Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Milletvekili ve Milletvekili adayı Asım Akansoy, seçimlere halkın katılmasını istediğini, çünkü önümüzdeki 5 yılın çok kıymetli olduğunu ve umudun kesilemez olduğunu savundu
Akansoy: İnsanlar istikrar, huzur ve refah arıyor
Özgür Web TV’de yayınlanan Seçim Özel programında Melek Arabacıoğlu’nun sorularını yanıtlayan Akansoy, ülkede ekonomik şartların çok zor ve çok ağır olduğunu, insanların en büyük derdinin de bu olduğunu kaydetti.
Akansoy, “Alım gücü çok düştü ve eve yönelik giderler karşılanamıyor, borçlar ödenemiyor, döviz kirası olanlar kiralarını ödeyemiyor. İnsanların büyük bir çoğunluğu bankalarla karşı karşıya kalmış durumda. İnsanlar istikrar arıyor, huzuru arıyor, refahı arıyor, çocukları göç etmesin diye bir şeyler yapılmasını göç edenlerin gelmesi için de çaba gösterilmesini istiyorlar” dedi.
“İç borçlanmalarla geleceğimizden çalındığı bir 3 yıl yaşadık”
Vatandaşın, yüzde 30-40 oranına dayanan genç işsizliğin, ekonomi büyütülerek istihdama dönüştürülmesini istediğini, sokaktaki en hâkim konunun tartışmasız ekonomi olduğunu dile getiren Akansoy, bu meseleye düz olarak bakıldığında ekmek parası, daha geniş bakıldığında ise sosyal, siyasal ve Kıbrıs sorunu gibi çok değişik bağlamlarla karşılaşıldığını belirtti.
Akansoy, 4’lü hükümet sonrası yaşanan gelişmelere bakıldığında, kurumların zayıfladığının, özellikle Kıb-tek’in neredeyse battığının, sosyal değerlerin erozyona uğradığının, siyasette ahlaki erozyonun ve istikrarsızlığın yaşandığının görülebileceğini kaydetti.
Akansoy, “Ülkenin UBP kurultaylarına endekslendiği, dolayısıyla günlük kararlarla çözüm üretilmeye çalışıldığı, iç borçlanmalarla geleceğimizden çalındığı bir 3 yıl yaşadık. Zor bir dönem geçirdik aslında” dedi.
“Kriz masaları önerdik ama bunların hiç biri kabul görmedi”
UBP’nin hükümetlerde olduğu dönemlerde çok temel hatalar yaptığını, bunların en önemlisinin de muhalefetin uzattığı eli tutmaması olduğunu belirten Akansoy, ana muhalefet olarak her zaman UBP’ye pandemi koşullarından dolayı katkı sunmak istediklerini, siyaseti basite indirgeyip ‘sen-ben’ davasına dönüştürmediklerini anlattı.
Akansoy, “İnsanların sağlık, eğitim, ekonomi gibi sorunlarını aşabilmek adına hep birlikte çalışalım, siz karar verin biz de katkı koyalım dedik” diyerek, kriz masaları önerdiklerini ama bunların hiç birinin kabul görmediğinin, tabiri caizse ellerinin tersi ile ana muhalefeti ittiklerini vurguladı.
Akansoy, “Biz de bu tavır karşısında Meclis’te nisap vermeyeceğimizi açıkladık ve sistem kilitlendi” ifadelerini kullandı.
“Sizin iki ayrı devlet teziniz varsa AB size o kapıları açmaz”
Kıbrıs sorunuyla ilgili gelinen son durumu hakkında görüşlerini de paylaşan Akansoy, CTP olarak Kıbrıs sorununda iki bölgeli ve iki toplumlu, siyasi eşitliğe dayalı bir federasyonu savunduklarını vurguladı.
“Federasyon perspektifinin dünyada kabul gördüğü BMGK’nin ilgili kararlarında da mevcuttur” diyen Akansoy, AB ile ilişkilerimizin BM Güvenlik Konseyi kararları üzerine konumlandırılmasının ilerlememizi sağlayacağını belirtti.
Akansoy, “Biz Kıbrıslıtürklerin hem AB’ye uyumlaştırılması hem de ekonomik ve sosyal olarak desteklenmesi gerektiğini belgelerle öne çıkarırsanız, AB size o zaman kapılarını açar. Eğer sizin iki ayrı devlet teziniz varsa ve bu şekilde gelin bize yardım edin derseniz AB size o kapıları açmaz” dedi.
“AB’nin siyasi dilinin ne olduğunu CTP olarak çok iyi biliyoruz”
CTP’nin tek parti olarak hükümete geldiği ilk günden itibaren AB ile daha yoğun ilişkiler kurulmasını talep edeceğini ve AB’den Kıbrıslıtürklerin hak ve çıkarlarının savunulması ve korunması için mali yardım tüzüğünün, yeşil hat tüzüğünün geliştirilmesini talep edeceğini ve baskı yapacağını belirten Akansoy, AB’nin siyasi dilinin ne olduğunu CTP olarak çok iyi bildiklerini dile getirdi.
Akansoy, “Onlarla ne konuşacağımızı çok iyi biliyoruz. Biz inanıyoruz ki Kıbrıslıtürklerin uluslararası camiada hak ve çıkarlarını en çok talep edecek vizyon da CTP vizyondur” ifadelerini kullandı.
“24 Ocak’tan itibaren ne külliye, ne ilhak ne de Ercan konusu konuşulacak”
24 Ocak’ta CTP’nin hükümeti kurma görevini alacağını ve bu noktadan itibaren de bugünkü konuların hiç birinin gündem olmayacağını söyleyen Akansoy, külliye ve ilhak tartışmaları söz konusu dahi olmayacağını, Ercan Havalimanı’nın Türkiye’nin iç hatları kapsamına girmesinin de konuşulmayacağını kaydetti.
“Ercan Havalimanı konusunda eğer mevzu bilet fiyatlarını ucuzlatmaksa, bunun mutlaka yapılması gerekir ama bunun yapılması için Ercan’ın statüsünün iç hatta dönüştürülmesine gerek yoktur” diyen Akansoy, buna tamamen karşı olduklarını, uluslararası ECN kodu ile bu uçuşun sağlanmasının devam ederken vergilerden muafiyeti devletin üstlenebileceğini vurguladı.
Akansoy, “Bu geçmiş yıllarda KTHY’de uygulandı, yine uygulanabilir. İlhak tartışması ise tamamen saçmalıktır. Böyle tartışmaları görmezden geliyoruz çünkü Kıbrıs Türk halkının yüzde 99’unun böyle bir tartışmayı kabul etmediğini söyleyebilirim” dedi.
“Cumhurbaşkanlığı binasının yenilenmesi öncelikli bir konu değil”
Külliye konusunda da görüşlerini paylaşan Akansoy, devlet dairelerinin yenilenmesi açısından da konuya bakıldığında, Cumhurbaşkanlığı binasının yenilenmesinin öncelikli bir konu olmadığını belirtti.
Akansoy, “Eğer günün sonunda bu ülkede asgari ücret yaşanabilir düzeye gelirse, ekonomik şartlar istenilen düzeye ulaşırsa, sağlıkta, eğitimde, damları akıtmayan okullarda, su basmayan bir hastanelerde hizmeti alma düzeyine geçilirse, İskele’den Güzelyurt’a bu sorunlar giderilirse, yollarımız aydınlatılırsa, bunu da o zaman oturur ve konuşuruz” şeklinde konuştu.
“Randevu talep edenin de randevuyu vereninde yaptığı yanlıştır”
Başbakan Faiz Sucuoğlu’nun, seçimlere 10 gün kala Ankara ziyareti yapmasının zamanlama açısından tamamen yanlış olduğunu dile getiren Akansoy, bu yanlışında karşılıklı yapıldığını savundu.
“Randevu talep edenin de randevuyu vereninde yaptığı yanlıştır” diyen Akansoy, kendilerinin siyasi dünyasında seçime 5 kala bu tür şeylerin olmasının doğru olmadığını, bu görüşme 1 ay önce olsaydı itiraz etmeyeceklerini kaydetti.
Akansoy, Ama seçime 5 kala bu tür bir müdahalenin hoş olmadığını söylemekte yarar var. Toplumun da bu ziyarete tepkisinin büyük olduğunu gördüm. 2020 yılının Ekim ayında gerçekleşen Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yaşadığımız ağır müdahale farklı bir konudur ancak şu an itibarıyla somut bu tür bir müdahale ben görmedim basından da duymadım” dedi.
“CTP olarak ilkelerimiz ve perspektifimizde olmazsa olmazlarımız var”
Akansoy, “CTP hangi partiyle hükümet kurar ya da kurmaz?” sorusuna ise şu cevabı verdi;
“CTP ile ilgili kişisel bir cevap verebilirim; ben o olaya ilkesel bakarım. Bizim CTP olarak ilkelerimiz ve perspektifimizde olmazsa olmazlarımız var. Bir tanesi Yurttaşlık Yasası’dır, diğeri tam gün eğitime geçmekle ilgili atılacak adımlardır, bir diğeri de istikrarlı muhasebe birimi ve Kıbrıs sorununda yeni bir sayfanın açılmasıdır. Tümünü birleştirdiğinizde ortaya çıkan manzume CTP’nin iş birliği yapacağı kesimleri sanırım tarif eder”
“Önümüzdeki 5 yıl bizler için çok kıymetli. Umut kesilmez, umur bitmez”
Akansoy son olarak şunları kaydetti;
“Seçime 2 gün kaldı, bu dönemde çok kapı çaldık çok eleştiriler de aldık. Çünkü CTP’den beklenti çok yüksek. Bunları bir deneyim olarak aldık, kabul ettik ve ben bu konuda halkımıza çok teşekkür ederim.
Pazar günkü seçimlere halkımızın katılmasını istiyorum. Katılmayacak olanlara da saygı duyuyorum ama önümüzdeki 5 yıl bizler için çok kıymetli. Umut kesilmez, umur bitmez, sadece parlamentoda değil sokakta da uluslararası camiada da bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Mücadelemiz asla bitmeyecek”