Bu Memleket Bizim Platformu (BMBP), Cenevre’de düzenlenen gayri resmi toplantıdan bir sonuç alınamaması sonrası, Birleşmiş Milletler Genel Sektereti Antonio Guterres‘e bir mektup yazarak üzüntülerini iletti, en gerçekçi çözüm formülünün Birleşik Federal Kıbrıs olduğunun altını çizdi
BMBP: Üzüntülüyüz
Gönderilen mektupta, Kıbrıs sorununa taraf tüm kesimleri Cenevre’de gayri resmi bir zirvede bir araya getirmek için ortaya koyulan üstün gayrete rağmen, sonuç alınamaması konusunda üzüntülü olunduğu belirtildi.
Mektupta, tüm olumsuzluklara rağmen, Kıbrıs sorununa çözüm bulmak için Birleşmiş Milletler’in iyi niyet misyonu çerçevesinde 1968 yılından beri devam eden görüşme sürecinde tarafların karşılıklı olarak üzerinde uzlaştıkları siyasi eşitliğe dayalı, iki toplumlu, iki bölgeli, tek egemenliği, tek vatandaşlığı ve tek uluslararası temsiliyeti olan Birleşik Federal Kıbrıs formülünün en gerçekçi ve yaşayabilir çözüm şekli olduğuna inancın devam ettiği kaydedildi.
“İki ayrı devlet önerisini Kıbrıs Türk toplumu kabul etmiyor”
En son Crans Montana ve Berlin zirvesinde sizlerin çizdiği çerçeve içinde, tarafların karşılıklı olarak kabul ettikleri federal çözüm zemini dışında Türkiye ve Kıbrıs Türk tarafı adına getirildiği iddia edilen, 1950’li yıllardan kalma ciddiyetten ve yaratıcılıktan yoksun, iki ayrı devlet önerisinin, Kıbrıs Türk toplumunun kabul etmediği bir öneri olduğuna işaret edilen mektupta, Türkiye’nin Kıbrıs Türk toplumunun iradesine müdahale ederek seçtirdiği Ersin Tatar’ın, Kıbrıs Türk toplumunun siyasi iradesini temsil etmediği de ifade edildi.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin kararlarına ve Kıbrıs Cumhuriyeti kuruluş antlaşmalarına aykırı iki ayrı devlet önerisinin toplum tarafından şiddetle reddedildiğinin ifade edildiği mektupta, ateşkes koşullarının yaşandığı şu anki bölünmüş Kıbrıs statüsünün devamını getiren “çözümsüzlük çözümdür” zihniyetinin eseri olan bu önerinin Kıbrıs Türk toplumunu “siyasi rehine” konumuna düşürdüğü, güven yaratıcı önlemler konusunda engel yaratmakta ve toplumu yok oluş süreci ile baş başa bıraktığı belirtildi.
Mektubun devamında şu ifadelere yere verildi:
“Bu çerçevede Birleşmiş Milletler’in iyi niyet misyonuna bağlı olarak, tarafların karşılıklı olarak mutabakata vardığı, zirve antlaşmalarına ve Birleşmiş Milletler parametrelerine dayalı siyasi eşitlik temelinde iki toplumlu, iki bölgeli, tek egemenliği, tek vatandaşlığı ve tek uluslararası temsiliyeti olan Birleşik Federal Kıbrıs’ı kuracak acil bir antlaşma yapılması konusunda devam eden çabalarınızı takdir ederken, bu çabalarınızı yoğunlaştırarak sürdürmenizi talep ederiz”
