KıbrısManşetSiyaset

Korkmazhan: Polis Teşkilatına ve Başsavcılığa güvenmiyorum




Sol Hareket üyesi Abdullah Korkmazhan, Sedat Peker’in Gazeteci-Yazar Kutlu Adalı cinayeti ve Halil Falyalı hakkında iddialarıyla ilgili, demokratik ülkelerde çoktan bir soruşturma açılmış olacağını vurguladı

Korkmazhan: Söyledikleri sıradan bir vatandaşın söyledikleri ile bir tutulamaz

Özgür Haber’de Pınar Barut’un sorularını yanıtlayan Korkmazhan, memlekette ekonomik ve sosyal anlamda çökmüş bir yapının söz konusu olduğunu söyleyerek, bu şartlarda çok zorlu bir mücadele döneminin bizleri beklediğini anlattı.

Korkmazhan, “Bu toplumun daha iyi bir noktaya gelmesi için de zorlu bir zaman bizi bekliyor” dedi.

Korkmazhan, kendilerinin her zaman, casino, kumar ve uyuşturucu mafyasının siyaset kurumu ile iç içe olduğunu söylediklerini ancak ilginç olanın, bir mafya liderinin bunu söylemenin şaşkınlık yaratması olduğunu vurguladı.

Sedat Peker’in sıradan bir insan olmadığını ve derin devlet yapısı içinde görev almış, çalışmış bir mafya lideri olduğunu belirten Korkmazhan, “Söyledikleri sıradan bir vatandaşın söyledikleri ile bir tutulamaz.

Birçok suça dair kamuoyunun bildiği ve açıklanmayan olaylarla ilgili ifşalar yapıyor” dedi.

“Birçok olayda tetik çekmiş bir insanın itiraflarıdır bunlar”

Her şeyden önce Kutlu Adalı ile ilgili dosyanın yeniden açılmasının şart olduğunun altını çizen Korkmazhan, Peker tarafından yapılan itirafların çok önemli olduğunu söyledi.

Korkmazhan, “Birçok olayda tetik çekmiş bir insanın itiraflarıdır bunlar. Demokratik ülkelerde savcılar anında soruşturmayı başlatır ama biz ve Türkiye demokratik ülke olmadığımız için hala böyle bir soruşturma yok” ifadelerini kullandı.

Peker’in, Kıbrıslı iş insanı Halil Falyalı ile ilgili yaptığı açıklamalara da değinen Korkmazhan, “Eğer demokratik bir ülkede olsaydık şu an Falyalı ile ilgili soruşturma anında başlatılmalıydı. Herkes Falyalı’nın 20 sene önceki halini de 10 sene öncekini de, dün de ne olduğunu biliyor” dedi..

 “Polis Teşkilatına ve Başsavcılığa güvenmiyorum”

Falyalı ile ilgili haberlerin dün bol bol sansürlendiğini çünkü Falyalı’nın medya ayağı da olduğunu hatırlatan Korkmazhan, ülkede herkesin bağımsız gazetecilik yapmadığını vurguladı.

Korkmazhan, “Falyalı’nın her alanda bağlantıları var ve siyaset de bunlardan biri.  Dolayısıyla polis teşkilatına ve Başsavcılığa ben güvenmiyorum. Onların başlatacağı bir soruşturmanın da sonuçlanacağına inanmıyorum” dedi.

“Bu ülkede devlet ile mafya birbirine geçmiş durumdadır“

“Türkiye’de Mafya siyasetçi ve gazeteci üçgeninde çok ciddi bir çıkar kavgası yaşandığını görmemek için kör olmak gerekir” diyen Korkmazhan, işin içinde eski istihbaratçıların, eski milletvekillerinin, onların oğullarının ve damatlarının da olduğuna dikkat çekti.

Korkmazhan, “Yani Türkiye iktidarının tek adamının da işin içinde olduğu bir iktidar var. Bu iktidarı da bir araya getiren bu çıkarlar olmuştu. Bu son yaşananlar Türkiye’de büyük bir dönüşüme neden olabilir ve bu bizi de doğrudan etkileyecektir. Bu yargının ve siyasi erkin eline bırakılmamalı ve insanlar sokağa dökülmelidir.

Sivil toplum artık hareketlenmeli ve kamuoyu baskısı oluşturarak suçluların yargılanması için harekete geçilmelidir.

Kutlu Adalı cinayetinde 25 senede ilk kez böylesi bir açıklama yapıldı, bu mutlaka yargıya taşımalıdır” dedi.

“Bu hesaplaşma çok iyi kurgulanmış bir hesaplaşmadır”

Sedat Peker’in yaptığı ifşaları ve süreci yalnız başına tasarladığına inanmadığını söyleyen Korkmazhan, bunun Türkiye devleti içinde yaşanan kavganın hesaplaşması olduğuna inandığını belirtti.

Korkmazhan, “Peker’in bu kavganın ve hesaplaşmanın sözcülüğünü üstlenen kişi olduğuna inanıyorum. Bu hesaplaşma çok iyi kurgulanmış bir hesaplaşmadır. Bize düşen devlet içinde bundan ne çıkaracağımız, faili meçhul cinayetlerden ne çıkaracağımız ve nasıl çıkaracağımızdır” dedi.

Korkmazhan son olarak şunları kaydetti:

“Sedat Peker bir suç örgütü lideridir. Birçok insan onun yaptığı faaliyetlerden zarar gördü ama unutmayalım ki Sedat Peker bir mafya lideridir ve açıklamaları da yargı ile yakinen ilgilidir.

Zor bir döneme giriyoruz ve safları sıklaştırmalıyız. Daha örgütlü bir mücadele ile bu yaşananlarla mücadele edebilmek için her örgütün desteğine ihtiyacımız vardır.

Demokrasiye, adalete ve yargıya sahip çıkmak için mücadeleyi her alanda artırmalı ve bu karanlık rejimin buralarda egemen olmasını engellemeliyiz”









Başa dön tuşu