Bağımsız Milletvekili Hasan Tosunoğlu, hayvan haklarına yönelik düzenlemeler içeren yasa tasarısını, komiteden oy birliği ile geçerek Genel Kurul‘a oylamaya geldiği sırada, “öneri sunacağım” diyerek komiteye geri çektirdi, Tosunoğlu’nun insanlık dışı “önerisi” duyanları çileden çıkardı!
Ailesinde horoz dövüştürücüsü mü var?
Kısa süre önce Demokrat Parti‘den (DP) istifa eden Hasan Tosunoğlu, bugün Meclis‘te adeta insanlık dışı bir skandala imza attı. Tosunoğlu, 3 Ulusal Birlik Partili (UBP) ve 2 Cumhuriyetçi Türk Partili (CTP) vekilden oluşan “Hukuk, Siyasi İşler, Dış İlişkiler ve Savunma Komitesi“nde görüşülen ve oy birliği ile kabul edilerek Meclis Genel Kurulu‘na sunulan yasa değişikliğine ket vurdu!
Ailesinde “horoz dövüştürücüsü olduğu” söylenen Tosunoğlu, süreç boyunca komitedeki görüşmelerine katılmadığı ve “horoz dövüşlerini yasaklayıp ağır hapis cezalarına bağlayan” tasarıyla ilgili son dakika, “Horoz dövüştürülmesi bizim kültürümüzde var, yasaklanmasın” diyerek itiraz yükseltti!
Şahali: Siz kendi arkadaşlarınızı bile sahiplenemezken, hayvanları nasıl sahipleneceksiniz?
Komite Başkanı UBP Milletvekili Yasemin Öztürk‘ün kürsüye çıkıp, tasarının komiteye geri çekildiğini ve bir öneri yapılmak istendiğini, bu yüzden Perşembe günü tasarının görüşülmeye devam edileceğini söylemesi üzerine kürsüye çıkan CTP Milletvekili Erkut Şahali, yaşananlara sert tepki gösterdi.
Şahali, “Görüştüğümüz öneri, Ceza Değişiklik Yasa Önerisi‘dir, öneri sahipleri de “Hukuk, Siyasi İşler, Dış İlişkiler ve Savunma Komitesi“nin üyeleridir. İnsan kendine bu saygısızlığı yapmaz, kendi yazdığı yasanın komiteden oy birliğiyle geçmesine rağmen Genel Kurul aşamasında değişmesi konusunda tavır almak kabul edilemez” dedi.
Şahali şöyle devam etti;
“Önce öz saygı gerekir, sonra arkadaşlarına karşı sahiplenici bir tavır gerekir. Siz kendi arkadaşlarınızı bile sahiplenemezken, hayvanları nasıl sahipleneceksiniz?
Hayvanların yaşam hakkına öncelik tanıyan, bu hakka müdahale edecekseniz hangi koşullarda bunu yapabileceğinizi anlatan ve bu koşullara uymazsanız hangi cezalara çarptırılacağını içeren bir yasadan bahsediyoruz.
“Sebebi horoz dövüşlerini yasaklayan 381. maddedir”
Yasemin Öztürk, Fırtına Kafanfil ve Hasan Küçük komite üyesi, Başkan Vekili Ongun Talat ve Ürün Solyalı.
Yasanın özü; 1978 tarihli UNESCO Hayvan Hakları Beyannamesi’nde öngörülen koşulları ihlal edenlere verilecek cezaların Ceza Yasası’nda da tanınmasıdır.
Komitede oy birliğiyle geçti, Genel Kurul’a geldiğinde, komitede hiçbir vekilin, derneğin, sivil toplum örgütlerinin göremediği bir şeyi gördü bir iki vekil.
Buna sebep olan da yasanın 381. Maddesi’nde yapılan değişikliktir. Bu değişiklik şunu der;
“Her kim hayvanları dövüştürür, hayvan dövüşleri düzenler veya hayvanların bu dövüşlere katılmasını sağlarsa ağır bir suç işlemiş olur ve 6 yıla kadar hapislikle cezalandırılabilir. Her kim dövüşlere katılır, bu dövüşlerde hazır bulunursa hafif bir suç işlemiş olur ve 2 yıla kadar hapislikle cezalandırılabilir”
Kaygı buysa hepiniz bu cezaya gönüllü yazıldınız, hepinizin 6 yıl hapsi gerekir. Horozlar dövüştürülsün ve biz bundan zevk mi alalım? Biz cani miyiz?”
Öztürk ağlamayı beğenmedi: “Açık söylüyorum; geri adım atmayacağım”
Şahali’nin konuşmasından sonra kürsüye tekrar çıkan ve üzüntüsü yüzüne ve sesine yansıyan Yasemin Öztürk ise hayvanların dünyayı güzelleştiren sessiz canlılar olduğunu, kişisel görüşünün de yasanın aynen geçmesi yönünde olduğunu belirtti.
Öztürk, “Açık ve net söylüyorum; Komitede de yine bu yönde oy vereceğim. Açıkça söylüyorum, benim oyum değişmeyecek. Hayvanların sesi olmaya geldik, kesinlikle de geri adım ben kendi adıma düşünmüyorum. Diğer arkadaşlarıma saygı duyarım ama…” dedi.
Derya: Hayvanlara şiddet, çocuklara ve kadınlara şiddetle aynı paketin parçasıdır
Öztürk’ün bu samimi açıklamasının ardından da hükümet ile muhalefet sıraları arasında tartışmalar yaşandı, CTP Milletvekili Doğuş Derya kürsüye çıkarak şunları söyledi;
“Bu basit bir mesela değildir. Sürekli olarak ülkede yükselen şiddet kültüründen bahsederken, önce şiddetin ne olduğunu tanımlarız.
Şiddet, ‘Güçlünün güçsüz gördüğü üzerinde tahakküm kurması ve zor kullanması, onun hayatını belirleyici rol oynamasıdır’
Hayvanlara yönelen şiddetle, çocuklara ve kadınlara yönelen şiddet aynı paketin parçasıdır.
“Kim bu caniliği yapıyorsa katildir”
Hayvanlar kendini savunamıyor diye, 3-5 kendini bilmez bu canlılar üzerinden para kazanacak diye bu caniliği yapıyorsa, onlar da katildir, bunu onaylayanlar da katildir.
Bu kişilerin de çocuk istismarcısından, kadın katillerden farkı yoktur. Hayvanlara bu şiddeti layık gören insan olamaz.
Derdiniz bu koltuklarda iki gün daha fazla kalmak için, hayvanları dövüştüren, köpekleri parçalayanların oyunu almak mı? Bu mu Meclis’in görevi?
“Şu an yaptığınız şey şiddet kültürüne onay vermektir”
Komite çalışmış, sivil toplum örgütleriyle birlikte hazırlamış, Genel Kurul’a getirmiş; komiteye uğramamış 2-3 kendini bilmez vekil çıkacak Meclis’i maskara durumuna düşürecek.
Kendinize gelin. Siz hiç, bir hayvanı ölümden kurtarmak için veterinerlerde beklediniz mi? Öldüğünde ağladınız mı?
Şu an yaptığınız şey şiddet kültürüne onay vermektir. Zaten avcılarla ilgili düzenleme yapmamız gerekirken, kendisini savunamayan canlıların öldürülmesine yol açan, bu hayvan dövüşlerini mi serbest bırakacağız?
Kimse bu öneriyi yapan, çıksın önerisinin arkasında dursun, mert olsun, saklanmasın. Komite Başkanı (Yasemin Öztürk) neredeyse ağlıyor, utanıyorum”
Tosunoğlu kendini savundu: “Kültürümüzde var!”
Derya’nın sözleri üzerine kürsüye çıkan Bağımsız Milletvekili Hasan Tosunoğlu ise göğsünü gere gere öneriyi kendisinin yaptığını söyledi.
Tosunoğlu, Derya’nın sözlerine tepki göstererek, bir süre kürsüden Derya ile tartıştı, Derya sözleriyle ilgili geri adım atmadı ve “Kimdir horoz dövüşü yaptıran? Oğlun mudur?” diye sordu.
Tosunoğlu, önerisinin savunmasını da şu skandal sözlerle yaptı;
“Edepli olun, hakaret etmeyin kimseye. Nutuk atmayın.
Kimse sessiz yoldaşlarımıza eziyet edemez. Öneriyi yapan benim. Arkadaşlara ve dernek temsilcilerine dedim ki, bu bir süreç meselesi, bir kültürden olguyu bir dönüşüme tabi tutmamız gerekir.
Önergemde; bu yasa tasarısına sahip çıkacağız ancak bu bir süreç meselesidir dedim.
Horoz dövüşü kültürümüzde var. Kültürümüzü de kaybetme riski olmamalı. Kıbrıslılık deriz ya, o kültürü koruma noktasına hepimizin görevi ve sorumluluğu vardır. Buna saygı duyun”
Derya: Kıbrıs Türk kültüründe hayvanları birbiriyle dövüştürerek öldürmek yoktur
Tosunoğlu’nun temelsiz sözlerine üzerine tekrar kürsüye çıkan Derya, bu kez bir vekil olarak değil bir sosyolog olarak konuştuğunu belirterek, şunları söyledi;
“Bir sosyolog olarak konuşuyorum; kültürü anlayabilmeniz için önce sosyoloji bileceksiniz. Kıbrıs Türk kültüründe hayvanları birbiriyle dövüştürerek öldürmek yoktur”
Konuşma ve tartışmalar sonunda yapılan oylamada ise tasarının komiteye geri gönderilmesi hükümet oylarıyla kabul edildi. Bu arada UBP’li vekiller Zorlu Töre ve Yasemin Öztürk ret oyu kullandı.
Özgür Haber Merkezi