Yeşil Barış Hareketi Yönetim Kurulu, Marina Otel‘in tekrar ihaleye çıktığını belirterek, daha önce ihaleye katılan şirketin Jet Skandalı ile anılan şirket olduğunu ancak skandal sonrası başarısız olduğunu ve yine aynı amaçla ihaleye çıktığını vurguladı
YBH: Bu ihale, hukuki, planlama ve etik yönden sakıncalar ile doludur
Sosyal medya hesabından açıklama yapan Yeşil Barış Hareketi Yönetim Kurulu, daha önce ayni ihalenin Yeşil Barış Hareketi tarafından ara emri alınması sürecini yaşadığını ve jet skandalı sonrasında başarısızlıkla sonuçlandığı ifade ederek, yine ayni amaçla açılan ihalenin bir kez daha hukuki, planlama ve etik yönden sakıncalar ile dolu olduğu vurguladı.
Yeni açılan ihalenin bu şirket için açıldığını ve şirket ile temas halinde olunduğu Belediye Başkanı tarafından, belediyede ve bölgede farklı farklı zamanlarda deklare edildiği belirtilerek, “Jet Skandalı olaylarında “benim bu şirketle bağlantım yoktur” diye açıklamaları bulunan Belediye Başkanı’nın, o dönemde bu şirkete ihaleyi verme ve bu şirketle sözleşme imzalamak niyetinin olduğu ve bunu belediye meclisinde talep ettiği gerçeği ortadadır ve kayıtlardadır. Bu ihalenin adrese teslim şekilde ihaleye çıkması, ihaleye fesat karıştırıldığı iddialarını da güçlendirmektedir” denildi.
“Belediye Meclisi’nin ÇED Raporu olmayan bir proje için ihaleye çıkması hukuki olarak mümkün değildir”
Açıklamanın tamamı şu şekilde:
“Etik olmayan bu durumun bizleri ciddi anlamda rahatsız ettiğini kamuoyu ile paylaşmak görevimizdir.
14 Mart 2022 tarihinde bu konu gündemiyle çağırılan Lapta Belediye Meclis’i toplantısı nisap olmadığından yapılamamıştır. 2 gün sonra 16 Mart 2022’de yeniden toplanan Belediye Meclisi sadece kısıtlı üyenin katılımı ile ihale kararı almıştır. Belediye Meclisi’nin Çevre Etki Değerlendirme Raporu (ÇED) olmayan bir proje için ihaleye çıkması hukuki olarak mümkün değildir.
“ÇED raporu olmayan bu ihale çevre ve planlama açısından bizlerde soru işaretleri bıraktı”
Belediye başkanı Mustafa Aktuğ 16 Mart 2022 tarihindeki toplantının bitmesiyle eş-zamanlı olarak saat 20:28’de bir sonraki güne yani 17 Mart 2022 tarihine saat 18:00’e danışma toplantısı çağrısını da toplantılardaki gibi “jet” hızıyla yapmıştır. İyi İdare Yasası nezdinde tüm toplumu ilgilendiren böylesi bir projede danışma toplantısı düzenlenmesi ve bu toplantının herkese açık olarak yapılması gerekmekte iken Lapta Belediyesi “Danışma Toplantısını” 17 saatlik kısa bir süre kala çağırmış ve davetli olarak sadece bölgelilerin katılabileceğini not düşerek sivil toplum örgütlerini, paydaşları ve toplumun geri kalanını dışlayıcı bir tutum sergilemiştir. İyi idare Yasası’nın gerekleri yerine getirilmediği gibi, göstermelik toplantılar sonrasında “jet” hızındaki kararlara 18 Mart sabahı alınan ihale kararı ile devam edilmiş, itiraz ve önerilerin yapılmasına fırsat tanınmadan alelacele ihale duyurusu yayınlanmıştır.
ÇED raporu olmayan bu ihale ÇEVRE VE PLANLAMA açısından da bizlerde soru işaretleri bırakmıştır. Orada bulunan sahil yürüyüş yolunun akıbetinin ne olacağı, kamu menfaati üzerine yapılacak bu yatırım ile bölgenin ve toplumun bunlardan nasıl etkileneceği konusunda boşluklar bırakılmış ve bunlar bizler için ciddi endişeler yaratmıştır.
Bu bağlamda; adrese teslim, ÇED Raporu ve projesi olmayan, İyi İdare Yasası’nı ihlal eden ihaleyle ilgili, kamu yararını koruma konusunda taşıdığımız sorumluluğun bilinciyle; toplumsal değil sadece belirli zümrelerin çıkarları uğruna, şeffaflıktan, katılımcılıktan ve hukuksal zeminden uzak olduğu gerekçesi ile 8 Nisan 2022 (bugün) Yüksek İdare Mahkemesi’nde ara emri dosyaladığımızı kamuoyunun bilgisine sunarız.
Ayrıca davamızı gönüllü olarak üstlenen Avukat Buse Günsoy’a mücadelemize verdiği katkıdan dolayı teşekkür ederiz”