Kıbrıs Türk Amme Memurları Sendikası (KTAMS) Başkanı Güven Bengihan, her ay rutin olarak yaptıkları açlık sınırı hesaplamasını açıklayarak, acilen alınması gereken tedbirleri sıraladı
Bengihan: Açlık sınırı 7 bin 149 TL
Bengihan yazılı açıklamasında, Sağlık Bakanlığı‘na bağlı Yataklı Tedavi Kurumları Dairesi’nden almış oldukları, 4 kişilik bir ailenin sağlıklı bir biçimde beslenmesi için gerekli olan beslenme kalıbı ve bu kalıptaki maddelerin İstatistik Kurumu’nca kendilerine gönderilen fiyatlarının ortalamalarının alınarak hazırlandığı rapora göre, 4 kişilik bir aile için 31 Mart 2022 tarihi itibariyle açlık sınırı 7 bin 149 TL olarak hesaplandığını belirtti.
Bengihan, “Sendikamızın yapmış olduğu çalışmaya göre sağlıklı beslenmek için yetişkin bir kadının yapması gereken zorunlu gıda harcama tutarı günlük 61.24 TL, aylık bin 837.20 TL, yetişkin bir erkek için günlük 64.25 TL, aylık bin 927.50 TL, 15-19 yaş çocuk için günlük 67.45 TL, aylık 2 bin 023.50 TL ve 4-6 yaş çocuk için günlük 45.36 TL, aylık bin 360.80 TL’dir” dedi.
Zorunlu Gıda Harcamaları Günlük / Aylık
Yetişkin Kadın: 61.24 TL – 1837.2 TL
Yetişkin Erkek: 64.25 TL – 1927.5 TL
15-19 Yaş Çocuk: 67.45 TL – 2023.5 TL
4-6 Yaş Çocuk: 45.36 TL – 1360.8 TL
Toplam: 238.30 TL – 7.149 TL
“Bu şartlarda değil asgari ücretliler orta düzey maaşlı kamu ve özel sektör çalışanları dahi sağlıklı beslenmenez”
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarının (Açlık Sınırı) 7 bin 149 TL olduğunu, asgari ücrete 1 Ocak 2022 tarihi itibarıyle yapılan artışa rağmen Türk lirasında meydana gelen değer kayıbı nedeniyle, Mart 2021 tarihinde yürürlükte olan brüt 4 bin 400 TL’lik asgari ücretin 382 sterline denk gelirken, bugün yürürlükte olan brüt 7 bin TL’lik asgari ücretin 361 sterline gerilediğini belirten Bengihan, ülkede birçok mal ve hizmetin fiyatının dövize endeksli olduğunun göz önüne alındığında da, asgari ücretlinin alım gücünün yükselmediği, aksine hızla eridiğinin görüldüğünü vurguladı.
Bengihan, “İstatistik Kurumu’nun resmi rakamlarına göre ülkemizde 2022’nin Mart ayında yüzde 13.01 son üç ayda yüzde 27.73, bir yılda yüzde 83.19 enflasyon meydana gelmiştir. Özellikle elektriğe akaryakıta, tüp gaza, ekmeğe, süt ve süt ürünlerine yapılan yüksek oranlı zamlar halkın adeta belini bükmüştür. Bu şartlar altında değil asgari ücretliler orta düzeyde maaş alan kamu ve özel sektör çalışanlarının ve ailelerinin dahi sağlıklı beslenme olanağı kalmamıştır” dedi.
“Acilen radikal tedbirler alması gerekmektedir”
Hükümet edenlerin, dar ve sabit gelirli kesimlerin alım gününü koruyucu tedbirler almak yerine kaşıkla verdiklerini kepçeyle alarak zaten zorda olan bu kesimleri adeta sefalete doğru sürüklediğini kaydeden Bengihan, açlık sınırı hesaplamalarında sadece zorunlu gıda harcamalarının fiyatlarının baz alındığını, insanın sosyal bir varlık olduğu gerçeğinden hareketle zorunlu gıda harcaması dışındaki mal ve hizmetlerin fiyatlarında meydana gelen artışların da alım gücünün sürekli olarak erimesine yol açtığını belirtti.
Bengihan, “Yani kısacası asgari ücrete ve kamu çalışanlarının maaşlarına yapılan artışları, daha çalışanın eline geçmeden enflasyon yutmuştur. Yaşanan hayat pahalılığı karşısında çalışanların, dar ve sabit gelirli kesimlerin alım gücünün korunması adına hükümetin acilen radikal tedbirler alması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
Neler yapılmalı?
Sınırsız teşvik uygulamalarından derhal vazgeçilmesi ve çok kazananlardan kazançları oranında vergi alınmasını sağlayacak yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini vurgulayan Bengihan, Kalkınma Bankası’ndan yandaşlara dağıtılan ve geri ödenmeyen 748 milyonluk kredinin de tahsil edilmesinin sağlanması gerekliliğine işaret etti.
Bengihan, “Krizi fırsat bilerek fahiş fiyatlar uygulayan tüccarlara dur demek için piyasa denetlenip caydırıcı cezalar uygulanmalı. Bu enflasyonist yapıda çalışanların ve halkın alım gücünün korunmasının en etkili yöntemi hayat pahalılığı ödeneğinin iki ayda bir asgari ücret dahil tüm maaşlara uygulanmalı ve enflasyonist yapıdan kurtulmamızın önünü açacak yöntem olan stabil muhasebe sistemine geçilmesi için çalışma yapılmalı.
Kısacası halkın hayat pahalılığı altında ezilmemesi için eğer niyet varsa hükümetin elinde imkanlar vardır. Yeter ki hükümetin bu yönde iradesi olsun” dedi.