KıbrısManşet

Saner’den tehdit: Rumlar bugünleri arar duruma gelecek




Başbakan Ersan Saner, Kıbrıs Cumhuriyeti Başkanı Nikos Anastasiadis’in Paskalya mesajındaki konuşmalarını ‘rezalet’olarak niteledi

Saner, Kıbrıs Cumhuriyetini KKTC’yi tanımaya davet etti

“Rum tarafını Kıbrıs konusunda doğru yola yani Kıbrıs Türk Halkı’nın egemenliğini tanıma noktasına gelmeye davet ediyorum” diyen Saner, Rumların saldırgan tutumlarını sürdürmeleri halinde yaşanacak olumsuzlukların sorumlusu olacaklarını ve bugünleri de arar duruma geleceklerini ileri sürdü.

Ersan Saner, Rum lider Anastasiadis’in Paskalya nedeniyle yayınladığı mesajında, “Küstahlık yaptılar. Türkiye’nin alt yönetimi olan oluşumun egemenliğini talep ettiler” demesini eleştirdi.

Saner, “Bu kendini bilmezliktir. Kıbrıs Türküne hakarettir.  Asıl küstah Anastasiadis’in kendisidir. Sayın Anastasiades ve onun gibi Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Devleti’ni hakir görmeyi marifet sayanlar bilsinler ki, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti en az kendilerinin devleti kadar egemen ve bağımsızdır. Öyle olmaya devam edecek ve eninde sonunda uluslararası alanda hak ettiği yeri alacaktır” dedi.

Başbakan Saner açıklamasında şunları kaydetti:

“Kıbrıs’ sorunu, Rum-Yunan ikilisinin, ‘büyük ülkü- megali idea’ dedikleri Ege’deki tüm adalarla, Kıbrıs, İzmir ve İstanbul’u Yunan yapma hayallerinden kaynaklanmaktadır.

1821’den bu yana devam eden hayalleri nedeniyle Batı Trakya’da Türklere karşı başvurmadıkları ırkçı saldırı kalmadı.

O yüzden 21 Aralık 1963’te Kıbrıs Türkü’nü katletmek için Akritas Planı’nı yürürlüğe koydular, 15 Temmuz 1974’te darbe yapıp Kıbrıs Helen Devleti’ni ilan ettiler.

O yüzden hala İstanbul diyemiyorlar, İzmir’e baktıklarında acı çektiklerini söylüyorlar, Kıbrıs’ta Enosis’e giden yolu kapatacak anlaşma önerilerine hayır diyorlar.

Magali İdea peşinde hayal görmeye devam edenler bilmelidirler ki, Kıbrıs Türk Halkı haklarını asla Rum-Yunan ikilisine teslim etmeyecektir. Kıbrıs Türk Halkı 1571’den bu yana adanın gerçek sahiplerinden biridir ve en az Kıbrıslı Rumlar kadar egemendir.

Türk milleti ve onun kopmaz bir parçası olan Kıbrıs Türk Halkı Rum- Yunan ikilisinin yayılmacılık hayallerine bu güne kadar asla geçit vermedi, bundan sonra da vermeyecektir.

Rum lider Anastasiadis’in Ortodoks dünyasının en önemli bayramlarından olan Paskalya sebebiyle iki dilde yayımladığı mesaj tarihi gerçekleri saptırmaktan öteye bir anlam ifade etmemektedir. Tam bir rezalet niteliğindedir.

Anastasiadis’in söz konusu mesajında, ‘Küstahlık yaptılar. Cenevre toplantısında, Türkiye ve Kıbrıs Türk liderliği, kendilerinin sözlerine göre, yeni bir “tarihi” gelişme kaydettiler.

BM Tüzüğünü hiçe sayarak, BM bildiri ve kararlarını hiçe sayarak, AB’yi hiçe sayarak, BM Genel Sekreteri’nden kendilerinin yasadışı hareketlerine suç ortağı olmasını isteyip Türkiye’nin alt yönetimi olan oluşumunun egemenliğini talep ettiler.

Bu talep, yalnız uluslararası hukuk ve Genel Sekreterin görev tanımına aykırı değil, aynı zamanda Kıbrıs halkının, Rumların ve Türklerin büyük çoğunluğunun iradesine terstir’ şeklinde sözler gerçek dışıdır ve Kıbrıs Türkü’ne hakarettir.

Asıl küstah, adadaki tüm gerçeklere rağmen bunu çarptırmaya çalışan ve böyle bir açıklama yapmayı kendinde hak gören Anastasiadis’in kendisidir.

Ancak onunla, onun gibi küstahlık yapıp Kuzey Kıbrıs Türk Cumhhuriyeti’ni hakir görmeyi marifet sayanlar bilsinler ki, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti en az Güney’deki Rum Devleti kadar egemen ve bağımsızdır; öyle olmaya devam edecek ve eninde sonunda uluslararası alanda hak ettiği yeri alacaktır.

Rum liderin sırf kendi yandaşlarına mesaj versin diye Türkiye’nin Osmanlı İmparatorluğunu canlandırmak gibi bir amacı olduğunu ifade etmesi saçmalıktır, kabul edilmezdir.

Türkiye ve biz sadece ve sadece haklarımızı koruyoruz. Bunun Rum-Yunan ikilisini neden rahatsız ettiğini de çok iyi biliyoruz. Ancak biz bu konuda asla taviz vermeyeceğiz, egemenlik, bağımsızlık ve barış yolunda ilerleyip onları saplandıkları batakta bırakmaya devam edeceğiz.

Cenevre toplantıları Sayın Anastasiadis’in Rum tarafının tüm adanın egemen Devleti olarak görmesi yüzünden sonuçsuz kalmıştır.

Rum lider hala içimizdeki kimi çevreler ile Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi ile Avrupa Birliği’nin yanlı, yanlış tutumundan medet umarak bir gün bizi kendi tuzağına düşürebileceğini zannetmektedir.

Kıbrıs Türk Halkı’nın haklarını gasp etme anlayışından vazgeçmediğiniz takdirde Kıbrıs’taki çözümsüzlüğün sorumlusu olmaya devam edeceksiniz.

Rum Yönetimi’ni yeninden uyarıyorum: Bir an önce gerçekçi olun ve Kıbrıs Türk Halkı’nın egemenliğini tanıyınız.  Bunu yapmaz ve  saldırgan tutumunuzu sürdürürseniz yaşanacak olumsuzlukların sorumlusu siz olacaksınız ve bugünleri de arar duruma geleceksiniz”

BRT









Başa dön tuşu