Devrimci hareketin sembollerinden Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan, idam edilmelerinin 49’ncu yılında anılıyor
49 yıl…
Üç fidanın davalarındaki doğruluk, davranışlarındaki samimiyet, inançlarındaki güç, yok edilemeyen bir irade olarak bugün de yaşamaya devam ediyor.
Türkiye’de devrimci sol hareketin en önemli isimleri arasında yer alan Deniz Gezmiş, Hüseyin İnan ve Yusuf Aslan’ın idam edilmelerinin üzerinden 49 yıl geçti. Üç fidanın hayattan koparılmasının üzerinden 49 yıl geçse de geride bıraktıkları mücadeleleri elden ele büyüyor.
Adil olmayan bir düzenin adil olmayan yargılanmalarının akabinde darağacına gönderilen ve son nefesinde bile halkının kurtuluşunu işaret etmiş üç fidan, yolumuzu aydınlatmaya devam ediyor. Aradan yarım asra yakın bir zaman geçse de; devrimci duruşları, kavgaları ve devrettikleri mücadeleleri günden güne büyümeye devam ediyor.
6 MAYIS 1972’YE GİDEN SÜREÇ
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, Ankara Ulucanlar Merkez Kapalı Cezaevi’nde, sabaha karşı idam edildi.
1960’lı yıllar Türkiye tarihinde bir dönüm noktasıydı. Sömürgeciliğe karşı dünyada yükselen ulusal kurtuluş hareketleri 60’lar sonrası Türkiye’de gelişen toplumsal muhalefeti köklü bir biçimde etkilemişti. Ayrıca buna Türkiye tarihinde ilk kitlesel 15-16 Haziran işçi direnişleri eşlik etmiş ve ülkenin her yanında devrimci bir dalgaya ortaya çıkmıştı.
27 Mayıs 1960 tarihinde askerin yönetime el koymasından sonra eski Başbakan Adnan Menderes, Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu ve Maliye Bakanı Hasan Polatkan idam edildi. Bu idamların ardından sağ kanattan “intikam” çağrıları gelmeye başladı.
Türkiye’de sağ ile sol gruplar arasındaki çatışmaların yoğunlaşmaya başladığı 1970 yılında Deniz Gezmiş, Sinan Cemgil ve Hüseyin İnan ile birlikte Ankara’da Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu’nu (THKO) kurdu.
Ocak 1971’de THKO adına Ankara’da bir banka soygunu gerçekleştirildi. Bunun ardından halihazırda hakkında yakalanma kararı olan Gezmiş ve Yusuf Aslan “vur emri” ile aranmaya başlandı ve ödül konuldu.
12 Mart Muhtırası olduktan üç gün sonra, 15 Mart 1971’de bir motosiklette Deniz Gezmiş ve Yusuf Aslan, diğer motosiklette ise Sinan Cemgil yola çıktılar. Sinan Cemgil daha sonra yol ayrımından Nurhak’a doğru yol aldı. Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ile birlikte Sivas’a gitmekteyken motosikletleri bozuldu. Bir ihbar sonucu polislerin gelmesi üzerine çıkan çatışmada Aslan ile birbirlerini kaybettiler. Aslan, o esnada Elmalı’da iken Gezmiş, 16 Mart 1971 Salı günü Sivas’ın Gemerek ilçesinde etrafı sarılarak yakalandı ve Kayseri’ye getirildi ve Kayseri valisi Abdullah Asım İğneciler’in karşısına çıkarıldı. Buradan Ankara’ya zamanın İçişleri Bakanı Haldun Menteşeoğlu’nun makamına götürüldü.
Mahkemesi 16 Temmuz 1971 günü Altındağ Veteriner Okulu binasında Tuğgeneral Ali Elverdi başkanlığında Baki Tuğ savcılığında Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 no’lu Mahkemesi’nde başlayıp 9 Ekim 1971 günü bitti. Deniz ve arkadaşları, 16 Temmuz 1971’de başlayan THKO-1 Davası’nda TCK’nin 146. maddesini ihlâl ettiği gerekçesiyle 9 Ekim 1971’de 146/1 maddesi uyarınca idam cezasına çarptırıldı.
Mahkeme kararı şu şekildeydi…
“Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Mahkememiz Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın tamamını; bir kısmını tağyir, tebdil veya ilgaya cebren teşebbüs suçunu işlediğinizi sabit gördü. Türk Ceza Kanunun 146/1 maddesi uyarınca ölüm cezası ile tecziyenize karar verdi. Hüküm bir hafta içinde kabil-i temyizdir, tutukluluğunuz devam edecektir.”
İNÖNÜ VE ECEVİT RET, DEMİREL EVET OYU KULLANDI
İdam cezaları o zamanlar senato tarafından onaylanmak zorundaydı. İsmet İnönü “siyasî suçlar idamla cezalandırılmamalıdır” diyerek Bülent Ecevit ile birlikte ret oyu kullandı. AP Genel Başkanı Süleyman Demirel ise infazdan yana oy kullandı.
İDAM YAFTALARI MÜZEYE BAĞIŞLANDI
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, 6 Mayıs 1972 tarihinde, gece 01.00 – 03.00 arası, Ulucanlar Cezaevi’nde asılarak idam edildi. İdam yaftaları sonradan müze olan Ulucanlar Cezaevi Müzesi’ne bağışlandı.
TAYLAN ÖZGÜR’ÜN YANINA GÖMÜLMEK İSTEDİLER, KABUL EDİLMEDİ
Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının 1969’da öldürülen Taylan Özgür’ün yanına gömülme isteği yerine getirilmedi. Üç fidan, idamdan sonra bayraklaşarak devrim mücadelesinin çok önemli bir sembolü oldu. Birçok sol örgüt, başka konularda farklı fikirde olsalar da, mutabık kaldıkları nadir konulardan birisi de Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının devrim önderliği oldu.
DENİZ GEZMİŞ’İN SON MEKTUBU
“Baba;
Mektup elinize geçmiş olduğu zaman aranızdan ayrılmış bulunuyorum. Ben ne kadar üzülmeyin dersem yine de üzüleceğinizi biliyorum. Fakat bu durumu metanetle karşılamanı istiyorum.
İnsanlar doğar, büyür, yaşar, ölürler. Önemli olan çok yaşamak değil, yaşadığı süre içinde fazla şeyler yapabilmektir. Bu nedenle ben erken gitmeyi normal karşılıyorum. Ve kaldı ki benden evvel giden arkadaşlarım hiçbir zaman ölüm karşısında tereddüt etmemişlerdir.
Benim de tereddüte düşmeyeceğimden şüphen olmasın. Oğlun ölüm karşısında aciz ve çaresiz kalmış değildir. O bu yola bilerek girdi ve sonunun da bu olduğunu biliyordu. Seninle düşüncelerimiz ayrı, ama beni anlayacağını tahmin ediyorum.
Sadece senin değil, Türkiye’de yaşayan Kürt ve Türk halklarının da anlayacağına inanıyorum. Cenazem için avukatlarıma gerekli talimatı verdim.
Ayrıca savcıya da bildireceğim. Ankara’da 1969’da ölen arkadaşım Taylan Özgür’ün yanına gömülmek istiyorum. Onun için cenazemi İstanbul’a götürmeye kalkma. Annemi teselli etmek sana düşüyor. Kitaplarımı küçük kardeşime bırakıyorum.
Kendisine özellikle tembih et, onun bilim adamı olmasını istiyorum. Bilimle uğraşsın ve unutmasın ki, bilimle uğraşmak da bir yerde insanlığa hizmettir. Son anda yaptıklarımdan en ufak bir pişmanlık duymadığımı belirtir; seni, annemi, ağabeyimi ve kardeşimi devrimciliğimin olanca ateşiyle kucaklarım.
Oğlun Deniz Gezmiş – Merkez Cezaevi”
3 FİDANA ADANMIŞ ŞARKILAR
Ahmet Aslan – Susarak Özlüyorum
Ahmet Kaya – Mahur
Ahmet Kaya – Beni Tarihle Yargıla
Ahmet Kaya – Dosta Düşmana Karşı
Nesimi Çimen – 6 Mayıs Ağıdı
Ruhi Su – Mahsus Mahal
Zülfü Livaneli – Hoşçakal Kardeşim Deniz
Zülfü Livaneli – Şarkışla
Edip Akbayram – Aşk Olsun Sana Çocuk
Cem Karaca – Parka
Moğollar – Geri Sar
Sevinç Eratalay – Ankara’dan Bir Haber Var
Sevinç Eratalay – Şarkışla
Selda Bağcan – Denizlerin Dalgasıyım
Grup Yorum – Özgürlük Türküsü
Grup Yorum – Şarkışla
Metin-Kemal Kahraman – Deniz Koydum Adını
Kardeş Türküler – Deniz’e Yakılan Türkü
Duman – Manası Yok
Mor ve Ötesi -Darbe
Gazapizm – Gördüler
Grup Özgürlük – Deniz’e
Grup Adalılar – Ankara’dan Bir Haber Var
Grup Adalılar – Biz De Geliriz
Grup Yol – Denizlerin Türküsü
Fevzi Kurtuluş – Deniz’e Şikayet
Fevzi Kurtuluş – Bizim Deniz
Hüseyin Karakuş – Adı Deniz Olmalı
Çilekeş – Her Deniz
Hüsnü Arkan – 5 Mayıs
Soner Olgun – Delikanlım Deniz
Emeğe Ezgi – Adım Deniz
Mesth -Devrim
Sertab Erener – La’l
Yeni Türkü – Sardunyaya Ağıt
Fazıl Say – Sardunyaya Ağıt
(Kaynak: Cumhuriyet)