Arif Hasan Tahsin Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı Şener Elcil, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan‘ın Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurul toplantısında Kıbrıs ile ilgili yaptığı açıklamayı ibretle izlediklerini belirterek, Erdoğan’ın bu açıklamayla Türkiye’nin adanın kuzeyini 1974 yılından bu yana işgal altında tuttuğunu ilan edildiğini söyledi
Elcil: Türkiye, Kıbrıs’ın bölünmesini ve kukla rejiminin devlet olarak tanınmasını talep etti
Elcil yaptığı yazılı açıklamada, TC Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın New York’ta gerçekleşen BM Genel Kurul toplantısında Kıbrıs ile ilgili yaptığı açıklamayı eleştirdi. Erdoğan’ın açıklamasıyla bir kez daha Kıbrıslıtürklerin iradesini yok saydığını dile getiren Elcil, bunun yanı sıra açıklamanın BM kararlarını ve Türkiye’nin ‘garantörlük’ sorumluluklarını da yok saydığının altını çizdi.
Elcil, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti adına konuşan Recep Tayyip Erdoğan, garantörlük sorumluluğu dışında hareket ettiklerini ve 1974 yılından beri Kıbrıs’ın %37’sini işgal altında tuttuklarını bu konuşma ile ilan ettiklerini göstermiştir” ifadelerini kullandı.
Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın uluslararası kararlara rağmen ‘KKTC’nin tanınması çağrısı yapmasına da değinen Elcil, böyle bir talebin Türkiye meclisinde bile oylanmadan ileri sürülmesinin iki yüzlü bir siyaset anlayışı olduğunu vurguladı.
Elcil, “Kıbrıs Cumhuriyeti’nin toprak bütünlüğünü ve anayasasını koruma sorumluluğu verilen üç garantör devletten biri olan Türkiye, açık açık Kıbrıs’ın bölünmesini ve kuzeyinde kendisinin kurdurduğu kukla rejimin devlet olarak tanınmasını talep etmektedir. Üstelik bu talebi yapan Türkiye’nin meclisinde tanınmayla ilgili böyle bir karar alınmadan bu talebi ileri sürmesi tam bir iki yüzlü siyasettir” ifadelerini kullandı.
“Bu siyasi duruşun ne uluslararası hukuk ne de diplomasi açısından açıklaması yoktur”
“Bu siyasi duruşun, ne uluslararası hukuk, ne de diplomasi açısından açıklaması yoktur” diyen Elcil, bu siyasi çizginin Erdoğan ve partisi AKP’nin içine düştüğü ekonomik kaostan çıkış için Kıbrıs’ı bir iç politika malzemesi olarak kullanmak istediğini gösterdiğini söyledi.
Bu anlayışın ayrıca Kıbrıs ve Kıbrıslıtürkleri siyasi rehine olarak kullanıp uluslararası platformlarda çıkar sağlama ve elini güçlendirme amacı taşıdığını dile getiren Elcil, Kıbrıslı yurtseverlerin bu açıklamalara karşı “federasyon isteriz” demenin dışında ortak bir duruş sergilemeleri gerektiğini belirtti.
Elcil açıklamasının sonunda, adanın birleşmesini isteyen tüm Kıbrıslıların Tayyip Erdoğan’ın yaptığı bölücü konuşmaya karşı ortak tepki vermesi konusunda çağrıda bulundu.
