Yetki Kargaşası
Bu ülkede yasaların ve Anayasa maddelerinin uygulanması kişilere göre değişir.
Normal bir vatandaş haksızlığa uğrasa bile muhatabı kalın enseli biriyse ya da güçlü dayıları varsa yasalar vız gelir.
Muhatabına yasaymış, Anayasaymış hiç işlemez.
Dua edelim ki; ülkemizdeki yargı yozlaşmadan halen varlığını sürdürüyor yoksa vatandaşın hali duman olurdu.
Gerçi her vatandaşın da yargıya başvurması maddi bakımdan olanaksızdır. Bu nedenle de fakir yurttaş Anayasa ve yasaların açık hükümlerine rağmen mağdur olmaya devam etmektedir.
Bir bakarsınız bir yerde birisi yol kenarındaki bahçesine duvar yapmaya başlıyor.
Yolu kullanan yurttaşlar şikâyet ediyor. Şehir Planlama Dairesi topu Belediyeye atıyor, Belediye bilmem Kaymakamlığa atıyor. Bir yetki kargaşasıdır gidiyor.
Falan yaptıydı da ona bir şey demediler de…
Ya da o eski tapuya göre yaptıydı. Şimdi haritalar değişti gibi mazeretler başlıyor; “Tamam da o eski tapuya göre yapmıştı. Bir şey yapamayız”
Yahu yol kenarındaki bahçene ya da tarlana duvar yapacaksan, kaldırım hakkını bırakacak, artı on ayak da içeriye yapacak ve boyu da bir metreyi geçmeyecektir.
Peki bu kural uygulanıyor mu?
Normal bir vatandaş ise ve de iktidar partilerinden birine üye değilse yasa hemen karşısına çıkarılır ve işi durdurulur, yapılmışsa da yıktırılır.
Eğer iktidar partilerinden birine üye ise yahut kalın enseli ise, ona dokunulmaz, mağduriyet yaşayan vatandaşlara da çeşitli mazeretler ortaya konuyor.
Geçen gün Özgür Gazete’mizde yer alan Boğaziçi’ndeki beton olayında da yasadışı bir uygulama olması güçlü bir olasılıktır.
Ve Çevre Koruma Dairesi izliyor, Kaymakamlık izliyor. Çevre Koruma Alanı içerisindeki bir yere beton dökemezsiniz.
Hele plajların doğallığını bozamazsınız. Bir şey yapılacaksa kıyıdan en az yüz metre geriye yapabilirsiniz. O da özel izne tabidir.
Bu olayın altında da kim bilir neler yatıyor! Yakında kokusu çıkacaktır.
Başta da belirttiğim gibi Anayasa ve yasalar kâğıtta kalmadığı ve herkese eşit olarak uygulandığı takdirde bir anlam ifade eder. Yoksa hiçbir işe yaramaz.
Yazımı yazmaya başladığımda ajanslara bir haber düştü.
TC hükümetinde iki bakan istifa etti ya da ettirildi ve yerlerine yenileri atandı. Birisi Sağlık Bakanı, diğeri de Çevre, Şehircilik ve İklim değişikliği Bakanlığı.
İsimlere baktım. Sağlık Bakanlığı neyse ancak Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığına Atanan Murat Kurum, daha önce bu bakanlığı uhdesinde bulundurmuyor muydu?
Ve yanılmıyorsam attığı imzalarla onlarca insanın ölümüne neden olduğundan dolayı görevden alınmamış mıydı?
Sonradan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday yapılıp hezimete uğramamış mıydı?
Şimdi ne değişti ki; başarısız olduğu bir Bakanlığa yeniden atanıyor?
Koskoca AKP’de bu görevi yapacak başka adam kalmadı mı? Bu tabi ki Türkiye vatandaşlarını ve AKP yöneticilerini ilgilendirir.
Benimkisi sadece bir merak.