InstagramKıbrısManşetSiyasetYaşam

Ali Kişmir Davası Başlıyor!..




Ey bu toprakların insanları, yurtseverleri…

Ey düşünce ve ifade özgürlüğünden yana olan milletvekilleri, aydınları, sanatçıları, akademisyenleri, avukatları, hukukçuları, öğretmenleri, emekçileri, sendikacıları…

Ali Kişmir davası başlıyor!..
Dikkat!..

Bu sadece bir Ali Kişmir davası değildir.

Bu, bir toplumun özgürlük ve kendi iradesine, yurduna sahip çıkma davasıdır.

Düşünce, ifade ve basın özgürlüğünden yana olanların davasıdır.

Bir toplumun demokratik iradesine sahip çıkmak isteyenlerin davasıdır.

Bu Memleket Bizimdir” diyenlerin davasıdır.

O nedenle Ali Kişmir davası çok önemlidir. Hayatidir!

Ali Kişmir, bir gazetecinin olmazsa olmazı olan düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanarak gazetecilik yaptığı için, 10 yıl hapis istemiyle yargılanmaktadır.

Ali Kişmir kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğunu yerine getirdiği için, 10 yıl hapsi isteniyor.

Ali Kişmir, sosyal medyada paylaştığı bir yazı nedeniyle 10 yıl hapis cezasıyla karşı karşıya bırakılmıştır.

Ali Kişmir’in gazetecilik yaptığı gerekçesiyle yargılanması, sadece kendisini değil, ifade özgürlüğüne ve halkın bilgiye ulaşma hakkına da saldırıdır.

Bu saldırı toplumun demokrasisine, iradesine, özgürlüklerine saldırıdır.

Bu dava düşünce ve ifade özgürlüğünü kullanarak halkı bilgilendirmek isteyen gazetecilerin boynu üzerinde, Demokles’in kılıcını sallandırma davasıdır.

Korku ve susturma davasıdır.
Ve topluma boyun eğdirme davasıdır.

Bu davanın önemini, Ali Kişmir’in gönüllü olarak savunmasını yapacak olan Barolar Birliği Başkanı Avukat Hasan Esandağlı şöyle ifade etmişti:

“DİRENMEKTEN BAŞKA ÇAREMİZ YOKTUR, AKSİ TAKDİRDE BU TOPRAKLARDA ALACAK NEFES BULAMAYACAĞIZ”

O nedenle, toplumsal dayanışmanın gücünü ortaya koymak adına, 26 Kasım Salı günü, saat 10.00’da Lefkoşa’da, yapılacak duruşmaya tüm halkımız katılmalıdır. Çünkü bu dava toplumun davasıdır.

Eğer Ali Kişmir gazetecilik yaptı diye 10 yıl içerde hapis yatarsa, toplum olarak hepimiz de dışarda müebbet hapis yaşayacağız.

Unutmayalım bütün kötülükler, iyiler susarken olur. Ve sonra o kötülükler susan iyileri de boğar. Yok eder.

İş işten geçtikten sonra, ağlamak ve şikâyet edip sızlanmak da fayda etmez.

Yaşar Ersoy 









Başa dön tuşu