Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu Başkanı Koral Aşam, TC Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 20 Temmuz’da Meclis’te gerçekleşecek toplantıya katılmama kararı alan CTP ve TDP’yi selamladı
Aşam: DEV-İŞ olarak çok netiz
Aşam, “Bu karar Kıbrıslıtürk toplumsal mücadele adına ölü toprağının üzerimizden atılması anlamına geliyor” dedi. Aşam, dünyayla bütünleşmek, çözüme ve barışa ulaşmak adına gidilmesi gereken yolun birleşik federal bir Kıbrıs olduğunu kaydetti.
Aşam, “Bu çözüm şekli dışındaki önerilerin hepsi hayalciliktir ve başka ajandalara hizmet etmektir” dedi.
Aşam şöyle devam etti:
Alınan boykot kararlarının muhtemeldir ki bir karşılığı olacaktır, o zaman da görev tüm ilerici, demokrat, barış güçlerine düşmektedir. DEV-İŞ olarak çok netiz. Bu anlamda geçmişte de olduğu gibi verilmesi gereken tüm mücadelelerin içinde paydaşlarımızla birlikte en ön saflarda yer alacağız.
Direnenler her zaman kazanamayabilir ancak kazananlar her zaman direnenlerdir.
Aşam’ın açıklaması şöyle:
CTP ve TDP’nin TC Cumhurbaşkanı R.T.Erdoğan’ın KKTC Meclisinde yapacağı konuşmayı boykot kararlarını Devrimci İşçi Sendikaları Federasyonu adına selamlıyoruz.
On yıllardır Kıbrıslı Türk toplumunun verdiği en büyük mücadele olan toplumsal var oluş mücadelesi, CTP ve TDP’nin almış oldukları boykot kararları ile güçlenerek yeni bir ivme kazanmıştır.
Eşitlik, egemenlik, devlet ve bağımsızlık olgularını dillerinden düşürmeyen atanmış azınlık hükümet mensupları, bu olguların yalnızca Kıbrıslırumlar için geçerli olduğu yanılsaması içerisinde Kıbrıslıtürk toplumunu hiçleştirerek görünmez kılmaktadırlar.
Özellikle Cumhurbaşkanlığı seçimi süresince, Kıbrıs’ın kuzeyinde oluşturulan demokrasi vitrininin camı maalesef AKP, MHP ve partili Cumhurbaşkanı Sn Recep Tayyip Erdoğan tarafından pervasızca kırılmıştır. 38 yıldır, Kıbrıslı Türkleri KKTC gibi gerçekleşmeyecek bir duaya amin demeye zorlayanlar, şimdi bu olguyu Kıbrıslı Türkleri tecrit altında tutup muhtaç kılmak için dayatmaya devam etmektedirler.
Bilinmelidir ki, Kıbrıslı Türklerin kırmızıçizgisi toplumsal varlıkları ve iradeleridir. Bu olgulara gelen her saldırı nereden gelirse gelsin kabul edilemezdir ve demokratik mücadele ile karşılanır.
Bugün CTP ve TDP’nin almış oldukları bu kararlar Kıbrıslı Türk toplumsal mücadele adına ölü toprağının üzerimizden atılması anlamına gelmektedir. Bu anlamda, dünyayla bütünleşmek, çözüme ve barışa ulaşmak, toplumsal varlığımızı geleceğe taşımak adına gidilmesi gereken yol bellidir.
Birleşmiş Milletlerin ilgili kararları doğrultusunda, eşit egemenliğe dayalı, iki toplumlu, iki bölgeli, tek egemenliği ve tek uluslararası kimliği olan birleşik federal bir Kıbrıstır.
Bu çözüm şekli dışındaki önerilerin hepsi hayalciliktir ve başka ajandalara hizmet etmektir. Alınan boykot kararlarının muhtemeldir ki bir karşılığı olacaktır, o zaman da görev tüm ilerici, demokrat, barış güçlerine düşmektedir.
DEV-İŞ olarak çok netiz. Bu anlamda geçmişte de olduğu gibi verilmesi gereken tüm mücadelelerin içinde paydaşlarımızla birlikte en ön saflarda yer alacağız. “Direnenler her zaman kazanamayabilir ancak kazananlar her zaman direnenlerdir”