Sarpten: Dünya Çevre Günü, içi boş laflarla geliştirilen ‘şov’ nitelikli etkinliklerin gerçekleştiği bir güne dönüştü
Biyologlar Derneği, gündelik yaşamı olumsuz etkileyen hemen her şeyin kaynağında gelişigüzel betonlaşmanın yattığını kaydederek, tüm bölgelerde imar planları hazırlanıp, yürürlüğe girene kadar yeni inşaat izni verilmemesi gerektiğini belirtti
Sarpten: Dünya Çevre Günü, içi boş laflarla geliştirilen ‘şov’ nitelikli etkinliklerin gerçekleştiği bir güne dönüştü
Biyologlar Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Sarpten yaptığı yazılı açıklamada, Dünya Çevre Günü olarak kutlanan 5 Haziran’ın, ülkede uzunca bir süredir içi boş laflarla geliştirilen “şov” nitelikli etkinliklerin gerçekleştirildiği bir güne dönüştürüldüğünü vurguladı.
Sarpten, “364 gün çevrenin tahrip edildiği bir ortamda tek bir güne sızdırılan ‘çevre” duyarlılığı hiçbir anlam taşımamaktadır” dedi.
Kıyıların tahribatının görmezden gelindiğini, orman alanlarının peşkeş çekildiğini, doğal alanların talan edildiğini, çevre kirliliğinin önemsenmediğini ve betonun ekonominin başat unsuru olarak kabul gördüğünü aktaran Sarpten, hükümet yetkililerinin açıklamalarının, “halkın gözünü boyamaktan” öte bir şey olmadığını savundu.
Ülkenin, dünya ile kıyaslandığında rekabet edebileceği tek unsurun doğası ve çevresi olduğunu ifade eden Sarpten, şunları kaydetti:
“Ne var ki, yarınlara yaşanabilir bir ülke bırakabilme ihtimalimiz her geçen gün elimizden biraz daha alınmaktadır. İnşaatlar, binalar ve betona dayalı ekonomik bir akılla ülke yönetilmeye devam ederse bir zamanlar ‘yeşil ada’ olarak anılan bu ülkenin geleceği beton uğruna giderek daha da kararacaktır”
“Gündelik yaşamımızı olumsuz etkileyen hemen her şeyin kaynağında gelişigüzel betonlaşma yatıyor”
Bugün yaşanan birçok sorununun temelinde çarpık, kontrolsüz ve aşırı yapılaşma olduğunu belirten Sarpten, şu ifadeleri kullandı:
“Trafik sorunundan enerji açığına, hava kirliliğinden çöp ve atık soruna varıncaya kadar gündelik yaşamımızı olumsuz etkileyen hemen her şeyin kaynağında gelişigüzel betonlaşma yatmaktadır. Yaratılan bu kaotik düzenden birileri zengin olurken halkın büyük çoğunluğuna ise bunun vebalini çekmek kalmaktadır.”
“Ülkeyi esir alan beton sektörünün bu şekilde devam edemeyeceğini” kaydeden Sarpten, “Elbette, inşaatlar yapılacak ve ekonomik olgular devam edecektir. Ancak içinde son sürat ilerlediğimiz çıkmaz sokakta duvara çarpmadan önce en azından hızımızı azaltmak zorundayız” dedi.
“Yeni inşaat izinlerini durdurmak elzemdir… Bu radikal bir adım değildir”
Ülke genelinde çıkarılacak bir emirname ile yetersiz ve eksik alt yapı çalışmalarını tamamlamak üzere bir süreliğine “yeni” inşaat izinlerini durdurmanın elzem olduğunu belirten Sarpten, şunları kaydetti:
“Bu radikal bir adım değildir ve kesinlikle hali hazırdaki inşaatları durdurmak anlamı taşımamaktadır. Devam eden inşaatlar yanında, hali hazırda izni alınmış ve henüz başlamamış on binlerce konut projesi de olduğu bilinmektedir. Burada kastedilen, tüm bölgelerdeki imar planları hazırlanıp, yürürlüğe girene kadar yeni inşaat izni vermemektir.”
Bugün çevreye dair yine çok söz söyleneceğini ancak önemli olanın 5 Haziran’ın ertesinde çevreyi korumak adına hangi adımların atılacağı olduğunu vurgulayan Hasan Sarpten, “Biyologlar Derneği olarak ülkeyi yönetenlerden beklentimiz budur. Bunun dışındaki sözler laftır ve bizim boş laflara karnımız toktur” dedi.