KıbrısManşet

Bengihan: Burası değil mahkumları topluma kazandırmak, potansiyel suçlu yetiştirme yeridir




Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan, ortaya koyduğu verilerle, ülkedeki suç ve suçlu potansiyelinin kaynaklarını gözler önüne serdi, 118 milyon TL harcanan yeni binaya neden geçilemediğini ve öğrenci kılıklı uyuşturucu, fuhuş ve kara para aklama çetelerini anlattı

Bengihan: Brent petrolün varil fiyatı düştü, indirime gitme niyetiniz yok mu?

Kamu Görevlileri Sendikası (KAMUSEN) Başkanı Metin Atan ile birlikte bugün Merkezi Cezaevi önünde protesto ve basın açıklaması yapan Bengihan, 118 milyon TL harcanan, kamera ve bilgisayar alt yapısı kurulan yeni cezaevi binasının hala teslim alınamamasına tepki koydu.

Bengihan öncelikle zamlara değindiği konuşmasında, “İnsanlarımız sadece benzin ve elektrik için çalışır hale geldi ama dün Bakanlar Kurulu’ndan utanmadan bir karar daha aldılar ve 5 günde 1 olan fiyat belirlemelerinin, gün aşırı yapılmasına karar verdiler. Yani akşamdan sabaha akaryakıta zam getirecekler. Brent petrolün varil fiyatı 130 dolardan 103 dolara geriledi. Bu fiyat yükseldiğinde akaryakıt fiyatını artırdınız, şimdi varil fiyat düştü, fiyatlarda indirime gitme niyetiniz yok mu?” diye sordu.

“Burası değil mahkumları topluma kazandırmak, potansiyel suçlu yetiştirme yeridir”

Merkezi Cezaevi’nin olumsuz koşulları ve artan suçlu sayısına dikkat çeken Bengihan, hem binanın yetersiz fiziki koşullarından hem de personel eksikliğinden kaynaklı, ciddi sıkıntılar yaşandığına dikkat çekti.

Güvenlik ve sağlık konusundaki sıkıntılar yetmezmiş gibi bir de gerçek amacının ‘mahkumların topluma kazandırılması’ olan cezaevinin bu amaca hizmet etmediğini belirten Bengihan, “Burası değil mahkumları topluma kazandırmak, potansiyel suçlu yetiştirme yeridir. Hırsızlıktan giren farklı suç modellerini öğrenerek çıkıyor” dedi.

“Yeni bina yaklaşık 1 yıl önce tamamlandı”

Defalarca bu kapının önüne çıktıklarını, açıklamalar ve grevler yaptıklarını hatırlatan Bengihan, ancak ‘sorumsuz sorumlular’ dediği hükümetin, yeni binayı teslim alamadığını ve taşınmayı bir türlü gerçekleştiremediğini söyledi.

Bengihan, “Yeni bina yaklaşık 1 yıl önce tamamlanalı ancak bu ülkenin İçişleri Bakanlığı binayı teslim alamadı. Bu ülkenin Şehir Planlama Dairesi, Mimar Mühendisler Odası bile yeni cezaevini girip göremedi. Sonra da diyorlar ki biz kurumlarımızı yücelteceğiz. Biz var olanlara sahip çıkamıyoruz” ifadelerini kullandı.

“118 milyon TL’ye yeni bina yapılıyor ve teslim alamıyorlar”

Yeni cezaevi binasının mali durumuyla ilgili de bilgi veren Bengihan, binanın TC’nin katkıları ve TC halklarının vergileriyle tam 118 milyon TL’ye yapıldığını, mevcut cezaevi yalnızlığa terk edilirken, yeni binadaki kamera ve bilgisayar sistemlerinin de atıl durumda bırakıldığını belirtti.

“Yazık günah değil mi?” diye soran Bengihan, “Sonra da kaynak yok diyorlar, ekonomik tedbir altında çalışanların Hayat Pahalılığı ödeneğini ve ek mesailerini vermiyorlar. İnanabiliyor musunuz; 118 milyon TL’ye yeni bina yapılıyor ve teslim alamıyorlar” dedi.

“Bu halk sizin beceriksizliğinizin ve iradesizliğinizin suçunu mu çekecek?”

Çağdaş ve çalışanların görevlerini layıkıyla yapabilecekleri bir cezaevi istediklerini vurgulayan Bengihan, yeni binanın teslim alınmamasının yanında, Cezaevi Teşkilat Yasası’nın da Meclis alt komitelerinde kadük olduğunu, seçimlere kurban edildiğini anımsattı.

“Efendilerin keyfini bekledik bu yasayı görüşüp yürürlüğe koysunlar diye ama yasa mefta oldu” diyen Bengihan hükümete seslenerek, “Bu çalışanlar, bu halk sizin beceriksizliğinizin ve iradesizliğinizin suçunu mu çekecek?” diye sordu.

“Sen sorumluluğunu yerine getirmeyeceksin, sonra da hesap soracaksın, böyle şey olmaz”

Can güvenliğinin sağlandığı, insan sağlığına uygun bir ortamda yaratılmasını talep etenin her insanın hakkı olduğuna işaret eden Bengihan, geçtiğimiz günlerde Covid pozitif oldukları için Mavi Kalem Öğrenci Yurdu’nda kalan 2 hükümlü tutuklunun yurttan firar etmesi olayına da değindi.

Bengihan konuyla ilgili, “Mavi Kalem Öğrenci Yurdu’nda hem mahkumlar hem tutuklular hem de mülteciler ve göçmenler kalıyor. Covid’liler 3. katta adeta peksemet gibi barındırılıyor. Orada 25 yıl ceza alan hükümlüler var. Bizler bu koşullarda şu anki cezaevinde bile güvenliği sağlamakta zorlanırken, orada bu kadar insanın güvenliği nasıl sağlanacak? Gardiyanlar hem kaçmalarını önleyecek hem de Covid tedavilerine yardımcı olacak, bir sorun olduğunda da ‘O gece nöbetçiler kimdi?’ diye soracaksınız. Sen sorumluluğunu yerine getirmeyeceksin, gerekli güvenlik koşullarını sağlamayacaksın sonra da hesap soracaksın, böyle şey olmaz” şeklinde konuştu.

“Yeni bina amacına hizmet edebilecek bir rehabilitasyon merkezidir”

KTAMS ve KAMUSEN olarak yeni cezaevi Teşkilat Yasası’nın bir an önce Meclis’te görüşülmesini, yeni cezaevinin de gerçek maksadı için kullanılmasını istediklerini vurgulayan Bengihan, yeni binanın amacına hizmet edebilecek bir rehabilitasyon merkezi olduğunu belirtti.

Bengihan cezaevindeki tutuklu ve hükümlü sayıları hakkında da bilgi vererek, ülkeye giriş çıkışlarda yaşanan güvenlik zafiyetini de bir kez daha gözler önüne serdi.

“Üniversite patronları öğrenci kimlikli suç ve suçlu çetelerinin polis tarafından sorgulanmasından rahatsız
Hükümet etmenin hükmetmek olduğunu ancak ülkemizde hükümet edenlerin bunu yapamadığını belirten Bengihan, ülkenin ‘sorma gir hanı’na nasıl çevrildiğini şu verilerle ortaya koydu;

“Mevcut cezaevi 1982 yılında 175 kişiye göre yapıldı, şu an içerde 578 mahkûm ve tutuklu var; 175’i KKTC yurttaşı, 132’si TC’li, 80’ni TC-KKTC, 191’i ise 3. dünya ülkesi vatandaşı. Ama bu 191’in 113’ü de güya öğrenci.
Bizim üniversite patronları öğrenci diye belge veriyor ya, polislerin öğrencilerine dokunmaları durumunda da polis müdürlerini arayıp şikâyet ediyorlar. Öğrenci kimlikli suç ve suçlu çetelerinin polis tarafından sorgulanmasından rahatsız oluyormuş bu patronlar.

“Memlekete gelerek, uyuşturucu, fuhuş kara para aklama olaylarına karışanlar öğrenci kılığında ülkede cirit atıyor”

Bu ülkenin yurttaşından fazla öğrenci diye gelen suçlu var içerde. Sonuçları değil, nedenlerini araştırmamız lazım.

Bu durum, bu ülkede otorite yoktur demektir. Bu ülkenin, çocuklarımızın bulunduğu sokakları güvenli değildir. Memlekete gelerek, uyuşturucu, fuhuş kara para aklama olaylarına karışanlar öğrenci kılığında ülkede cirit atıyor.
Bunlar daha iyi günlerimiz, lütfen bu söylediklerimizi dikkate alın”









Başa dön tuşu