Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili ve Cumhuriyet Meclisi Başkan Yardımcısı Armağan Candan, mecliste hiç yaşanmamış şeylerin yaşandığını, nisap sağlama olayının adeta bir tehdit unsuru olarak kullanıldığını söyledi
Candan: Bu dönemdeki gibi bir dönem yaşamadım
Özgür Haber’de Pınar Barut’un sorularını yanıtlayan Candan, erken seçim kararı ile ilgili, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da Hukuk ve Siyasi İşler Komitesi’nde çalışmanın yapılması yönünde irade koyacaklarını söyledi.
Candan, “Mecliste görev aldığım bunca yıldır, bu dönemdeki gibi partilerin kurultay çatışmalarının, halkın çıkarlarının önüne konulduğu bir dönem yaşamadım” dedi.
“Nisap sağlama olayı bir tehdit unsuru olarak kullanılıyor”
Halkın bunları değerlendirdiğine inandığını belirten Candan, gerek meclis çalışmalarında gerek ekonomide gerekse de diğer alanlarda, sürdürülebilir bir noktada olmadığımızın altını çizdi.
Bir an önce bu sürecin durdurulması ve erken seçime gidilmesi gerektiğini vurgulayan Candan, “Mecliste nisap sağlama olayı bir koz bir tehdit unsuru olarak kullanılıyor. UBP’de maalesef bu örnekler daha önce de yaşandı. Bakan olma, görevden alınma, meclis başkanının seçilmesi konularında da bu koz kullanıldı” dedi.
“Yaşananlar meclisin saygınlığına zarar veriyor”
Candan, yaşananların meclisin saygınlığına zarar verdiğini söyleyerek, bu anlayışın yargılanması ve sorgulanması gerektiğini belirtti.
Candan, “Azınlık hükümeti, icraat yapılmasına ve toplum sorunlarıyla ilgilenilmesine engel oluyor. Bu durum onlar açısından da sürdürülebilir değildir. Komiteleri çalıştırmak için nisap sorunu yaşarken, vekillerin ihtiyaçlarını karşılamak için yaptıkları artık kabul edilebilir değildir” dedi.
“Saner’in önceliği, kurultaya Başbakan olarak gidebilmek”
YDP Milletvekili Bertan Zaroğlu’nun, ‘YDP PM ve MYK’sı suç örgütü niteliğinde’ dedikten sonra istifa etmeyip, kurulan Ad-hoc komitede YDP’yi temsil edecek olması konusunda da konuşan Candan, bu açıklamaların meclisi yıprattığını vurguladı.
“Bu artık sürdürülebilir olmayan hükümetin, zorla sürdürülmeye çalıştırıldığının bir örneğidir” diyen Candan, UBP’nin önceliğinin, Başbakan Ersan Saner’in kurultaya başbakan olarak gitmek istemesinden başka bir şey olmadığını belirtti.
“Meclisin güvenliğine de zarar veren noktalara ulaştı”
Bu sürecin, ülke diplomasisine ve demokrasisine çok büyük zarar verdiğini ve meclisin güvenliğine de zarar veren noktalara ulaştığını vurgulayan Candan, muhalefet olarak kendi durumlarını da değerlendirdiklerini söyledi.
Candan, “Sayın Ersin Tatar’ın geçtiğimiz hafta meclise geleceğinin açıklanmasından sonra tavrımızı ortaya koyduk ve gitmedik. Yargı bağımsızlığına yapılan müdahaleler ve diğer müdahaleleri protesto etmek için sendikal platform ile birlikte yol alıyoruz. “ dedi.
“Aynı gemide olmak aynı şartlarda olmak anlamına gelmiyor”
Candan, son 15 gündür birçok sivil toplum kuruluşuna CTP olarak ziyaretler başlattıklarını ve ‘hepimiz aynı gemideyiz’ demekle bu işin olmayacağını anladıklarını belirtti.
Candan, “Aynı gemide olmak aynı şartlarda olmak anlamına gelmiyor. Aynı şartları herkese sağlamak için uğraşmaya yöneldik. Kıbrıs Türk halkının dünyadan yeniden kopmasına neden olacak politikalar üreten bir iktidar var ve bu konuda kulaklarını toplumun her kesimine tıkadılar” dedi.
“Sınır kapılarını nasıl kapatacaklarını şaşıran bir hükümetle karşı karşıyayız”
Candan son olarak şunları kaydetti:
“Sınır kapılarını nasıl kapatacaklarını şaşıran bir hükümetle karşı karşıyayız. Turist gelemiyor, güneyden insanlar gelemiyor. Aylarca ekmek parası için güneye geçen işçilerimizi sınır kapılarında süründürdüler.
Önceliğin bunlar olduğunu bilen insanlar olarak biz, bunları düşünüp eğitimi, sağlığı, çocuklarımızı düşünürken, onlar kurultayı düşünüyor. Bu kabul edilebilir değildir.
Bunu hep birlikte oturup tartışmalı ve ortak bir çıkış yolu bulmamız gerekmektedir. Bundan 4 ay önce Güzelyurt çarşısında dolaşırken insanlar ‘napalım sağlıktır kapanacayık’ derken, şimdi ekonomik kaygılarla kıvranmaktadır”
Özgür Gazete/Özel Haber