Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) Genel Sekreteri Şener Elcil, KTÖS’ün yüz yüze eğitim esasına göre hazırlanarak, sürdürülebilir eğitim verecek şekilde açılması kararlı olduklarını bir kez daha hatırlattı
Elcil: Bu koşullarda tüm sorumluluk tamamen hükümete ait
Açıklamada Elcil, Sağlık Bakanlığı ve Eğitim Bakanlığı’nın zorunlu önlemleri almaktan, etkin denetimi sağlamaktan ve yüksek riskli aktiviteleri kısıtlamaktan kaçındığını söyleyerek, 8 maddelik öneri yayımladı.
Elcil’in açıklamasının tamamı şu şekilde:
KTÖS, olarak okulların, yüz yüze eğitim esasına göre hazırlanarak, sürdürülebilir eğitim verecek şekilde açılması kararlılığındayız.
Gerek 2020-2021 akademik yılında, gerekse 2021-2022 akademik yılına dönük olarak KTOEÖS ve KT Tabipler Birliği ile birlikte Covid-19 salgının devam ettiği dönemde, okulların sağlıklı ve güvenli bir şekilde açılabilmesi için gerekli önlemler konusunda hazırladığımız ‘Yüz Yüze Eğitim Kılavuzu’nu tamamlamış olduğumuzu ve sizlerin bilgisine getirdiğimizi bir kez daha hatırlatmak isteriz.
Bu gerçeklerden hareketle, Sağlık Bakanlığı ve Eğitim Bakanlığı’nın zorunlu önlemleri almaktan, etkin denetimi sağlamaktan ve yüksek riskli aktiviteleri kısıtlamaktan kaçındığını üzülerek gözlemlemekteyiz.
Buna göre:
1- Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin çalışma tüzüğü hazır olmadığından dolayı aldığı kararların siyasi olduğu bir gerçektir. Yasal olmayan Komite’nin ürettiği kararlar hukuksal tartışma yaratmaktadır.
ÖNERİMİZ: Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi’nin tüzüğü derhal Bakanlar Kurulu’ndan geçirilmelidir. Bununla birlikte “Eğitim Bilim Danışma Komisyonu” oluşturulmalıdır.
2- Eğitim Bakanlığı tarafından 2021-2022 öğretim yılının pandemi yokmuş gibi planlandığını üzülerek gözlemledik. Okulların açılması için masaya getirilen öneriler, okulların pandemi öncesi durumundan farklılık göstermemektedir.
ÖNERİMİZ: 161 sınıfımızdaki öğrenci sayıları 20-24 arasıdır. Daha da önemlisi 309 sınıfımızdaki öğrenci sayıları 25 ve üzeridir. Sadece 463 sınıfta 20’inin altında öğrenci sayısı mevcuttur. DSÖ ve KTTB’nin ortaya koyduğu görüşler okul, sınıf ve taşımacılık esnasında sosyal mesafe, maske ve hijyen kurallarının geçerli olduğu yönündedir. Planlamalar bu görüşler göz önüne alınarak yapılmalıdır.
3- Bazı okullarımızdaki sınıfların metrekaresinin küçük olması, ikili sıra sistemi ve okullarda yedek sınıfların olmaması, kalabalık okullarda sosyal mesafenin korunmasını imkansız hale getirmektedir. Eğitim Bakanlığı’nın Kolej Giriş Sınavı nedeniyle seyreltilmiş eğitimi yapmak istememesi ise tehlikeyi büyütmektedir.
ÖNERİMİZ: Yarışmacı sınavlar yerine öğrencilerin güvenliği düşünülerek, sınıf sayıları düşürülmeli, sınıf içi sosyal mesafe düşünülerek eğitim planlanmalıdır.
4- Vaka sayılarının yoğunluğu (Turuncu – kırmızı veya koyu kırmızı) 25 ve üzeri sınıf sayılarının bulaş riskini artırmaktadır. Bu noktada öğrencilerin ve öğretmenlerin sağlığı ve güvenliği için endişe duymaktayız.
ÖNERİMİZ: Sürdürülebilir Yüz Yüze Eğitim Kılavuzu’ndaki ‘100 bin nüfus başına düşen günlük yeni vaka sayısı tablosu’ndaki verilerin dikkate alınmasıdır.
5- Pandemi döneminde birçok okulumuza gerekli alt yapının yapılmadığı, internet alt yapısının güçlendirilmediği, öğrenci sayısına göre yıllık hijyen malzemelerinin tedarik edilmediği ve tekli sıraların alımı için ihaleye çıkılmadığını gözlemlemekteyiz. Bununla birlikte yeterli okul çalışanı kadrosu da oluşturulmamıştır.
ÖNERİMİZ: Okullara ek bütçe ve yatırımla alt yapı ve kadrolarının güçlendirilmesi, salgınla mücadelede yoğun desteklenmesidir.
6- İçinde bulunduğumuz olağanüstü durum sebebiyle eğitim programı ve ders içeriklerinde tüm uyarılarımıza rağmen gerekli seyrekleştirilmiş eğitim programı düzenlemesine gidilmemiştir. Bu yoğunluk öğrenci ve öğretmenlerimizi bir bilinmeze sürüklemektedir. ÖNERİMİZ: Erken zamanda eğitim programı ve kitap komisyonlarının yeniden toplanması ve gereğini yapmasıdır.
7- Eğitim biliminde en önemli nokta planlama ve hazırlık aşamasıdır. Gerek toplumun ve velilerin bilgilendirilmesi, gerek okul yöneticileri ve öğretmenlerin hizmet içi eğitimle okula yeniden hazırlanması, gerekse öğrencilerin yeniden adaptasyonu için çalışmaların tamamlanması önemlidir.ÖNERİMİZ: Her okulun koşullarına göre ailelerin de dahil olacağı yerinden hizmet içi eğitim
8- Okul dışındaki ortamlarda ekonomik kaygılar nedeniyle hükümet gerekli tedbirleri almadığı gibi, yeterli denetimin de yapılmaması salgının okullara sıçramasına kaynak oluşturacaktır.
ÖNERİMİZ: Denetim ve vakaların yoğun olduğu dönemde yüksek riskli aktivitelerin kısıtlanması.
Yukarıda belirttiğimiz sebeplerden ötürü pandeminin artarak devam ettiği bugünlerde, açılacak okullarımızın sürdürülebilir eğitim veremeyeceğini söylemek abartı olmayacaktır.
Akademik Çalışma Takvimi’nin imzalanması konusunda ortaklaşmamızın mümkün olmadığını belirtir;
Okul yöneticilerimizin, öğretmenlerimizin ve okul çalışanlarımızın görevleri başında ve öğrencilerimizin de sınıflarında olacağını hatırlatır;
Bu koşullarda tüm sorumluluğunun tamamen hükümete ait olduğunu vurgular,
Ayrıca hükümetin samimiyetle adım atması durumunda, sendikamızın da gereken adımları atmaya her zaman hazır olduğunu saygılarımızla bilgilerinize getiririz.