InstagramKöşe Yazarlarımız

Yüce Demokrasi






İnsanların en büyük meziyeti, dilediği her şeyi kendine göre yorumlamasıdır!..

Örneğin, birisi için yandaş istihdamlar demokrasinin sağladığı bir hak olarak görülürken, bir başkası için ise bu demokrasiye aykırı bir adım olarak değerlendirilebilir!..

O nedenle dün mecliste yaşanılanlara bu gözle bakmak gerekiyor!..

Aksi takdirde dünyanın en geri kalmış ülkelerinde dahi yaşanması imkansız olan bu senaryoyu takip edeceğiz diye kafayı yeriz!..

***

Eminim dün binlerce insan Zorlu Töre adına utanmış, Faiz Sucuoğlu adına yüzü kızarmış, Kutlu Evren adına da başı öne eğilmiştir…

Ne zaman “Bundan daha fazlası yaşanmaz” dediğimiz bir şey yaşansa, bu zihniyet “Haksızlık etmeyiniz, bizim daha nelerimiz var” dercesine akıl almaz rezilliklere imza atıyor!..

Üstelik bunun tek nedeni de kişisel çıkarlar ve hırslar!..
Ve de “Demokrasi” dediğimiz ilkeye olan farklı bakış açısı…

UBP kurultayıda irade Ünal Üstel’i seçerken, seçimi kaybeden Hasan Taçoy ve destekçisi olan vekiller, demokrasinin gereği olan sonuca saygı duymak yerine daha ilk günden koltuk uğruna kendi partilerini yerin dibine sokmaktan ve rezil duruma düşürmekten çekinmiyor!..

Hani zaten Zorlu Töre’nin de koltuk uğruna utanma duygusu yok olmuş durumda, rezalet ötesi bir durumla karşı karşıyayız!..

Üzüldüğüm şey, bu yaşanılanları da kısa süre sonra unutup her şeyi normalleştirecek olmamızdır…

Yıllardır bu zafiyetimiz yüzünden ülkede rezilliklere imza atanlar utanacak vakit bulamıyor!..

Çünkü yaptıkları rezilliğin akşamında gittikleri mekanda ceket iliklenerek karşılanıyorlar…

Dolayısıyla bir sonraki rezilliğe imza atmaktan da korkmuyorlar!..

Böyle bir toplum, böyle bir muhalefet bulmuşlar, memleketin anasına mı acıyacaklar?

***

Aşırı milliyetçi söylemler geçmişte çok popülerdi…
Alıcısı da bayağı fazlaydı…

Ancak günümüzde bu tür söylemlerin kirli işleri örtmek için kullanılan bir kamuflaj olduğunu artık herkes biliyor…

Nesillerin değiştiği, çağın geliştiği, teknolojinin çığır açtığı bir dönemde nesli tükenme noktasına gelen bu türün ülkemizdeki temsilcilerinden birisi olan Zorlu Töre’nin, yaşanılan bu rezillikten rahatsızlık duymasını şahsen ben beklemiyorum…

Zaten öyle bir rahatsızlığı olsaydı, geçmişte karıştığı bir başka olaydan dolayı o makama talip olmazdı!..

Böyle bir hassasiyet zaten bu gibi faşist düşüncelerde olmaz!..

Nesli tükenme noktasına gelen bu zihniyet, geçtiğimiz dönem 5 zoraki girişim sonucunda Töre’yi zorla koruma altına alınırken, bu dönem 4 zoraki girişim sonucunda kapı önünde konuldu!..

Acı büyük yani!!!

***

Yazdıklarıma katılmayan ve/veya rahatsızlık duyanlar varsa, lütfen “Yüce” kelimesinin ne anlama geldiğine bir baksın!..

Meclise “Yüce” diyen ben değilim!..

Töre, aşırı milliyetçi bir siyasetçi olarak sesi titreyerek “Yüce” dediği meclisin aşağılanmasını sağlamıştır…

Toplumun gözleri önünde rezil ve çaresiz bir duruma düşmesine seyirci kalmıştır!..

Asli görevlerini sırf seçilemediği için yerine getirmeyerek resmen “Yüce” dediği meclisin kendi gerçek düşüncesinde zerre kadar değeri olmadığını göstermiştir!..

Başkansa “Yüce”, değilse “Cüce”…









Göz Atın
Kapalı
Başa dön tuşu