Birleşmiş Milletler (BM), 1997 yılında 26 Haziran tarihini ‘İşkence Görenlerle Dayanışma Günü‘ olarak ilan etti
İşkence hala var!
Bu tarihin bir başka özelliği ise ‘İşkence ve Diğer Zalimane, İnsanlık Dışı ya da Onur Kırıcı Muamele ya da Cezaya Karşı Sözleşme’nin 26 Haziran 1987 tarihinde yürürlüğe girmiş olması.
Sözleşmenin 2. maddesinin 2. paragrafında şöyledir:
“Hiçbir istisnai durum ne harp hâli ne de bir harp tehdidi, dâhili siyasî istikrarsızlık veya herhangi başka bir olağanüstü hâl, işkencenin uygulanması için gerekçe gösterilemez”
Buna karşın işkence, hâlen dünyanın pek çok ülkesinde devletler tarafından toplumlara karşı insanlık dışı bir cezalandırma ve yıldırma aracı olarak kullanılmaktadır.
KKTC Anayasası da yasaklıyor
İşkence KKTC Anayasanın 14. maddesi altında da yasaklanmıştır.
Devletler uluslararası sözleşmelere taraf olmamış olsalar bile, işkence yasağını uygulamakla yükümlüdür.
Aynı zamanda bir emredici hukuk kuralı olan ‘işkence görmeme hakkı’na, uluslararası anlaşmalar çerçevesinde çekince koymak ve savaş hallerinde dahi askıya almak hukuk dışı kabul edilmektedir.
‘İşkence ve Diğer Zalimce, İnsanlık Dışı Veya Onur Kırıcı Davranış Veya Cezalandırmalara Karşı Sözleşme’, ‘Birleşmiş Milletler Medeni ve Siyasal Haklar Sözleşmesi’ ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmeleri’ gibi uluslararası sözleşmeler, 28/2004 sayılı yasa ile 2004 yılında KKTC iç hukukunun da bir parçası haline gelmiştir.
Ulusal bir kuruluşumuz yok
Buna rağmen Kıbrıs’ın kuzeyinde, insan haklarının geliştirilmesi ve korunması için kurulan ulusal bir kuruluş bulunmuyor.
Bu amaçla kurulmamış dahi olsa Ombudsman Kurumu, polis dışındaki işkence ve diğer zamimane, gayrı insani veya küçültücü muamele iddialarını soruşturmaya, konuyla ilgili raporlar hazırlamaya, bunları hükümetle paylaşmaya, yetkili.
Ancak bu kurumun da kararları tavsiye niteliğinde ve herhangi bir bağlayıcılığı yok.
Polisimiz bağımsız değil
Uygulamada gayrı insani veya küçültücü muamele iddialarını gerek gördüğünde yahut Mahkeme direktifiyle ‘soruşturaran’ kurum polis ama polis de bağımsız değil, askere bağlı bir yapı.
Tüm gerçekler göz önünde bulundurulduğunda, Kıbrıs’ın kuzeyiyle ilgili, işkenceyi önleme de ne kadar yeterli ve istekli olunduğu da tam bir soru işareti olarak karşımızda duruyor.
KKTC Anayasası Madde 14:
Herkes, barış, güven ve huzur içinde yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkına sahiptir.
Kimseye eziyet ve işkence yapılamaz.
Kimse, insanlık onuruyla bağdaşmayan bir cezaya çarptırılamaz veya muameleye bağlı tutulamaz.
Kişinin şeref ve haysiyeti dokunulmazdır.
Herkes buna saygı göstermek ve korumakla yükümlüdür.
Özgür Gazete/Özel Gündem