Sakın Ha! Sakın!
Bir ülkede yargı bağımsızlığını koruduğu sürece, koşullar ne olursa olsun, kokuşmuşluk hangi düzeye gelirse gelsin, o ülkede geleceğe dönük hala umut var demektir.
Biz de yargının henüz siyasallaşmadığına ve bağımsızlığını koruduğuna inandığımız için ileriye dönük umudumuzu korumaya devam ediyoruz.
Devletin tepesine oturtulan ve her gün yeni bir ülkede turistik geziler yapmaktan başka bir iş yapmayan, boş günlerinde de köpeciği ile yürüyüşler yapıp resimler paylaşan Cumhurbaşkanına, her gün kulağa hoş gelen güzel vaatlerde bulunan ancak hiçbir vaadi de gerçekleşmeyen atanmış hükümet başkanına rağmen umudumuzu yitirmedik.
Bir gün mutlaka ama mutlaka her şeyin çok daha güzel olacağına inanıyoruz.
Umutluyuz çünkü devletin Yasama, Yürütme ve Yargıdan oluşan üçüncü gücünün yani Yargının henüz siyasallaşmadığına ve bağımsızlığını koruduğuna inanıyoruz.
Geçen gün Barolar Birliği yapmış olduğu genel kurulunda önemli kararlara imza attı.
Yüzlerce avukat bir araya gelerek kötü gidişata dur demek için yargıç atamalarında liyakat ve yazılı sınav kriterlerinin geçerli olabileceği yasa hazırlanması için faaliyete geçme kararı aldı.
Bana göre güzel bir karar. Ancak “Daha önce atamalarda uygulanan kriterler neydi ki yeni karar alma zorunluluğu ortaya çıkmıştır?” sorusu akla geliyor.
Bu gerçekten herkes tarafından merak edilen bir konudur.
Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Sadık Gardiyanoğlu, kendi atadığı ve halen çeşitli suçlamalarla tutuklu bulunan Özel Kalem Müdürü Oğuz Köse hakkında suskunluğunu korumaya devam ediyor.
Oysa eczacılarla ilgili tutuklama ve soruşturma olaylarında dili hiç ağzına girmiyordu.
Salı günü itibarıyla görevden alınan Özel Kalem Müdürü ile ilgili olarak Bakanlık, “yargıya müdahale olarak algılanmaması” için açıklama yapmayacağını duyurdu. Bak sen!
Asıl suskunluğunuz yargıya müdahale olarak algılanacaktır. Susmaya devam ettiğiniz sürece “Bu işin altında bakalım neler yatar, kimlere kadar uzanır” düşüncesi egemenlik kazanır.
Dürüst olun dürüst. Eğer dürüst olduğunuzu iddia ediyorsanız halka gerçekleri açıklamaktan korkmayın.
Öyle susmakla, bilmece gibi sözler söylemekle halkı kandıramazsınız. Bu halk her şeyi biliyor, görüyor ve gün gele kendisine uygulanan tüm kötülüklerin yasadışılıkların hesabını da mutlaka sorar.
Bir de tekrar söyleyeyim. Sakın ola devletin üç gücünden biri ve en önemlisi olan YARGI’yı siyasallaştırmaya, bağımsızlığını ortadan kaldırmaya kalkışmayın.
Kalkışmayın ki az da olsa kalan umutlarımızı korumaya devam edelim.
Sakın ha! Sakın !