KıbrısManşet

Oğuz’un iddiası: Hayat pahalılığını dondurma kaçınılmazdı




 Maliye Bakanı Dursun Oğuz,  salgın süresince ülkenin iki kez kapandığını ancak üçüncü kapanmayı kaldıramayacağını söyledi

Oğuz: Bireysel sorumluluk ve denetim öne çıkıyor

Dursun Oğuz, “O yüzden bireysel sorumluluk ve denetim öne çıkıyor. Denetim konusunda hükümet yeni kararlar aldı. Belediyeleri denetim konusunda yetkilendirdi, cezaları artırdı. Bu yasaları uyguladığımız zaman kurallara uymayanları denetleyerek bu ülkeyi daha sağlıklı hale taşıyabileceğimize inanıyorum” dedi. Oğuz, KKTC- TC arasında imzalanan Mali ve İktisadi İşbirliği Protokolü’nün hayata geçmesini beklediklerini ifade ederek, protokolün hayata geçmesini Türkiye Cumhuriyeti şartlara bağlamış gibi algı yaratılmasının doğru olmadığını vurguladı. Maliye Bakanı Dursun Oğuz, salgın sürecinde ülkedeki mali tablo, henüz yürürlüğe girmeyen KKTC- TC arasında imzalanan Mali ve İktisadi İşbirliği Protokolü, Ankara’daki temasları, ek mesailer, hayat pahalılığı ve ara seçim – erken seçim tartışmaları konularında Türk Ajansı Kıbrıs’a (TAK) açıklamalarda bulundu. Geçtiğimiz hafta içinde Türkiye Cumhuriyeti’ne gerçekleştirdiği resmi ziyarette TC Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ve TC Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu ve TC Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile görüşen Maliye Bakanı Dursun Oğuz, görüşmelerin detaylarını paylaştı.

“Teknolojik anlamda bazı eksikliklerimiz var”

Ziyarette ilk olarak Türkiye Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan ile görüştüğünü aktaran Oğuz, Bakan Elvan ile önümüzdeki üç aylık süre içerisinde KKTC’de Maliye’nin durumu ve Mali ve İktisadi İşbirliği Protokolü konularında görüş alışverişinde bulunduklarını söyledi.  Elvan ile ayrıca Maliye Bakanlığı’nın teknik altyapısı konusunda görüştüklerini belirten Oğuz, “Teknoloji anlamında bazı eksikliklerimiz var. Teknik altyapı desteği konusunda yardımcı olacaklarını söylediler. Bütünleşik Kamu Mali Yönetim Bilişim Sistemi’nin KKTC’ye kurulması ile ilgili teknik yardım desteği verecekler” dedi.

“Fayda sağlar”

Ardından Türkiye Ticaret Bakanı Ruhsar Pekcan ile bir araya gelen Bakan Oğuz, bu görüşmede gümrükteki uyum konusunun ele alındığını kaydetti. Oğuz şöyle konuştu:

“Gümrükteki uyum konusunda daha önce bir yasal düzenleme yaparak bunu Meclise sevk ettik. Teknik altyapı konusunda taleplerimiz oldu. Bu konuda bize yardımcı olacaklarını söylediler. Gümrük Görüntüleme Cihazının tedariki konusunda görüştük ki kaçakçılık konusunda bu cihaz bize büyük fayda sağlayacak. Bizim iki tane yurtdışına açılan limanımız var. İnsan kaçakçılığı başta olmak üzere ithalat ve ihracatta beyanın dışında bazı malzemeler olabiliyor. Bu hem denetim hem güvenilirlik hem de zaman anlamında fayda sağlar”

“Kripto ile ilgili yasal düzenleme çalışılacak”

Türkiye Merkez Bankası Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu ile gerçekleştirdiği görüşmede de, kripto ve bitcoin kullanımının irdelendiğini anlatan Bakan Oğuz, Türkiye’de konuyla ilgili yapılan yasal düzenlemenin Kuzey Kıbrıs’a uyarlanmasıyla ilgili KKTC Merkez Bankası ile birlikte çalışacaklarını yineledi. TC Merkez Bankası ile  Maliye Bakanlığı arasında ilk kez bir temas olduğunu ifade eden Oğuz, bu görüşmede  Bankalar Birliği’nin talep ve önerilerini de ilettiklerini aktardı.

“Aşı en kısa sürede gelecek”

Son olarak Türkiye Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay ile Protokolün değerlendirilmesini yaptıklarını aktaran Oğuz, Kuzey Kıbrıs’ın son mali durumunu, mali sorunlarını ve beklentilerini aktardıkları görüşmede, kovid-19 aşısı ile ilgili talebi de dile getirdiklerini söyledi. Oğuz, aşının ülkeye en kısa sürede geleceğini de belirtti. Kuzey Kıbrıs – TC arasında imzalanan Mali ve İktisadi İşbirliği Protokolü konusunda da değerlendirmelerde bulunan Maliye Bakanı Dursun Oğuz, Protokolün Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın önünde olduğunu ve sürecin devam ettiğini kaydetti.

“TÜRKİYE ŞART KOYDU ALGISI DOĞRU DEĞİL”

“KKTC ev ödevlerini yapmadığı için protokolde aksaklık yaşanıyor” yönündeki söylemlere de tepki gösteren Oğuz şöyle konuştu:

“Sanki KKTC bir söz verdi ve yapmadı da protokolde belirtileni alamıyor gibi bir algı yaratılması yanlış. Altını çizerek söylüyorum, ekonomik protokol imzalanırken oraya konulan şartları KKTC koydu. Yani Türkiye şart koydu algısı doğru değil. Bazı şeyleri açık konuşmamız gerekiyor… Maalesef kaosa oynayan, yanlış düşünceli kişilerin bilerek, sanki Türkiye Cumhuriyeti şarta bağlamış şeklindeki söylemleri doğruyu yansıtmıyor. Doğrusu, KKTC “ben bunları yapmalıyım” diyerek oraya koydu. Örneğin, Şans Oyunları Yasası’nı biz Bakanlar Kurulu’na götürdük. O protokolün içerisinde Şans Oyunları Yasası da vardı. Bu konu Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde bir yasal çerçeveye oturacak ve Maliye bundan gelir elde edecek. Bugüne kadar yapılmalıydı ama yapmadık. Bunu yasallaştırarak devletin gelirlerini artıracağız. Bunu oraya yazmak demek Türkiye Cumhuriyeti bunu istedi demek değil, KKTC olarak bunu yapmamız gerek demek. Bunu yapmazsan bunu vermem, bunu yaparsan bunu alırsın gibi bir durum yok. Burada Türkiye Cumhuriyeti’ne haksızlık yapıyorlar ve antipropaganda yapıyorlar.”

“Geriye dönük ödemelerin ilki Pazartesi günü yapılacak”

Protokolde ek mesailer konusunun da bulunduğunu hatırlatan Oğuz, bu konuda da düzenleme yapılması gerektiğinin yıllardır konuşulduğunu ancak yapılmadığını vurguladı. Yıllardır bu düzenlemenin yapılmamasının nedeni olarak siyasilerin “sandığı düşünmelerini” işaret eden Oğuz, bu yüzden ülkenin çok şey kaybettiğini ifade etti. “Ben 2013’te milletvekili seçildim. O zaman ek mesailerle ilgili söylenen rakamlar 20 – 30 Milyon TL arasıydı. Bugün 2021, rakam 190-200 Milyona çıktı” diyen Oğuz, ek mesailerle ilgili düzenleme yapılacağının ancak bunun çalışanın hakkını alma anlamına gelmediğinin altını çizdi. Oğuz, ek mesailerin hakkaniyet çerçevesinde düzenlenmesi ve doğru yerlerde, doğru şekilde kullanılmasının sağlanması gerektiğini anlattı. İki aylık geriye dönük ek mesai ödemelerinin birincisinin Pazartesi günü (yarın) ödeneceğini de duyuran Oğuz, sendikalarla bu konuda mutabık kaldıklarını hatırlattı. Oğuz ayrıca, 3 ay ötelenen %10,65 oranındaki Hayat Pahalılığı ödeneğinin de bu ay ücretlere yansıyacağını belirtti.

“Kaçınılmazdı”

Hayat Pahalılığı Ödeneğinin yasa gücünde kararname ile 4 aylığına dondurulması konusunda “Kaçınılmazdı” yorumunu yapan Oğuz, Hükümet olarak bu konuda son güne kadar düşündüklerini ve bunu yapmaya mecbur kaldıklarını iddia etti.  “Son güne kaldı ve kanun gücünde kararname yapmak zorunda kaldık. Ancak daha sonra yasa tasarısı olarak Meclise gönderdik” diyen Oğuz, söz konusu yasa gücünde kararnamenin sendikalar tarafından yargıya taşındığını hatırlattı ve Meclis’te gerçekleşen grevleri “bu yasanın engellenmesi yönünde sendikaların bir hareketi” olarak değerlendirdi. Oğuz, “Hayat Pahalılığı Ödeneği ile ilgili yasa gücünde kararname yargıya takılır mı?” sorusunu “Biz yargının vereceği her karara saygılıyız. Ama bu ülkenin şartları normal şartlar değil” sözleri ile yanıtladı.

“Grev yapmak ülkeye haksızlıktır”

Sendikaların Hayat Pahalılığının durdurulmasına karşı yaptığı eylem ve grevlere de değinen Maliye Bakanı Oğuz, “Maliyenin gelir durumu belli. Geçen hafta sendikalar Hayat Pahalılığının durdurulması konusunda bazı grevler yaptılar. Bu zor zamanda, devletin gelirlerinin olduğu yerlerde grev yapmak bu ülkeye haksızlıktır. Tabii ki eylem haktır ama bugünkü koşullarda hem sağlık krizi hem de ekonomik kriz varken biraz daha sağduyulu davranmak gerekir” dedi. Ülkenin tasarruf yapma zorunluluğuna vurgu yapan Oğuz, hükümetin göreve geldiği günden beridir akaryakıta hiç zam yapmadığını kaydederek, hayatı ucuz tutmak için Fiyat İstikrar Fonu’ndaki geliri sıfırladıklarını anlattı. Oğuz, “Biz bu ülkeyi kamu-özel ayrımı yapmadan düşünüyoruz. Akaryakıt her bireyi ilgilendiriyor. O nedenle yapılmayan zammın herkese faydası olur. Hayat pahalılığı konusunda hükümeti eleştirmek bugünkü koşullarda doğru değil. Hükümet elinden geldiğince, imkânlar çerçevesinde halka daha iyi hizmet vermek için çalışıyor. Tabii ki sendikalar eylem yapacaklar, buna da saygılıyız ancak bu zor dönem hep beraber kenetlenme zamanıdır” ifadelerini kullandı. Karantina giderlerinden de bahseden Oğuz, otel ve yurtlara ayda yaklaşık 25 Milyon TL ödeme yapıldığını ve son günlerdeki pozitif vaka ve temaslı sayısındaki artışın maliyetleri de artırdığını belirtti. Elektronik bileklik uygulamasının başladığını ve Sağlık Üst Kurulu’nun açıkladığı kriterlerde uygulandığını anımsatan Oğuz, önümüzdeki süreçte Sağlık Üst Kurulu’nun da onayı ile temaslı ve öğrencilerde de bileklik kullanarak devletin giderini azaltmayı hedeflediklerini söyledi. “Ülkeye gelişlerde 10 günlük karantina uygulaması şu an devam ediyor. Ama bu bileklik daha geniş çapta uygulanmaya başlayınca insanlar gelirken 3 bin 50 TL karantina ücreti ödemek yerine 750 TL bileklik ücreti ödeyecekler. Bunun 350 TL’sini de geri alacaklarından 400 TL’ye ülkeye gelmiş olacaklar” diyen Oğuz, bu uygulamanın hem sosyal hem de ekonomik anlamda ülkeye katkı sağlayacağına inanç belirtti.

“Üçüncü kez kapanmayı kaldıramayız”

Ülkeye karantina şartlarında nüfus gelmesinin gerekliliğine vurgu yapan Oğuz, ekonomik döngü için bunun şart olduğunu kaydetti ve süt ürünlerine olan iç talebin azalması örneğini verdi. Oğuz, “Süt ürünlerinde iç talep o kadar azaldı ki şu tarım ve hayvancılığı da tehdit eder boyuta geldi” dedi. Devletin öğrencilerin karantina ücretlerini üstlendiği ve şu ana kadar adaya gelen 11 binin üzerindeki öğrenci için yaklaşık 35 Milyon TL karantina ücreti ödendiği bilgisini veren Oğuz, bu zor şartlarda Devletin bu yükü ekonominin canlanması hedefiyle üstlendiğini aktardı. Oğuz, salgın süresince ülkenin iki kez kapandığını ancak üçüncü kapanmayı kaldıramayacağını vurgulayarak, “O yüzden bireysel sorumluluk ve denetim öne çıkıyor. Denetim konusunda hükümet yeni kararlar aldı. Belediyeleri denetim konusunda yetkilendirdi, cezaları artırdı. Bu yasaları uyguladığımız zaman kurallara uymayanları denetleyerek bu ülkeyi daha sağlıklı hale taşıyabileceğimize inanıyorum” ifadelerini kullandı.

“Bütçe açığı büyüdü”

Gelirlerde gerileme ve giderlerde artış yaşandığını vurgulayan Maliye Bakanı Dursun Oğuz, salgın dolayısıyla yaşanan ikinci kapanma öncesinde bütçe açığının 830 Milyon TL olduğu ancak ikinci kapanma ile bütçede bulunmayan 400 Milyon TL’lik kovid-19 destek ödemelerinin de ortaya çıktığını anlattı. Bu nedenle bazı giderlerin ötelenmesi gerektiğini kaydeden Oğuz, “Ama ötelemenin de sonu yok. İç borçlanmaya gitmemiz gerekti” dedi.

 

Oğuz şöyle konuştu:

“Göreve geldiğimde, Ocak ayında 88 Milyonluk Maliye’nin ödemesi gereken yükümlülük vardı. Bununla ilgili Ocak ayında 57 Milyonluk bir borçlanmaya gittik. Geçen hafta da bunu geri ödedik. Geçen ay sonu itibarıyla 185 Milyonluk Merkez Bankasından aldığımız borçla 500 Milyonu tamamladık. Bakanlar Kurulu’ndan 500 milyonluk borçlanma konusunda yetki almıştık. Bu ay bir taksit ödememizi yaptık. Mayıs ayında Hazine Bonosu ödemesi var. Haziran ayında 59 buçuk milyonluk borç ödememiz var.

Bu ülkede maaş ödemek için borçlanılmıyor, bu ülkeye gelen paralar maaş ödemek için değil. Giderler içindir. Bu giderlerin içerisinde burslar var, otobüs taşımacılığı var, cari diğer harcamalar var, çiftçi ve hayvancı desteği var, bir sürü konu var. Bunların yanında maaş ödemeleri de var.

Bize çok büyük katkısı oldu bu dönemde Merkez Bankası’nın. Biz bu ödemelerdeki açığı Merkez Bankasından önce 200 milyonluk kısa vadeli avans nitelikli ödeme, geçen ay da 185 milyon borç aldık %8 faiz ile ki piyasada borçlanma %19 – 22 civarında.”

Bu ay yeni bir borçlanma olur mu sorusuna Oğuz, “Önümüzdeki günlerde karar vereceğiz. Maliyenin gelir durumuna göre. Ekonomik protokolün de hayata geçmesini bekliyoruz” yanıtını verdi.

“Ara seçime sıcak bakmam”

Ara seçim ve erken seçim konusunu da değerlendiren Oğuz, Maliye Bakanı olarak ara seçime olumlu bakmadığını vurgulayarak, “Bir vekil için 10 milyon masraf edecek lüksü yok bu ülkenin” dedi. Bir ara seçim için Devletin yanı sıra siyasi partilerin de masraf yapacağını belirten Oğuz, Devletin bu yıl siyasi partilerin hak edişleri olan desteği de ödeyemediklerini kaydetti.  Oğuz, “onların da birçok çalışanı gideri olmasına rağmen bu zor süreçte onlarda anlayış içindeler” şeklinde konuştu. Kimsenin ara seçime sıcak bakmadığını söyleyen Oğuz, Hükümet ile muhalefetin erken seçim tarihi ile ilgili uzlaşıya varması gerektiğini vurguladı.

“Hükümet çiftçiyi mağdur etmez”

Eski Tarım Bakanı olan Maliye Bakanı Dursun Oğuz çiftçilerin eylemi ile ilgili de konuşarak, kuraklığın etkileri azaltmak için Tarım Bakanının çalıştığını ve Hükümetin çiftçiyi hiçbir zaman mağdur etmeyeceğini ifade etti.









Başa dön tuşu