Ülkemizin en güzel sahil şeritleri ve koyları “yasal kılıflar” uydurularak sermayeye tahsis edilmeye devam ediyor. Milyon sterlinlere satılan o projelerden biri de KüçükErenköy’de doğa katliamı yapılarak devam ediyor
Kayaların gözünü oydular! Milyon sterline satacaklar!
Kıbrıs’ın kuzeyinde, özellikle sahil şeritlerinin olduğu bölgelerde yükselen ve yabancıya yönelik yapılan milyon sterlinlik ev projeleri dur durak bilmiyor.
Bir yandan “İsrailliler ülkeyi satın alıyor” yaygarası koparılarak, milliyetçilik ve ırkçılık üzerinden Türkiyeli sermayenin önünü açmak için yasa tasarısına temel hazırlayan UBP, DP, YDP hükümeti, diğer taraftan doğanın gözü oyularak yükselen yerli ve TC’li sermayenin projelerine yasal kılıf uyduruyor.
İzinler nasıl veriliyor? Ne karşılığı müdahale edilmiyor?
Denize sıfır yapılan, kayalıklar oyularak, doğal yaşam tahrip edilerek yükselen projelere “nasıl” izin verildiği ve “neden müdahale edilmediği” ise bilimsel araştırma raporlarına da yansıyan rüşvet iddialarını ve çıkar ilişkilerini de akla getiriyor.
Anayasa’ya göre yurttaşlara ait olan sahiller ve kıyılar dev inşaat şirketlerinin milyon sterlinlik projeleriyle yağmalanıyor. “Yasal kılıf” uydurularak verilen izinlerle doğa; kayalıkların oyulması, doğanın tecavüze uğramasıyla yabancılara satılacak milyon sterlinlik “evlere” dönüşüyor.
Firma tanıtımında “Projeyle gurur duyuyoruz” diyor
KüçükErenköy’ün en güzel koylarından birinde yükselen projenin tanıtımında ise UBP ve Ersin Tatar’a yakınlığıyla bilinen firma, doğayı katlettiği projesiyle ilgili “gurur duyuyoruz” ifadelerini kullanırken, doğal kayalıkları oymasına rağmen “doğanın da bakirliğinden” dem vuruyor.
Firma İsrailli olmayınca Yasemin Hanım ortada yok!
Başta Yasemin Öztürk olmak üzere atanmış hükümetin tüm kadroları yabancı şirketler için ülkeyi satın alıyorlar propagandası yaparken, yerli şirketlerin doğa tecavüzleri görmezden geliniyor. Doğa savunucusu sivil toplum örgütlerince bile konu kamuoyunda tartışılmıyor.
Hatırlanacağı üzere Öztürk, “İsrailliler adayı satın alıyor” diyerek, on yıllardır adada yaşayan birçok İsrailli aileyi hedef göstermiş, güvenliklerini tehlikeye atmıştı.
Geçtiğimiz gün de Meclis komitesine getirilen yasa tasarısıyla amaç anlaşılmış, TC’li vatandaş ve sermayeye neredeyse sınırsız ev ve arsa alımı gelirken, yabancıya 20 milyon euro gibi teminat koşulları getirilmişti. Yasa hala komitede görüşülüyor.
KüçükErenköy’de yükselen bu projeyle ilgili ise çevre sakinleri de rahatsızlıklarını Özgür Gazete’ye dile getirdi.
Şehirden uzak ve doğaya yakın bir yerleşim yerinde yaşamayı özellikle tercih ettiklerini söyleyen bölge sakinleri, yapılan doğa kıyımı ve müdahale edilmemesi nedeniyle, büyük bir üzüntü yaşadıklarını belirtti.