hatırlattı.
Feridun, “Türkiye bu konuyu özellikle son birkaç yılda ciddiyetle ele alıyor. Belli ki artık önümüzdeki 3-4 ayda bu işi çok daha sıkı tutacak ki yerinde denetim sürecinde reformların gerçekten uygulanmakta olduğunu ve bu konudaki siyasi kararlılığın devam ettiğini göstererek gri listeden çıkabilsin. Bu gelişmelerin ister istemez bize birtakım yansımaları olacaktır” dedi.
“Türkiye’nin kara para ile mücadelesi bize mutlaka yansıyacak”
Türkiye’nin kara para ile mücadelesinin ciddiyet kazanmasına bağlı olarak Kıbrıs’ın kuzeyini ilgilendiren iki olasılığın söz konusu olabileceğini anlatan Feridun, birinci olasılığın Türkiye’de olduğu gibi Kıbrıs’ın kuzeyinde de kara para ile gerçekten yoğun bir mücadele başlaması olduğunu söyledi.
Feridun, “Kısa bir süre öne KKTC Meclisi’nden geçen “Suç Gelirlerinin Aklanmasının, Terörizmin Finansmanının ve Kitle İmha Silahlarının Yaygınlaşmasının Finansmanının Önlenmesi Yasası” ile bunun yasal zemini oluşturulmuştur” dedi.
İkinci olasılığın ise yeni yasanın göstermelik olarak sırf dışarıdan bakıldığı zaman “bizde de kara parayla mücadele çerçevesinde gerekli düzenlemelerin yapıldığı” izlenimini vermek amacıyla yapılmış olma ihtimali olduğunu kaydeden Feridun, “Bu konuda net bir sonuca varmak için henüz erken ama öyle anlaşılıyor ki zamanlama ve içerik açısından yeni yasanın apar topar geçmesi zamanlama açısından bir tesadüf değil” dedi.
“Önemli olan yasa yapmak değil uygulanmasını sağlamak”
Olumlu bakılacak olursa; bu konuda yeni bir yasa yapılmış olmasını kara para ile mücadele için gerekli iradenin bir yansıması şeklinde yorumlamanın mümkün olduğunu ancak olumsuz bakılacak olursa; böylesine önemli bir yasanın ülkede hemen hemen hiç ses getirmiş olmaması olduğunu söyleyen Feridun, “Önemli olan yasa yapmak değil yasayı ilk günden itibaren harfiyen uygulamak ve bunun denetimini sıkı bir şekilde gerçekleştirmektir” dedi.
Feridun, “Geride kalan yaklaşık iki aylık sürede ekonomideki paydaşlardan bu konuda herhangi bir olumlu veya olumsuz reaksiyonun gündeme gelmemesi dikkat çekicidir. Yasanın fiiliyatta birçok açıdan önemli etkilere yol açması beklenirken öyle anlaşılıyor ki şu an için İngilizcede kısaca ‘BAU’ olarak adlandırılan ‘business as usual’ durumu söz konusu” ifadelerini kullandı.
“Kara para ile mücadeleyi sıkı tutmamız gerekiyor”
Yeni yasanın sessiz sedasız geçmesi dışında kara para ile fiiliyatta daha yoğun bir şekilde mücade edilmeye başlanıp başlanmadığının bilinmesinin mümkün olmadığını kaydeden Feridun, yasa ile birlikte fiiliyatta paydaşların iş modellerini, operasyonlarını, finansal işlemlerini ve ekonomik aktivitelerini etkileyecek ciddi bir değişikliğin gündeme gelmediğinin göründüğünü belirtti.
Feridun, “Eğer işi sıkı tutmazsak, önümüzdeki dönemde Türkiye’de gerçekleşmesi daha zor hale gelecek olan bir takım gayrı yasal finansal işlemlerin doğal olarak zamanla KKTC’ye kayma ihtimali var. Bu tip işlemler doğası gereği oldukça karmaşık olduğu ve aleni gerçekleşmediği için bunu bizim dışarıdan gözlemleyebilmemiz mümkün değil. Emlak ve lüks araç fiyatlarına bakarak spekülatif bazı çıkarımlar yapılabilir ama bu bilimsel olmaz. Yasanın ne kadar sıkı bir şekilde uygulanıp uygulanmadığını ilgili denetim süreçleri gösterecektir” dedi.