Ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, düzenlediği “ülkede eğitim alanında yaşanan krizlerle ilgili” basın toplantısında, okulların açılmasının ertelenmesi kararına işaret ederek ülkeyi yönetenleri, geçici öğretmen üzerinden rant elde etmeye çalışmak ve çocukların hayatını harcamakla da suçladı
Erhürman: Özel ve kamu okulları arasında yaratılan eşitsizlik tahammül sınırları zorlayan noktaya geldi
Erhürman, kamu ile özel okullar arasında ve kamu okullarının kendi aralarında yaratılan fırsat eşitsizliklerinin tahammül sınırlarını zorlayan bir noktaya geldiğini vurguladı.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, parti milletvekillerinin de katılımıyla “ülkede eğitim alanında yaşanan krizlerle ilgili” basın toplantısı düzenledi.
CTP Genel Merkezi’nde yer alan toplantıya CTP Genel Sekreteri Asım Akansoy, bazı milletvekilleri ve parti yetkilileri de katıldı.
CTP Genel Başkanı Tufan Erhürman, kamu okullarının açılmasının ertelenmesi kararından sonra üç okul günü geçtiğini söyledi. “Keşke tek sorun bu olsaydı. Keşke tek sorun erteleme olsaydı. Erteleme kararı verilecekse de keşke cumartesi gününe bırakılmasaydı. Yaşanan süreç bunun çok ötesinde endişeleri de beraberinde getiriyor.” diyen Erhürman, eğitimdeki fırsat eşitsizliğinin yakıcı bir ihtiyaç olduğunu kaydetti.
Kamu ile özel okullar arasında yaratılan fırsat eşitsizliğinin yanı sıra kamu okullarının kendi aralarında da fırsat eşitsizliği yaratıldığını vurgulayan Erhürman, “Eğitim aracılığıyla geleceği kuruyorsunuz. Çocuklar arasında çok ciddi fırsat eşitliği yaratıyorsanız, bunun hem her bir çocuğumuzun geleceği üzerinde, hem de toplumun geleceği üzerinde yaratacağı olumsuzlukları konuşmak bile şu anda içimizi sıkacak bir şeydir.” dedi.
“Tam gün eğitimden kastımız, geçen yıl sözde uygulanan o iki günlük tam gün eğitim değildi”
Çok uzun bir süreden beri kamu okulları ile özel okullar arasında bir eşitsizliğin oluştuğunu kaydeden Erhürman, en azından tam gün eğitime geçmek suretiyle bu eşitsizlik uçurumunun bir miktar olsun kapatılması gerektiğini belirtti.
“Tabii ki bizim kamu okullarında tam gün eğitimden kastımız, geçen yıl sözde uygulanan o iki günlük tam gün eğitim değildi.” ifadesini kullanan Erhürman, kamu okullarını gerçek anlamda tam gün eğitime hazırlayıp, bu eşitsizliği bir miktar olsun kapatabilmekten bahsettiklerini söyledi.
Yaratılan eşitsizliğin tahammül sınırlarını zorlayan bir noktaya geldiğini ifade eden Erhürman, okullara ilişkin bir takım veriler paylaştı.
Ellerindeki verilerin kamu ve özel okullarla ilgili uçurumun daha da büyüdüğünü ortaya koyduğunu belirten Erhürman, kamu okullarının kendi içinde de artık bir takım kategoriler yarattığını ve oralarda birtakım uçurumlar oluşmaya başladığını çok açık bir biçimde kendilerine gösterdiğini ifade etti.
“Güçlendirme çalışması devam eden 28, tadilatı halen devam eden 8 okul var”
Güçlendirme çalışması nedeniyle şu anda kullanılamaz durumda olan okul sayısının 28 olduğunu ve bunların 19’unun ilköğretimde bulunduğunu kaydeden Erhürman, güçlendirme çalışması tamamlanan okul sayısının ise 10’u ilköğretimde olmak üzere 20 olduğunu aktardı. Erhürman, öğrenciler için güvenli ortam zafiyeti bulunan ve tadilatı halen devam eden okul sayısının ise 8 olduğunu söyledi.
6 Şubat depreminde bu yana güçlendirme çalışmaları kapsamında boşaltılan sınıf sayısının 294 olduğunu kaydeden Erhürman, kurulan prefabrik veya konteyner sınıf sayısının ise 218 olduğunu belirtti.
Sadece güçlendirme çalışması yapılan okullara değil, Lefkoşa’da daha iki yıl önce hizmete giren iki yeni okulda bile prefabrik sınıf kurulduğunu anlatan Erhürman, bunun da konteyner sınıfların sadece depremle alakalı olmadığını gösterdiğini vurguladı.
“Çok net söyleyeyim. Herhangi bir çocuk güvensiz bir binada bulunacaksa, elbette konteyner veya prefabrik sınıfta bulunmasını tercih ederim.” diyen Erhürman, “geçici” olduğu söylenen konteyner sınıfların ise 6 Şubat depreminden bu yana geçen süre hesaplandığında çok da geçici olmadığının görüldüğünü ifade etti.
Ülkede pandemiden sonra nüfusun kontrolsüz şekilde arttığına işaret eden Erhürman, “Bu ülkede konteyner sınıflar geçici olmayacak, sayı daha da artacak.” dedi. Erhürman, bahçesinde ağacı ve çocuk oyun alanı bulunmayan okullar olmasını da eleştirdi.
“Gerçekleri konuşmuyorsak çocukları düşünmüyoruz demektir”
Öğretmen atamalarına da değinen Erhürman, ilköğretimde geçici öğretmen olarak atanması beklenen öğretmen ihtiyacının 240 olduğunu belirterek, ülkeyi yönetenlerin partilerinin kurultayına dönük olarak çok daha fazla sayıda kişiye geçici öğretmenlik vaadinde bulunduğunu savundu.
Erhürman, ortaöğretimde ise geçici öğretmenle doldurulması gereken öğretmen ihtiyacının 34 olduğunu aktardı. Erhürman, ülkeyi yönetenleri geçici öğretmen üzerinden rant elde etmeye çalışmak ve çocukların hayatını harcamakla da suçladı.
Kalabalık sınıflar ve ana dili Türkçe olmayan öğrencilere yönelik uygulamalara da eleştirilerde bulunan Erhürman, “Gerçekleri konuşmuyorsak çocukları düşünmüyoruz demektir.” dedi. Ana dili Türkçe olmayan öğrencilere yönelik üç tane kurs açıldığını ancak kursun da sınavının da ücretli olduğunu belirten Erhürman, bunun insan hakları açısından da kabul edilebilir olmadığını, gelecekte güvenlik açısından da ciddi problemler yaratacağını vurguladı.
Yetkililerin “23 yeni okul yaptıkları” yönündeki söylemini de yalanlayan Erhürman, devlet bütçesinden yapılan okul sayısının sadece dört olduğunu, sekiz yeni okulun iş insanları tarafından yapıldığını, kalan sayının da okul değil, iş insanları ve belediyelerin katkıları ile yapılan derslikler olduğunu anlattı.
Belediyelerin eğitime katkısı…
Belediyelerin emlak vergilerinin yüzde 15’ini eğitime harcaması gerektiğini bildiren Erhürman, CTP’li belediyelerin harcamakla yükümlü oldukları rakamın çok üzerinde eğitime katkı sağladığını belirtti ve bazı rakamları paylaştı. Erhürman; Değirmenlik Belediyesi’nin 4 buçuk milyon TL, Çatalköy Belediyesi’nin 20 milyon TL, Dikmen Belediyesi’nin 1 milyon 585 bin TL, Akdoğan Belediyesi’nin 1 milyon 605 bin TL, Lefke Belediyesi’nin 973 bin TL ve Girne Belediyesi’nin 12 milyon TL eğitime harcadığını aktardı. Erhürman, Gazimağusa Belediyesi’nin ise eğitime harcaması gereken 2 buçuk milyon TL’yi sadece Şampiyon Melekler anısına harcadığını ve bunun dışında 4 milyon 335 bin TL daha eğitime katkı sağladığını söyledi.
“Çocuklarımız için bu zihniyetin gitmesinden başka çare yoktur”
Tufan Erhürman, “Bu memlekette kıyamet kopuyor, herkes farkına varsın. Gidin Onkoloji Hastanesi’ne, otopark bulup park edemezsiniz. Çocuklara yaşattıklarımız, bizim başımıza 10 sene sonra neler açar, en büyük mesele budur. Bugün, ‘Merak etmeyin, dört ayda bir hayat pahalılığı vereceğiz’ diyenlerin ne konuştuğunu tahmin etmek zor değil. Sürekli pembe tablolar, umut dağıtmalar… Bu işin tek çaresi, bu zihniyetin gitmesidir. Bu bir zihniyet meselesidir. Bu zihniyetin dünya umurunda değildir.” diye konuştu.
CTP’nin eğitimle ilgili kapsamlı bir çalışma yaptığını da bildiren Erhürman, bunun 21 üye ile geniş katılımlı çalıştay ve toplantılarla hazırlandığını söyledi. Bu çalışma için 55 toplantı ve iki çalıştay yaptığını anlatan Erhürman, “Ölçme-değerlendirmeden tutun da tam gün eğitime geçmek için kaç liraya ihtiyaç duyulduğuna kadar her şeyin çalışıldığı bir metin ortaya çıktı. Bu çalışma Parti Meclisi’nden geçtikten sonra kamuoyu ile paylaşılacak. Biz hazırız. Bu memleketin bu felaketten kurtulmasının tek yolu, bu zihniyetin bir an önce gitmesidir. Çocuklarımızı bu zihniyet yüzünden kaybetmemiz mümkün değildir. Çocuklarımız için bu zihniyetin gitmesinden başka çare yoktur.” ifadelerini kullandı.