DünyaEkonomiGüncelInstagramSağlıkSürmanşetYaşam

Hayvancılık sektörü sera gazı emisyonlarının yüzde 11’ini oluşturuyor




Küresel ısınmayla mücadele için ısınmanın kaynağına inmek için Avrupa ülkeleri bu gerçeğe yönelik politikalar geliştirmeye yöneliyor

Hayvancılık sektörü sera gazı emisyonlarının yüzde 11’ini oluşturuyor

İnsanları beslemek üzerine gerçekleştirilen hayvancılık sektörü küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 11’ini oluşturuyor. Ve bu oranın neredeyse üçte ikisi yetiştirilen ineklerden kaynaklanıyor. Ayrıca ineklerin yarattığı metan gazı, karbondioksitten 30 kat daha güçlü ve küresel ısınmanın yaklaşık yüzde 30’undan da sorumlu.

Geçen hafta bu emisyonların azaltılmasına yönelik dünyada bir ilk gerçekleşti. Danimarka, artık tarım sektörünü karbon vergisine tabi tutacak. Yılda inek başına 100 Euro talep edilecek ve çiftçilerin hayvancılıktan başka alanlara yönelmesi sağlanacak. Bu adımı diğer ülkelerin de takip etmesi bekleniyor

Danimarka’da aylarca süren zorlu müzakerelerin ardından hayvancılıktan kaynaklanan sera gazı emisyonlarına yıllık vergi uygulanması konusunda anlaşma sağlandı. Dünyada bir ilk olan bu uygulamaya göre, sığır yetiştiricilerinden, ineklerinin her birinden kaynaklanan sera gazı emisyonları için yılda yaklaşık 100 Euro tahsil edilecek.

Ticari kuruluşlar ve çevre gruplarıyla aylarca süren zorlu görüşmelerin ardından Danimarka’nın iktidar koalisyonu, inekler ve domuzlar da dahil olmak üzere besi hayvanlarından kaynaklanan karbondioksit eşdeğeri emisyonların tonu başına 120 DKr (16 Euro) tutarında fiili vergi oranı üzerinde anlaşmaya vardı.

Parlamento’dan Ağustos’ta geçmesi bekleniyor

Söz konusu anlaşmanın Ağustos ayında Danimarka parlamentosu tarafından resmen onaylanması bekleniyor ve 2030’dan itibaren hayvancılık emisyonları için ton karbondioksit (CO2) başına 300 DKr vergi uygulanacak. Bu, 2035’te ton CO2 başına 750 DKr’ye yükselecek, ancak iki yıl yüzde 60’lık bir indirimle; bu verginin 2030’da ton başına 120 DKr (16 Euro) ve 2035’te ton başına 300 DKr (40 Euro) olacağı anlamına geliyor.

Yeşil düşünce kuruluşu Concito’ya göre ortalama bir Danimarka ineği yılda 6 ton CO2 eşdeğeri üretiyor. 120 DKr’lik daha düşük vergi oranını kullanmak yaklaşık 720 DKr veya 96.50 Euro’luk bir ücrete tabi tutulacak. İnekler domuz etinden çok daha fazla emisyon üretiyor, ancak ülkenin domuz çiftçileri de yeni vergiye tabi tutulacak.

Ayrıca önümüzdeki yıllarda 250.000 hektar yeni orman oluşturulacak olup, doğanın en az yüzde 20’sinin korunmasına yönelik hedefler de konuldu. Bunun yanı sıra mezbaha ücretleri 2029’dan itibaren yıllık 45 milyon DKK (6 milyon Euro) artırılacak ve fon, vasıflı işgücüne tahsis edilecek.

Tarım en büyük sera gazı yayıcısı

2030’da verginin getirilmesi için zemin hazırlayan Danimarka anlaşması, çiftçilerin Avrupa genelinde AB çevre önlemlerine karşı protesto göstermesinden sadece birkaç ay sonra geldi. Danimarka’nın merkez sol başbakanı Mette Frederiksen, verginin benzer girişimler için “bölgesel ve küresel olarak ileriye giden yolu açmasını” umduğunu söyledi.

Görüşmelere katılmayan çiftçi örgütü Bæredygtigt Landbrug anlaşmayı eleştirirken, bazı yeşil örgütler verginin etkili olması için daha yüksek olması gerektiğini dile getirdiler. Bæredygtigt Landbrug Başkanı Peter Kiær, “Bunun çılgınca olduğunu düşünüyorum. Hükümet çiftçileri dinlemiyor. Bunun halihazırda dünyanın en yeşil tarım üreticilerinden biri olan ülkede ihtiyaç duyulan teknoloji yatırımlarını engelleyeceği de kesin” görüşünde…

Ülkenin iklim bakanı Lars Aagaard ise tarımın Danimarka’nın en büyük sera gazı yayıcısı olduğunu ve bunun devam edemeyeceğini vurguluyor ve “Tarım yeşil geleceğe katkıda bulunmalı ve onun bir parçası olmalı” diyor. Danimarka Tarım ve Gıda Konseyi Başkanı Søren Søndergaard da “Onaylanmış ve ekonomik olarak sürdürülebilir iklim çözümleri kullanan çiftçilerin vergiden tamamen kaçınabileceği bir vergi modeli elde etmeyi başardık” görüşünü aktarıyor.

Ancak Danimarka merkezli süt kooperatifi Arla Foods’un CEO’su Peder Tuborgh, vergi rejiminin, emisyonlarını azaltmak için ellerinden geleni yapan organik üreticiler de dahil olmak üzere bazı çiftçileri haksız yere etkileyebileceğini söyledi ve politika yapıcıların bu konuyu daha fazla incelemeleri çağrısında bulundu.

Yeni Zelanda iptal etmişti

Yeni Zelanda, metan emisyonlarını azaltmak amacıyla koyun ve inek yetiştiricilerine benzer bir vergi uygulama girişimini bu ay iptal etti. Avrupa Komisyonu, çiftçilerin ve toprak sahiplerinin emisyonları için doğrudan ödeme yapmalarını gerektiren seçenekler de dahil olmak üzere, AB çapında bir tarımsal emisyon ticareti sisteminin nasıl kurulabileceğini araştırıyor.

Avrupa’nın en büyük tarım işletmelerinden biri olan ve 25.000 Danimarkalı çiftçinin sahip olduğu bir kooperatif olan DLG Group’un Genel Müdür Yardımcısı Alexandre Paquot, tarımın bloğun emisyon ticaret sistemine dahil edilmesinin çiftçiler için yeni bir iş planı ve yeni fırsatlar sunacağını söyledi.











Başa dön tuşu