Varlıkları Güven Değil Korku Veriyor!
Adanın kuzeyinde 1960 Garanti Antlaşması‘nın sadece Türkiye’nin Kıbrıs’taki garantörlüğü ile alakalı olduğunu sanan çok sayıda insan var!..
İşin daha da vahimi, bu kitle, “Garantiler olmadan çözüm de olmaz, garantiler kırmızı çizgimizdir” diye bu antlaşmayı savunuyor!..
Oysa bu antlaşma başlı başına hem İngiltere’nin egemen üstlerini garanti altına almak için yapılmış hem de kurulan cumhuriyetin bozulması ve de adanın bölünmesi için icat edilmiştir…
Ki bu antlaşma içerisinde Türkiye, Yunanistan ve İngiltere’nin yanında Kıbrıs Cumhuriyeti de garantör konumundadır!..
Peki, Kıbrıs Cumhuriyeti neyin güvenliğini garanti ediyor?
Elbette İngiliz egemen üslerinin…
Hani Lübnan Hizbullah örgütünün lideri Hasan Nasrallah’ın, “Kıbrıs, İsrail’e destek vermesi halinde hedef olacak” tehdidinde bulunmasına neden olan üslerden bahsediyorum…
Bu üsler yüzünden coğrafyamızda gerçekleşen her savaşın içerisine çekiliyoruz…
Ada üzerinden kalkan savaş uçakları, bir başka kara parçasını bombalıyor!..
Ve siviller de dahil insanların ölümüne neden oluyor…
Hatırlayınız; yaklaşık 2 ay önce İran da benzer bir uyarıda bulunmuştu…
Tehlike çanları Kıbrıs için hiç olmadığı kadar yüksek sesle çalıyor…
İşin acı tarafı ise Kıbrıslılar tüm bu savaşlara karşı olsa da bir şekilde emperyalist ülkelerin tarafında yer almak zorunda bırakılıyor!
İşte bu zorunluluğun tek bağlayıcı noktası 1960 Garanti Antlaşması’dır!..
Yani garantileri savunan arkadaşlar, aslında bir anlamda Kıbrıs’taki İngiliz Üsleri’nden uçakların kalkmasını ve bir başka ülkeyi vurmasını da savunuyor…
Mesela Irak’ı!..
Filistin’i…
Ve diğer tüm sözde bahar yaşatılan ülkeleri…
Kısacası bu antlaşma Kıbrıs’a ve Kıbrıslılara güven değil korku veriyor…
O nedenledir ki tüm garantiler ve garanti edilenler ortadan kalkmalıdır!
En başta da İngiliz Üsleri!
Ve o nedenledir ki, federal bir çözümle yeni bir güvenlik antlaşması yapılmalıdır, çağdaş ve modern!
Bizleri savaşın göbeğine çekmeyecek, kendi irademizi başka bir ülkenin eline teslim etmeyecek şekilde!
Sadece dönüp 1959’dan günümüze kadar geliniz…
İngiltere, Türkiye ve Yunanistan!
Bu ülkeye ne vermişler, bu ülkeden ne almışlar?
Kıyaslayınız!..
Sonra bir daha bu antlaşmayı savunup savunmamayı düşünürsünüz!!!