Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili ve Mağusa Milletvekili adayı Asım Akansoy, kendisinin ve partisinin Euro’ya geçiş, ekonomide rahatlama ve Kıbrıs sorunu konusundaki politikalarını anlattı
Akansoy: Bizim yaptığımız çorbaya tuz katmaktır, asıl mesele halktır
Özgür Web Tv‘de Pınar Barut‘un sorularını yanıtlayan Akansoy, uzun yıllardır CTP içinde mücadele eden biri olduğunu anımsatarak, önemli olanın partinin, düşüncenin, ideolojinin başarılı olması olduğunu belirtti.
Akanoy, “Aslında bizim yaptığımız çorbaya tuz katmaktır. Çünkü burada asıl mesele ben de değilim, parti de değildir. Asıl mesele halktır. Halkın çok büyük sıkıntıları var. Dolayısıyla bizim de bu sıkıntılar karşısında belli bir duruş ve yaklaşımla etkili olmamız gerekir. CTP bu yönde göreve hazırdır” dedi.
“Bütün derdimiz Kıbrıslıtürklerin özne olabilecekleri bir Kıbrıs’tır”
Kıbrıs’ın kuzeyinin çok zor bir coğrafya olduğunu, sosyolojik yapısının, toplum psikolojisinin, ekonomik şartlarının yanı sıra sağ siyasetçilerin yaptığı alt yönetim politikasının yarattığı tahribatın ve müdahalelerin de bunu daha da zorlaştırdığını belirtti.
“Bizim bütün derdimiz Kıbrıslıtürklerin bir özne olabilecekleri bir Kıbrıs’tır” diyen Akansoy, Kıbrıs’ı Kıbrıslıtürklerin eşit ve ortak olarak dünyaya entegre olacakları ve onurlarıyla yaşayabilecekleri bir ülke haline getirmenin en büyük hedefleri olduğunu vurguladı.
“CTP daha güçlü ve dik duruşlu olmalıdır, sessiz kalmamalı, üzerimizdeki baskıyı kabullenmemelidir”
Federasyon olmadan Kıbrıslıtürklerin onurlu duruşunu sağlayabilecekleri düzenlemenin çok mümkün olmayacağını savunan Akansoy, aslında solcular olarak, bu ülkede büyük sorunlar olduğunu iyi bildiklerini ancak istikrarlı bir düzene geçmek, adanın birleştirilmesi ve AB üyeliğiyle de bunların üstesinden gelinebileceğini de bildiklerini söyledi.
Akansoy, “Eleştirileri de değerlendiriyoruz ve evet CTP daha güçlü ve dik duruşlu olmalıdır, sessiz kalmamalı, üzerimizdeki baskıyı kabullenmemelidir. En önemlisi de var olan durumu normalleştirmemelidir. Şu anda var olan büyük kriz karşısında CTP olağanüstü bir çaba içerisindedir. Ekonomi ve Kıbrıs sorunundaki gidişatın yarattığı büyük tahribat çok önemlidir. Çünkü Kıbrıs sorunu günün sonunda hayatın her anıyla ilgilidir. Kıbrıs sorununu göz ardı ederek hareket edemeyiz” dedi.
“AB’yi suçlayabileceğimiz çok nokta vardır fakat biraz da çuvaldızı kendimize batırmalıyız”
Kıbrıs sorununun, ekmeğin fiyatıyla da, ülkeye gelecek olan turistle de, kitle turizminin gerçekleşmesiyle de, yükseköğretimde niteliğin artmasıyla da ilgili olduğunu vurgulayan Akansoy, bunun entegre bir konu olduğunu ifade etti.
Akansoy, “Biz şu anda Sayın Tatar’ın Ankara hükümetiyle birlikte uyguladığı siyasetin Kıbrıslıtürklerin daha da izole, daha da dünyadan uzak ve içine kapattığını düşünüyoruz. Bizim AB ve dünya devletleriyle konuşamamamızın sebebi, resmi politikamız ayrılıkçı olduğu içindir. AB’nin resmi muhatabı Türkiye’dir. Ama aslında böyle bir ilişki de kalmadı. Crans Montana da AB, ciddi bir irade ortaya koydu. AB’yi suçlayabileceğimiz çok nokta vardır fakat ben biraz da çuvaldızı kendimize batırmamız gerektiğini düşünüyorum. Bu işin ana kaynağı Kıbrıs Türk halkının Ankara hükümetiyle uyguladığı siyasetin sorunlarıdır” dedi.
“Muhasebe birimi Euro’ya bağlanabilir”
Her şeyi Kıbrıs sorununa bağlayıp, iç siyasette hiçbir şeyin düzelemeyeceğini düşünmenin hatalı olduğunu, çünkü bu konuda kısa sürede büyük bir değişiklik beklemenin de mümkün olmadığını belirten Akansoy, yapılması gerekenin dar gelirlinin alım gücünü arttırmak, TL’nin yarattığı tahribatı önleyebilmek, insanları rahatlatacak bir ekonomik düzen sağlayabilmek olduğunu kaydetti.
Akansoy son olarak şunları söyledi;
“Alınacak önlemlerle var olan durumu bloke ederek insanları rahatlatabiliriz. Euro konusunda da CTP olarak bir çare arıyoruz ve bizi eleştirenler de bir fikirleri varsa söylesinler. CTP diyor ki ‘muhasebe birimimizi Euro’ya bağlayalım’
Muhasebe birimi Euro’ya bağlanabilir. Bunun ne Türkiye’si ne de Kıbrıs’ı yoktur. Bu bir ekmek meselesidir”
“Boykotun sonuçlarını da konuşmamız gerekir”
Akansoy seçimleri boykot edeceklerini söyleyen seçmen için de şunları söyledi;
“Siyasi bir hedef olarak boykotun gündeme getirilmesini anlarım ancak sonuçlarını da konuşmamız gerekir. Siyaset uzun bir süredir yerlerdedir. Sandığa gitmemeyi engellemek için, inandırıcı ve ayakları yere basan bir programa ihtiyaç vardır. Ülkedeki sorunlar o kadar büyüktür ki, sorunların çözümünü sadece bir partinin hükümete gelmesi sağlayamaz”
Özgür Gazete/Sare Lord