Türkiye’nin AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, artık Kıbrıs Türklerinin uluslararası görüşmelerde masadaki tek talebinin, egemen devlet statülerinin tanınması olduğunu kaydetti; bunun dışındaki tüm tekliflerin geçerliliğini yitirdiğini iddia etti
Erdoğan: İnşallah yakında somut neticelerini de görmeye başlayacağız
Kıbrıs Türk Devleti’nin en kısa zamanda geniş bir tanınırlığa sahip olması için her türlü gayreti sergileyeceklerini vurgulayan Erdoğan, “İnşallah yakında bunun somut neticelerini de görmeye başlayacağız” dedi.
Erdoğan, video konferans aracılığıyla düzenlenen, 81 ilin AK Parti teşkilatıyla bayramlaşma programında konuştu.
adaya yaptığı ziyaretle ilgili olarak Erdoğan, “Dün ve önceki gün arife gününden başlayıp bayram günü akşam saatlerine kadar Kıbrıs’ta icra ettiğimiz program, pek çok bakımdan önemliydi. Biliyorsunuz Kıbrıs Türkü kardeşlerimiz yıllarca kendilerini sahte vaatler, yalanlarla, iki yüzlülükle aldatanlara cevaplarını bir süre önce açıkladıkları yeni bir kararla verdiler. Artık Kıbrıs Türklerinin uluslararası görüşmelerde masadaki tek talebi, egemen devlet statülerinin tanınmasıdır. Bunun dışındaki tüm teklifler geçerliliğini yitirmiştir” iddiasında bulundu.
“Bu konuda söylenecek söz kalmadı”
Erdoğan, Kıbrıs Cumhuriyetini ve Yunanistan’ın verdikleri tüm sözlerden dönmelerine, yapılan anlaşmalara sırt çevirmelerine, Türk toplumunu yok sayan şımarıklıklarına rağmen ısrarla destekleyenlerin artık bu konuda söyleyecek sözünün kalmadığını belirterek, şunları kaydetti:
“Şöyle bir hafıza tazelemesi yapacak olursa 1963’ten itibaren Kıbrıs Türklerine katliam dahil her türlü haksızlığı, hukuksuzluğu, nobranlığı yapan Rumlardı. Ada’da iki tarafın da temsil edildiği bir devlet formülü için Birleşmiş Milletler tarafından başlatılan Annan Planı dahil tüm girişimlere ‘hayır’ diyen yine Rumlardı. Türkiye’nin gösterdiği iyi niyete rağmen Avrupa Birliği içinde ülkemizde ve Kıbrıs Türkleri ile ilgili her konuda aleyhimizde çalışan Rumlardı.
“Her türlü gayreti sergileyeceğiz”
Yakın zamanda Crans Montana’da masadan kaçan yine de ne yazık ki Rumlardı. Ada’nın zenginliklerini ve tüm imkanları sadece kendilerine isteyen, Kıbrıs Türkü’nü ısrarla azınlık görmeye devam eden yine Rumlardı. Öyleyse artık bizim bu kısır döngüyü sürdürmek için sebebimiz kalmamıştır. Biz Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin egemen devlet üzerine kurulu yeni çözüm teklifini sonuna kadar destekliyoruz.
Artık bizim için Kuzey Kıbrıs, Güney Kıbrıs diye bir olay kalmamıştır. Bizim için sadece Kıbrıs Türkü kardeşlerimizin mevcut sıkıntıları içindeki bağımsız devletler vardır. Ada’daki 2 günlük temaslarımız sırasında Kıbrıs Türkü kardeşlerimizi, cumhurbaşkanından gençlerine kadar tüm kesimleriyle bu konuda kararlı gördüm. Kıbrıs Türk Devleti’nin en kısa zamanda geniş bir tanınırlığa sahip olması için her türlü gayreti sergileyeceğiz. İnşallah yakında bunun somut neticelerini de görmeye başlayacağız”