Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, hükümetin Türkiye ile reform için destek öngörmeyen, Türkiye’ye taahhüt edilmesi gerekmediği halde taahhüt edilen, ne olduğu belli olmayan, yerine getirildiği takdirde de ülkedeki çalışma barışını ve hizmet döngüsünü bozacak hükümlerle dolu bir Protokol imzalandığına vurgu yaptı
Erhürman: Bu sisteme geçebilmek için de ek istihdam gündeme geliyordu
Erhürman, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı konuşmada, Türkiye ile imzalanan İktisadi ve Mali İşbirliği Anlaşması kapsamında verilen taahhütlerden birinin ek mesailer ile ilgili yükün azaltılması yönündeki taahhüt olduğunu söyledi.
Ek mesailer konusunun protokoller kapsamında defalarca gündeme geldiğini ve burada bir sıkıntı olduğunun dillendirildiğini vurgulayan Erhürman, “Ek mesailerle ilgili düzenlemeleri bire bir uygulayabildiğimiz iddiası sıkıntılı bir iddia olur. Ve bu konularla ilgili bu Meclis’te bugüne kadar herkes, ‘Eğer birtakım sıkıntılar varsa bunlar denetim yoluyla ortaya çıkarılsın ve kamu maliyesine illegal yolla veya arkadan dolanma yoluyla getirilen ek yükler, bir şekilde giderilsin’ düşüncesini, çeşitli defalar dile getirdi. Mesele eğer, bizim maliyemiz üzerinde yük yaratıyor meselesiyse, bundan önceki tüm hükümetler, bizim hükümetimiz de dahil, bir formülasyon üzerinde konuştuk. Bu formülasyon da ‘ek mesainin daha yoğun olduğu yerlerde, vardiya usulüne geçilmesi’ formülasyonuydu. Bu sisteme geçebilmek için de ek istihdam gündeme geliyordu” dedi.
“Protokoller çözüm üretecek reformları içermekten çıktı”
Protokollerin artık KKTC’nin yapısal sorunlarına çözüm üretecek reformları içermek kapsamından çıktığını söyleyen Erhürman, “KKTC eğer bir karar verecekse ve ek mesailerin yarattığı yükü azaltacaksa, bunu zaten KKTC yapar. Bu ne zaman Türkiye Cumhuriyeti’nin destekleyeceği bir reforma dönüşür? Eğer derseniz ki, ‘Ben ek mesailerin en fazla olduğu yerlerde, reform olarak vardiya usulüne geçiyorum ve vardiya usulüne geçmek için de şu kadar daha insan alıyorum ki, daha fazla insan bu işten ekmek yesin, daha az insan ek mesailer yoluyla daha fazla maaş almasın, daha fazla insan bu işten yaşamını kazansın ve ek mesailer konusundaki anomaliyi kaldıralım’ derseniz, bu istihdam edeceğiniz insanlar açısından bir reform destek ödeneğine ihtiyaç duyarsınız” dedi.
“Neyin taahhütünü verdiniz?”
Ek mesailer konusunda, protokolde yazıldığı şekliyle yetinilmesinin, ek mesaileri aşağıya çekmek olduğunu söyleyen Erhürman, “Şu anda buralarda bulunan insanlar size, ‘biz çok istiyoruz bu ek mesaiyi, o yüzden bize az da verseniz bir burada çalışacağız’ mı diyorlar? Hayır. ‘Ek mesai yapmayalım. Ek mesai yapmadığımız için de bu parayı almayalım. Ailemize ve sosyal yaşamımıza daha fazla zaman ayıralım’ diyorlar. Siz bunu aşağıya çektiğiniz zaman ve vardiya usulüne geçmediğiniz zaman, ek mesaiye kalacak insan bulacak mısınız? Bulduğunuz zaman o illegal yöntemler daha da artmaya devam etmeyecek mi? Dolayısıyla, neyin taahhüdünü verdiniz ve bu verdiğiniz taahhüt karşılığında nasıl bir reform destek ödeneği aldınız?” diye sordu. Taahhütlerin ‘Siz bana şu kadar destek verirseniz, biz de bu reformları yapacağız. İki sene sonra da buna ihtiyaç duymayacağız’ şeklinde verilebileceğini söyleyen Erhürman, KKTC tarafının çok ilginç bir taahhütte daha bulunduğunu ve hem yasayı değiştirme, hem de Toplu İş Sözleşmelerini değiştirme taahhüdünde bulunulduğunu vurguladı.
“Enterkonneksiyon için yazılandan kasıt nedir?”
Elektrikte enterkonnekte projesi konusunda da değerlendirmelerde bulunan Erhürman, Başbakan Yardımcısı, Ekonomi ve Enerji Bakanı Erhan Arıklı’nın “Ben enterkonnektenin de bu anlaşma içerisinde yer almasını isterdim, ama yoktur” dediğini hatırlattı ve “Ben de baktım elektrikte enterkonnekte için tek yazan ‘Elektrik, doğal gaz enterkonneksiyon için 5 milyon ayrılmış’. Bu yazılandan kasıt nedir? Doğal gazın gelmesiyse eğer burada yazan, bunun enterkonneksiyon ile hiçbir ilgisi yoktur. Enterkonneksiyon, bizim de içine enerji verebileceğimiz, Türkiye’nin de içine enerji verebileceği karşılıklı bizi, başka yerlere de bağlayacak olan bir sistemdir” dedi.
“Seçimle normalleşme sağlansın”
Son günlerde televizyonlara çıkan iktidar partisi milletvekillerinin, “Ülkede siyasi istikrar sağlansın” diye başkanlık sisteminden bahsettiklerini vurgulayan Erhürman, bu konuda CTP’nin düşüncesinin çok net olduğunu ve “Cumhurbaşkanlığı Seçimleri içerisinde bize sorulduğunda, ‘başkanlık sistemi böyle buradaki sorunları çözebilecek bir sistem değil, ama tartışmak istiyorsanız, tartışmaya açığız’ demiştik. Çünkü biliyorduk dertlere çare olmayacağını. Şimdi ise bunu hiçbir şekilde kabul etmiyoruz. Bunu net söylüyoruz. Kabul etmiyoruz çünkü ‘Türkiye’yi seveler, sevmeyenler’ üzerinden bir Anayasa referandumunu bu ülkeye yaşatmaya kimsenin hakkı yoktur. Bu ülkeye seçime gidilsin, normalleşsin hayat da tartışacaksak, tartışırız” dedi.
Bir taraftan istikrar sağlanacak diye, memleketin koşullarına hiç uygu olmayan, üzerinde de çalışılmayan başkanlık sisteminin ağıza geldiği şekilde söylendiğini vurgulayan Erhürman, ama idari istikrar söz konusu olduğunda, kurumsal hafıza söz konusu olduğunda buna gerek duyulmadığını, bunun da ciddi bir tutarsızlık olduğunu söyledi.