KıbrısManşet

Şevketoğlu: Bakanlar Kurulu federasyona sormadan tabanca izni verebiliyor






Bir ülkenin gelişmişlik seviyesinin de bir göstergesi olan bireysel silahlanma oranı, küçücük bir ada yarısı olan Kıbrıs’ın kuzeyinde de onanmaz yaralar açmaya devam ediyor

Şevketoğlu: Suç işlemeyen herkes silah alabiliyor

Konuyla ilgili Özgür Gazete’ye konuşan Ateşli Silahlar Komisyonu Başkanı Mustafa Şevketoğlu, ülkemizde sıradan bir vatandaşın güvenlik amacıyla tasarrufunda silah bulundurmasına gerek olmadığını vurguladı.

Şevketoğlu, yürürlükteki yasaya göre sportif faaliyetler dışında kimlerin ateşli silah ve tabanca alabileceği ya da tasarrufunda bulundurabileceğiyle ilgili bilgi verdi.

Şevketoğlu, “Adam kaçırma, kundakçılık, soygunculuk ya da yüz kızartıcı suçlardan herhangi birini işlememiş hemen her KKTC vatandaşı, havalı veya ateşli silah alabilir” dedi.

“Bu ülkede yasaların üstünde bir Bakanlar Kurulu var”

Şevketoğlu’nun en dikkat çekici ve korkutucu açıklaması ise yasaya göre ateşli silah taşımaması gereken birinin bile, Bakanlar Kurulu kararıyla silah alabilecek olması.

Şevketoğlu, “Bu ülkede yasanın üstünde bir Bakanlar Kurulu var. Bazı olaylarda Bakanlar Kurulu’nun bu yetkisinin olması ve karar alabilmesi gerekli olduğu gibi kurulun karar alma yetkisinin istismar edildiği durumlar da oluyor” dedi.

“Tabanca izninde tek yetkili Bakanlar Kurulu”

Tabanca izinleri konusunda tek yetkilinin Bakanlar Kurulu olduğunu belirten Şevketoğlu, burada da yasanın 4. maddesinin karşımıza çıktığını söyledi.

Bakanlar Kurulu’nun vereceği özel izin ve buna bağlı olan koşulların yerine getirilmesi dışında, hiç kimsenin KKTC’ye tabanca ithal edemeyeceğini belirten Şevketoğlu, “Yasa bu kadar açık ve basittir. Sadece Bakanlar Kurulu ithal izni verebilir. Bunun dışında bir de Atıcılık Federasyonu’na 22 kalibrelik yani 5.5 mm’lik (sportif amaçlı) tabanca ve tüfek ithal izni verilebilir” dedi.

“Bakanlar Kurulu’nun Federasyona sormadan da tabanca izni verebiliyor”

Kıbrıs’ın kuzeyinde, Bakanlar Kurulu kararıyla alınabilen tabancaların çok büyük bir bölümünün 9 mm’lik tabancalar olduğunu söyleyen Şevketoğlu, bu izinlerde bir kalibre sınırının da olmadığını ifade etti.

Şevketoğlu, “Sadece federasyonda bu kalibre sınırı vardır. Yani bu sınır bizim sporcularımızı da etkiliyor. Çünkü dünya genelinde çaplar (kalibreler) yükseldi. Ama bizde hala sporcuların kullanmış olduğu çaplar düşük ve bu uluslararası müsabakalarda bizim sporcularımızı çapsız bırakmaktadır” dedi.

Şevketoğlu ayrıca, “Bakanlar Kurulu’nun federasyona sormadan da tabanca izni verebildiğini ama federasyonun kesinlikle bu izni tek başına veremeyeceğini” belirtti.

“Şu an ülkede 2 binin üzerinde kayıtlı tabanca var”

Bakanlar Kurulu kararıyla verilmiş olan her tabanca ruhsatının bir PGM numarası olduğunu söyleyen Şevketoğlu, hali hazırda ülke genelinde 2 binin üzerinde kayıtlı tabanca bulunduğunu belirtti.

Şevketoğlu, “Bunların içinde aileye geçmeyen ve polis tarafından kırılıp alınan silahlar da vardır. Ölüm sonrasında ailede çocuklarından bu silahları taşıma ruhsatı veya edinme ruhsatı olan birisi varsa ona da devredilebilir” dedi.

“Yasa ‘kilit altında tutmakla yükümlüsünüz’ diyor”

Fasıl 57’nin, ‘Ateşli silahınızı emniyet altında bulundurmakla yükümlüsünüz’ maddesine dikkat çeken Şevketoğlu, bu cümleden ‘silahı kilit altında bulunduracaksınız’ anlamının çıktığını ama bunun da çok geniş bir kavram olduğunu söyledi.

Şevketoğlu, “Burada tüfek kutusunda ya da kılıfında da kilit altında olabilir. Elbise dolabına kilitlerseniz de kilit altında olabilir. Bize göre bu yeterli bir güvenlik durumu değildir” dedi.

“Biz sporcularımıza net öneriler yapıyoruz”

Federasyon olarak, sporculara önerdikleri kilit altında tutma yönteminin, içi bölmeli ve kilitli çelik kasa dolabı olduğunu vurgulayan Şevketoğlu, bu kasanın büyük kısmında av tüfeği ve hava tüfeği, küçük olan kısmında ise mermileri veya silahların sökülebilen ateşleme parçalarının yine ikinci bir kilit altında tutulması olduğunu belirtti.

Şevketoğlu, “Bu saydığım çelik kasa uygulaması yurt dışında da uygulanan yöntemdir. Yurt dışında ayrıca tabancalar için ilave güvenlik tedbirleri de alınmaktadır. Bunlar özel tabanca kilitleri, özel namlu kilitleri veya tetik kilitleridir” dedi.

Soykan: 21 yaşını dolduran herkes av tüfeği alabilir

Atıcılık Federasyonu Başkan Yardımcısı ve Yivli Silahlar Sorumlusu Gökhan Soykan da, şu anki yasaya göre 21 yaşını doldurmuş ve sabıkası olmayan herkesin kolaylıkla bir av tüfeğini alıp tasarrufunda bulundurabileceğini ama ava gidemeyeceğini belirtti.

“Ava gidebilmesi için avlanma ruhsatı çıkarması gerekir” diyen Soykan, bu ruhsatı çıkarabilmek için Avcılık Federasyonu’nun kısa bir eğitimi ve sınavı olduğunu belirtti.

Soykan, “3 günlük ‘Silah nasıl kullanılır’ eğitim alır ve sınava girer. Başarılı olursa önce avcılık lisansını alır. Ülkemizde avcıların lisanslanması işlemi 2010 yılında başladı. 2010 yılından sonra ruhsat alan herkesten sınava girmeleri istenmektedir” dedi.

“İnsanların tasarruflarında 100 bine yakın silah var”

Ülke genelinde 20 bin kayıtlı avcı olduğunu belirten Soykan, her avcının da 3 av tüfeği bulundurma hakkı olduğu belirtti.

Soykan ayrıca, her avcının, 2 tana de spor amaçlı silah bulundurma hakkı olduğunu ifade ederek, “Toplamda 5 ateşli silah bulundurma hakkı olduğunu görürüz. Bu da yaklaşık 100 bine yakın ateşli silahın insanların tasarruflarında veya evlerinde bulunduğunu göstermektedir” dedi.

“Yasal sorumluluk var”

Soykan, silah bulunduran kimselerin neler yapması gerektiği ve koruma tedbirleriyle ilgili de şunları kaydetti:
“Ben ava giderken silahımı bozuk halde araba içerisinde ulaşamayacağım bir yerde yani bagajda götürmeliyim. Bu bana devletin koyduğu ve uymam gereken yasal bir zorunluluktur.

Son günlerde yaşadığımız olaylara bakarsak bu olayların tamamen ihmalkârlıktan ve güvenli muhafaza koşullarının yerine getirilmemesinden kaynaklandığını görürüz”

“Yaşanan acı olaylarda, silahlar ulaşılabilir bir yerdeydiler”

Evdeki silahların çocukların eline geçmesi sonucu yaşanan üzücü olaylara da değinen Soykan, bahse konu olaylardaki silah sahiplerinin, bu silahların kapasitesini ve neler yapabileceğini, nasıl zarar verebileceğini bilen, anlayan ama emekli olan ve bir şekilde bunu unutan insanlar olduğunu söyledi.

Soykan, “Burada güvenli tasarruf koşulları kesinlikle gerçekleştirilmemiş, kilitli bir yerde bu silahlar muhafaza edilmemiş. Silahlar ulaşılabilir bir yerdeydiler. Biz çocuğumuz mutfağa girdiğinde ne yapıyoruz? Bıçakları saklıyoruz, ilaçları saklıyoruz ve bunların hepsinin üzerinde, ‘Çocukların erişemeyeceği yerlerde muhafaza edin’ yazıyor. İşte bu silahları tasarruflarında bulunduran kişilerin muhafazadaki zafiyetleri maalesef ki çok büyük acılara sebep olmuştur.

Bizlerin özellikle evlerdeki silahların kilit altında tutulmasındaki ısrarımız, aileyi ve aile bireylerini silahtan korumaktır. Aile içerisinde yaşanacak bir öfke bir cinnet ya da bir kriz anında silaha ulaşımı geciktirecek bir mekanizma olarak silahın kilit altında muhafaza ediliyor olması çok önemlidir” dedi.

Özel Haber / Melek Arabacıoğlu









Başa dön tuşu