KıbrısManşet

Çeler: 2022 yılında yapılacak bir seçim ülkeyi kilitler




Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Milletvekili Zeki Çeler, UBP-DP-YDP Azınlık Hükümeti’nin önerdiği tarihte seçim yapılması durumunda, ülkenin seçim yasakları nedeniyle 2022 yılında 6 ay kilitleneceğine dikkat çekti

Çeler: Koltuk uğruna ülkenin geleceğini feda etmek istiyorlar

TDP Basın Bürosu’ndan yapılan açıklamaya göre, TDP’li vekil Zeki Çeler, katıldığı bir programda başta erken seçim konusu olmak üzere gündemdeki konulara yönelik değerlendirmelerde bulundu.

Nisan ayında seçim olması durumunda seçim yasaklarının Şubat ayında başlayacağını hatırlatan Çeler, yasaya göre Haziran ayında da yerel seçimlerin yapılması gerektiğini kaydetti.

Çeler, “Azınlık hükümetinin Nisan ayında seçim önerisi 2022 yılının kaybedilmesi demektir. Kendi koltuklarını korumak uğruna ülkenin geleceğini feda etmek istiyorlar” dedi.

“İş çevreleri ve tüm topluma görev düşüyor”

2020 yılının pandemi yüzünden kaybedildiğini, içinde bulunduğumuz 2021 yılının ise hem pandemi hem de kötü yönetim ve iş bilmezlik nedeniyle tehlikeye atıldığını, seçimin bu yıl yapılmaması halinde 2022 yılının da kaybedileceği uyarısında bulunan Çeler, erken seçimi zorlama noktasında yalnızca muhalefet partilerine değil, başta iş çevreleri olmak üzere tüm topluma görev düştüğünü vurguladı.

Ara seçimin yapılmaması için Meclis’te bir erken seçim tarihi kararının alınması gerektiğini, muhalefet Ağustos ayı önerisinde bulunurken, hükümetin 2022 Nisan ayını önerdiğini belirten Çeler, hükümeti oluşturan partilerin derdinin toplumsal değil, koltukta nasıl daha fazla kalırız olduğunu kaydetti.

“Kendi içlerinde sıkıntılar var”

Başbakan Saner’in 11 Ocak’ta muhalefete ‘tarih verin erken seçime gidelim‘ dediğini ama muhalefet tarih verince erken seçime gitmemek için her yolu denediğini söyleyen Çeler, hükümet partilerinin kendi içlerinde sıkıntılar yaşadıklarını, bu durumun icraatlara da yansıdığını, pandemi sürecinin kötü yönetilmesinin nedenlerinden birinin de bu olduğunu vurguladı.

Hükümet kurulurken komitelerde çoğunluk olamayacağının bilindiğini, seçim kararının belirleneceği Hukuk ve Siyasi İşleri Komitesi’nde de eşitlik olduğunu anımsatan Çeler, bunu bilmesine rağmen hükümeti oluşturan partilerin şimdi de seçimlerle ilgili Ad Hoc komite kurarak çoğunluğunu elde etme, dolayısı ile de seçim tarihini kendine göre belirleme çalışması içine girdiğini ancak bunun kaos ve karmaşa yaratmaktan başka bir işe yaramayacağını kaydetti.

“1 kişilik seçim için harcanacak 10 Milyon TL ile okul yapılır”

Tek kişi için ara seçim yapılmak zorunda kalınacaksa bunun sorumlusunun da azınlık hükümeti olacağını belirten Çeler, “Erken seçimden kaçan hükümet, ülkeyi 1 kişi için seçim yapmak zorunda bırakabilir. Halbuki 1 kişilik seçim için harcanacak 10 Milyon TL ile okul yapılabilir, bu para pandemi nedeniyle mağduriyet yaşatan vatandaşlara verilebilir” dedi.

Hükümetin bu yapısı ile toplum yararına icraat yapamayacağının artık çok net görüldüğünü, bu nedenle görevde kalınan her günün toplumun zararına olacağını belirten Çeler, halkın kendi geleceği için, ekonomik krizin daha da derinleşmemesi için hükümete baskı yapması gerektiğini kaydetti.

“Gençlik ve Spor İşbirliği Protokolü’nün tekrardan gündeme getirilmesi bir dayatmadır”

Bir soru üzerine KKTC ile Türkiye Cumhuriyeti arasında imzalanması planlanan “Gençlik ve Spor Alanlarında İşbirliği Protokolü’ne yönelik de değerlendirmede bulunan Çeler, 2016’da yılında gündeme gelen ve toplum tarafından kabul görmeyen anlaşmanın aynısı olduğunu belirterek, kabul görmeyen bir protokolün tekrardan gündeme getirilmesinin bir dayatma olduğunu vurguladı.

Kuzey Kıbrıs’ta, Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı yurtdışı koordinasyon ofisi açılmasını öngören protokol ile kendi bakanlık ve kurumlarımızın devre dışı bırakılacağını, kendi sorumluluklarında olan icraatlarda söz sahibi olamayacaklarını belirten Çeler, bu şekilde bir ofis açılmasına nereden olursa olsun kesinlikle karşı olduklarını vurguladı.

Protokolün ilk gündeme geldiği dönemde toplumun çok büyük kesiminin karşı çıkışının yanı sıra binlerce gencin ‘Reddediyoruz’ sloganıyla sokağa çıktığını anımsatan Çeler, “Şu çok iyi bilinsin ki, topluma rağmen bu protokolü imzalamakta ısrarlıysalar, biz de kabul etmemekte ısrarlıyız” dedi.









Başa dön tuşu