Financial Times, adanın kuzeyinde kontrolden çıkan üniversiteler ve bu üniversitelere yurtdışından getirilen öğrencilerini gündemine aldı. “Adanın kuzeyinde üniversite tuzağı” başlığıyla yayımlanan raporda çoğunlukla Afrika ve Asya’dan gelen yabancı öğrencilerin, aldatıcı reklam ajansları tarafından adanın kuzeyindeki üniversitelere kaydolmaya ikna edildiği ve birçok yasadışı faaliyetin bu yapı içerisinde gerçekleştiğine vurgu yapılıyor
Kıbrıs Cumhuriyeti fotoğrafları kullanılarak öğrenciler ‘kandırılıyor’
Rapora göre, bu ajanslar öğrencileri yanıltmak için sıklıkla Kıbrıs Cumhuriyeti’ndeki plajların veya Kıbrıs bayrağının görüntülerini kullanarak “AB çalışmaları” (EU Studies) fırsatını yanlış bir şekilde tanıtıyor.
Aracılar, gençleri önemli miktarda para ödemeye ikna ederek hem kendilerine hem de yüksek öğrenim hizmetlerinin satışından kar elde etmek isteyen işletme sahiplerine fayda sağlıyor.
Kuzey Kıbrıs, çoğu özel mülkiyete ait olmak üzere inşa halinde olan birkaç üniversite ile birlikte 23 tanınmayan üniversiteye ev sahipliği yapıyor. Resmi veriler mevcut olmasa da, tahminlere göre şu anda adanın kuzeyinde yaklaşık 100.000 öğrenci bulunuyor ve bu da yerel nüfusun %10-20’sini temsil ediyor.
Bu öğrencilerin yaklaşık yarısı Türk, %40’ı diğer ülkelerden geliyor ve kalan %10’u yerel sakinler.
Öğrencilere yönelik dolandırıcılık ve insan ticareti endişeleri!
Financial Times, yanıltıcı vaatlerin ötesinde, analistlerin ve insan hakları örgütlerinin şüphesiz öğrencilere yönelik ciddi dolandırıcılık ve ihlaller konusundaki endişelerini vurguluyor. Bu kurumlardan bazılarının Avrupa’ya yasadışı göç ağlarıyla bağlantılı olduğu yönünde suçlamalar var.
Bireylerin, AB topraklarında sığınma talebinde bulunmak için Yeşil Hat’ı yasadışı bir şekilde Kıbrıs Cumhuriyeti’ne geçmeden önce öğrenci olarak kaydoldukları bildiriliyor.
Kıbrıslı Türk bir yardım kuruluşundan bir temsilci, “Özellikle Afrika ve Asya ülkelerinden gelen uluslararası öğrenciler, insan ticaretine karşı oldukça savunmasızdır ve zorla çalıştırma ve cinsel sömürünün kurbanı olurlar.” diyerek endişelerini dile getirdi. ABD Dışişleri Bakanlığı ayrıca tefeciler ve zorla çalıştırma planları tarafından pasaportlara el konulması vakalarını da belgeledi.
Kıbrıs Cumhuriyeti hükümeti, Kıbrıs’a sığınma başvurusunda bulunmak olan ve yasadışı kurumlara kayıt yaptıran “hayalet öğrenciler” konusunda alarma geçti. Bu kaçakçılık ağlarının tampon bölgenin her iki tarafında faaliyet gösterdiği bildiriliyor.
Kıbrıs Cumhuriyeti Göç Bakan Yardımcısı Nikolas Ioannides, Kıbrıs’ın göçmen akınıyla boğuştuğunu vurguladı. Bu yılın temmuz ayı itibarıyla 5.081 sığınma başvurusu yapıldı ve 22.932 dava beklemede, bunların üçte ikisi Suriye uyruklulardan. Ioannides, Türkiye’nin durumu yönetme sorumluluğunu paylaşması gerektiğini vurguladı.