Kıbrıs Türk Esnaf ve Zanaatkarlar Odası (KTEZO), Meclis‘te bir aya yakın süredir devam eden siyasi krize işaret etti, Meclis başkanlığı seçiminin anlamını yitirdiğini fakat bu seçim yarışının hükümetin güven oylamasına dönüştüğü vurgulandı
KTEZO: Kimse parmağının arkasına saklanmasın, bizi da aptal yerine koymasın. Bu bir hükümet krizidir
KTEZO yaptığı yazılı açıklamada, Meclis’in de ülke gibi çıkmazın, kaosun ve verimsizliğin başka bir adı haline geldiğin aktarılırken, milletvekillerinin 8.oturum mu yoksa 9.oturum mu tartışmalarıyla debelenip durduklarına atıfta bulunuldu.
KTEZO konuyla ilgili olarak, “Şenlikli bir hayat mı desek, ‘düşman başına mı’ desek? Yönetmeyi geçtik, ciddiyeti de yitirdik. Herkes gibi bizim için de durum çok nettir; Meclis Başkanını seçmedi, seçemedi, çoğunluk sağlanamadı. Vatandaş için çift mühür geçersiz sayılırken, milletvekili için çift mühür tamamdır yaklaşımı olmaz, kabul edilemez. Çift mühürü kabul ettirmeye çalışmak, ‘herkes eşit ancak biz ayrıcalıklıyız’ anlamına gelir. Bu da tam bir rezilliğe tekabül eder” ifadelerini kullandı.
Yaşananların sonunda ortaya çıkan tablonun Meclis seçimi yarışının anlamını yitirmesi olduğunu vurgulayan KTEZO, bu oylamanın hükümetin güven oylamasına dönüştüğünü, milletvekillerinin gerek hayır diyerek, gerekse çifte mühür vurarak bu hükümete mesaj verdiğini aktardı.
“Şu anda Meclis’te yaşanan krizin de kaosun da kilidin de açmazın da adı hükümete hayır denme çabasıdır. Dün itibari ile çift mührü savunanların tüm çabası da bu gerçeği gizlemek içindir. Kimse parmağının arkasına saklanmasın, bizi da aptal yerine koymasın. Bu bir hükümet krizidir” diyen KTEZO, bu şartlar çerçevesinde yapılması gerekenin yeni adımlar atmak olduğunu belirtti.
“Ya taraflar masaya oturacak ya da yine bir araya gelinerek halka gitmek için tarih belirlenecek” ifadelerini kullanan KTEZO, ne Meclis içinde başkanlık seçiminde başkanını seçemeyen bir çoğunlukla ne de hükümet devam edebilir, ne de bütçeden bir sonuç alınabileceğini söyledi.
KTEZO açıklamasını, “Ülkedeki kriz gibi sorunlar sadece büyümeye devam eder. Meclis bizim, ülke bizim. Bu böyle gitmez” şeklinde sonlardırdı.