Türkiye‘de yayın yapan ve AKP‘nin havuz medyasının içinde olduğu bilinen Sabah Gazetesi, Halil Falyalı‘nın 7 yıldır yakın korumalığını yapan ve suikast anında ateş ettiği belirlendiği için tutuklanarak cezaevine gönderilen Türkistan Gülce‘nin ifadesinde, ‘ağam’ dediği Falyalı’nın husumetlisi olarak Sedat Peker, Ferdi Altuntaş ve Enver Bahçeciler isimlerini verdiğini yazdı
“Falyalı cinayeti soruşturmasının seyrini değiştirebilecek ifade!”
Sabah Gazetesi, Falyalı cinayeti soruşturmasının seyrini değiştirebilecek önemli bir ifadeye ulaştığını söylediği haberi şöyle;
“KKTC soruşturma birimi, Falyalı’nın 7 yıldır yakın korumalığını yapan Türkistan Gülce’ye, Falyalı’nın kimlerle husumeti olduğu sorusunu yöneltti. Cinayet anında arkadaki arabasıyla patronunu takip eden Gülce bu soruya, geçtiğimiz gün Interpol tarafından hakkında kırmızı bültenle yakalama kararı çıkarılan, Adalet Bakanlığınca Birleşik Arap Emirlikleri’nden geçici olarak tutuklanması istenen organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in ismini paylaştı.
Gülce, ‘Ağam’ dediği Halil Falyalı’nın husumetli olduğu üç kişiden birinin Sedat Peker olduğunu söyledi.
SABAH KKTC’de gerçekleştirilen Halil Falyalı cinayetinin kim ya da kimler tarafından işlendiğine ilişkin önemli bir ayrıntıya ulaştı. Kıbrıs güvenlik birimleri, 8 Şubat’ta korumasıyla birlikte öldürülen Halil Falyalı’nın en yakınındaki isimlerinin bilgisine başvurdu. Kıbrıs polisi, bu isimlere Falyalı’nın kiminle husumeti olduğu sorusunu yöneltti.
Bu soruya en çarpıcı bir şekilde cevap veren isim, Falyalı’nın en yakınındaki isim olan koruması Türkistan Gülce oldu. Gülce bu soruya, INTERPOL tarafından kırmızı bülten kararı çıkarılan ve geçtiğimiz gün Adalet Bakanlığı’nın, Birleşik Arap Emirlikleri’nden yakalanarak geçici olarak tutuklanmasını talep ettiği isim olan organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in ismini verdi. Gülce, ‘Halil Ağam’ diye tabir ettiği Falyalı’nın Sedat Peker’le bir takım sıkıntıları olabileceğini söyledi.
Cinayetten 1 ay önce otele tehdit telefonu
Falyalı’nın ikinci husumetli olduğu kişinin ise Ferdi Altuntaş isimli kişi olduğunu belirten Gülce, “Halil abinin ne gibi sıkıntıları olduğunu biz korumaları olarak bilmeyiz. Çünkü bize anlatmazdı. Bu ona en çok yakın olan 5 ya da 10 kişi ve kardeşi Hüsnü Falyalı bilebilir. Benim şüphelendiğim ve bu olayı yapanları bilebilecek Ferdi Altuntaş isimli şu anda Türkiye’de cezaevinde olduğunu bildiğim şahıs bilebilir diye düşünmekteyim” dedi.
Altuntaş’ın cinayetten bir süre önce Halil Falyalı’nın otelini arayıp telefonu açan kişiye, “Siz göreceksiniz yakında çok şeyler olacak. Çok şeyler gelecek” dediğini aktaran Gülce, Falyalı’nın üçüncü husumetlisi olarak bildiği Enver Bahçeciler ismini de soruşturma makamlarıyla paylaştı. Gülce, bu ismin de Ferdi Altuntaş’la aynı koğuşta kalan bir isim olduğunu dile getirdi.
7 yıldır korumasıydı
Cinayetin olduğu 8 Şubat tarihinde Kıbrıs soruşturma birimlerine ifade veren Gülce, 2015 yılından beri Falyalı’nın yakın korumalığını yaptığını söyledi.
“Genelde Halil abi, arabası ile seyahat ederken ben hep onu arkadan takip ederim. Önünde koruma aracı gitmez” diyen Gülce, bir diğer yakın korumanın ise Halil Işık olduğunu aktardı. Gülce olay gününü şöyle anlattı:
“Halil Işık kendi aracı ile beni evimden aldı. Halil ağanın evine gittik. Şoförü Murat Demirtaş ile olay günü kullandığı siyah jeeple evden çıktı. Ben de Halil’le arkadan takip ederek Girne‘ye geldik.
Halil abi bütün gün Les Ambassadeurs Hotel‘de kaldı. Rutin günlük iş görüşmelerini yaptı. Ben sürekli onun yakınındaydım. Normalde Halil abi bize, ‘Benim onunla bununla sıkıntım var, gözünü dört açın, dikkatli olun’ gibi bir şey söylemedi. Sıkıntılarını yansıtmazdı. O gün de kendisi gayet keyifliydi, neşeliydi bize hiçbir şey söylemedi. Gün içerisinde de otelde hiçbir olumsuzluk yaşanmadı.
“Yolun ortasında kiralık araç duruyordu”
Akşamüzeri 18.30- 19.00 saatlerinde Halil Ağa yine evine gitmek için otelden çıktı. Biz de takip ettik. Her zamanki gibi evine gitmek için aynı güzergahımızı kullandık. Biz onu 15-20 metre arkadan takip etmekteydik. Aynalı viraj dediğimiz yeri dönüp 40-50 metre ilerledikten sonra anayolun içerisinde dörtlü sinyal lambaları yanan gri bir kiralık araç duruyordu.
Halil abinin şoförü Murat da o yolda durduğu için durdu ve yoldan çekilmesi için ona korna çaldı. Biz de arkasında durduk. Araç ilerlemeyince bizim arabanın kapısını açtığım anda tek tek tabanca ile ateş açıldı. Hemen arkasından da makineli tüfekle Halil abinin arabası tarandı.
“Ateş dağ kısmından açıldı”
Dizlerimizin bağı çözüldü. Ben ateş açılınca yere doğru çöktüm. Ateş biter bitmez de bu kiralık araç Ozanköy‘e doğru kaçtı. Bizim arabamıza ateş açılmadı. Ateş sol tarafımızdan yani dağ kısmından yola en fazla 20-30 metre uzaklıktan açıldı. Ben hemen Hail abinin arabasına koştum kapıyı açıp baktığımda Halil abinin alnından vurulduğunu gördüm. Daha sonra vefat etti”