Aşırı milliyetçi cephenin diplomasi dilinden uzak hamasi açıklamaları devam ediyor. Şimdi de Başbakan Yardımcısı Erhan Arıklı, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK), Maraş’la ilgili kararını ‘takmadıklarını’ ve ‘takmayacaklarını’ söyledi
Arıklı: Rumlar BM kararları ne kadar taktıysa biz de o kadar takacağız
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Arıklı, BM’nin taraflı hareket ettiğini, zamanında Annan Planı’na ‘hayır’ diyen Rumlara herhangi bir kınama gelip gelmediğini sordu.
BM’nin Maraş’la ilgili kınama kararını da ‘takmayacaklarını’ söyleyen Arıklı, şunları kaydetti:
“Rumlar BM’yi zamanında ne kadar taktı ise biz de o kadar takarız…”
Maraş açılımı ile ilgili attığımız adımın arkasından, başta BM Güvenlik Konseyi olmak üzere bir çok devlet bizi kınama yarışına girmiş…
İçimizdeki teslimiyetçi çevreler ise “Dünyada yalnızlaştık. Derhal geri adım atın ve BM Kararlarına uygun hareket edin.Yoksa mahvoluruz” diye bize çağrıda bulunuyorlar…
İçimizdeki teslimiyetçiler böyle diyorsa, demek ki doğru yoldayız.
1963’ten başlamak kaydı ile Gutteres Belgesi, Gali Fikirler Dizisi, Annan Planı ve en son Crant Montana”da yaşananlar karşısında bu ülkelerin tutumlarına bakınız lütfen. Maraş konusunda bizi kınama yarışına giren bu ülkelerin hiç birisi o dönemlerde bizi takdir eden, Rum tarafını kınayan tek bir açıklamasına şahit oldunuz mu?
Annan Planını red eden Güney Kıbrıs’ı ayıplayan tek bir ülke gördünüz mü?
Yahu Annan Planın raporunu bile Güvenlik Konseyi gündemine getiremeyenler şimdi bizi kınama yarışına girmişler.
BM başta bu tarafgir ülkelerin bize uygulayacakları ambargo dahil herhangi bir yaptırım yok. Çünkü o ambargo ve yaptırımlar zaten uygulanıyor.
Geriye ağzımıza biber sürmeleri kaldı.
Size bir şey söyleyim mi?
Bırakın İsrail, Ermenistan gibi BM yi ciddiye almayan ülkeleri, mesela Rum tarafı 30 Ağustos 1965 tarihli BM kararını ne kadar taktı ise biz de BM Güvenlik Konseyinin son kınama kararını o kadar takacağız…
Biz Maraş’ın bir bölümünü eski sahiplerinin dönüşüne, oradaki Kamuya ait yerleri ise Türklerin kullanımına açtık.
Sevgili BM, elinizden gelen kınamayı yapın.
Umurumuzda bile olmayacaksınız…”