Akıncı: Cumhurbaşkanı hükümetlerin yerine geçecek davranışlar sergilememelidir
Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, 5 yıllık görev süresini, Özgür Gazete’ye değerlendirdi.
Cumhurbaşkanı ve bağımsız Cumhurbaşkanı adayı Mustafa Akıncı, görev süresinin özellikle ilk yarısında Kıbrıs sorunu bağlamında oldukça yoğun bir dönem geçirdiğini, süreçte iç konularda da aktif çalıştığını, siyasi hayatının önceki 40 yılında olduğu gibi Cumhurbaşkanlığı döneminde de halkla kurduğu güçlü bağlarını koparmadığını kaydetti.
Cumhurbaşkanı Akıncı, 5 yıllık görev süresinin ilk yarısında, Kıbrıs sorunun 50 yıllık geçmişine artık bir son vermek ve tüm tarafların yararlanabileceği, Kıbrıs Türk gençlerinin de gelecek belirsizliğinden kurtulacağı, mümkün olan çözümü elde edebilmek için canla başla çalıştıklarını anımsattı.
1960’tan bu yana ilk defa 2017’de garantörlerin de katılımı ile 5’li bir konferans toplanabildiğini ve BM Genel Sekreteri’nin süreci, “çözüme çok yaklaşıldı, yapılamamış olması da tarihi bir fırsatın yitirilmiş olmasıdır” şeklinde değerlendirdiğini ifade eden Akıncı, “BM Genel Sekreteri’nin bu sözleri Kıbrıs sorunu bağlamında vermiş olduğumuz çabanın ne kadar önemli olduğunu anlatmaya yeterlidir” dedi.
Akıncı, Kıbrıs sorunu bağlamında eğer sonuca ulaşılamamışsa bunda Kıbrıs Türk halkının ve onun liderliğinin bir payı olmadığını söyledi.
“Çözüm odaklı siyaset”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 5 yıl önce halkın huzuruna 4 boyutlu bir siyaset belgesi ile çıktığını anımsatarak, “Bunlardan birisi Kıbrıs sorunu ile ilgiliydi. ‘Çözüm odaklı siyaset’ dedim. Kimilerinin söylediği gibi ben ‘3 ayda çözüm’ vadetmedim” diyerek bu anlamda yapılan eleştirilerin bir zemini bulunmadığını aktardı.
Akıncı, “Ben ayakları yere basan bir siyaset izledim. Çözümün sadece tek taraflı olmadığını bilecek tecrübeye sahibim. Bunu halk da biliyor” dedi.
Akıncı, 3 boyuttan birinin de bağımsız ve tarafsız bir Cumhurbaşkanlığı görevi yürüteceği şeklinde olduğunu belirterek, Cumhurbaşkanlığının partiler üstü bir makam olduğunun altını bir kez daha çizdi.
“Cumhurbaşkanlığı parti başkanlığı makamı değil”
Akıncı, bir Cumhurbaşkanının makama çok değişik partilerin tabanından ve partisizlerden oy alarak geldiğini, Cumhurbaşkanlığı makamının o nedenle bir tek partinin malı yapılamayacağını ifade etti.
5 yıllık görev süresince buna çok dikkat ettiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Akıncı, “Köklerimi hiçbir zaman inkar etmedim. Ben sosyal demokrasiye inanan, sosyal adaletten, barıştan yana bir insanım ama görevimde parti siyaseti anlamında bütün partilere eşit mesafemi korudum” dedi.
Bunun, en bariz kanıtının yaptığı atamalar olduğunu belirten Akıncı, şunları kaydetti: “Örneğin Ombudsman mevkii… Benden önceki dönemlerde o dönemin cumhurbaşkanı hangi partiye yakınsa o partiye mensup biri ombudsman olarak atandı ama parti bağı nedeni ile görevini ifa etmekte zorlandı. Sonrasında 3 yıl bu makam boş bırakıldı. Ben göreve geldiğimde Saygın bir kişilik olan Yargıç Emine Dizdarlı’yı atadım. Halkın en çok güven duyduğu dönem bu dönem oldu. Çünkü bağımsız ve tarafsız görev ifa edebileceğine inanılan bir kişi bu göreve getirildi. Bunun yanında YÖDAK’ın başkanlığına hiçbir üniversite ile bağı olmayan bir akademisyenimizi görevlendirdim. Kamu Hizmeti Komisyonuna gelince benden önceki Cumhurbaşkanı tarafından atanan bir kişinin bu görevi laiki ile yaptığı çeşitli paydaşlar tarafından bana iletilince göreve 2 yıl daha devam etmesini sağladım.”
“İç konularda da aktif çalıştık”
Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, 5 yıllık görev sürecinde iç konularda da aktif olunduğunu belirterek özellikle en başta çevre konusuna ağırlık verildiğini kaydetti.
Akıncı, “İç konularla ilgili de özellikle çevreye büyük bir ağırlık verdik. Temiz Düşün projesini 3 yıldır sürdürüyoruz; kültür sanata büyük bir önem verdik. Pek çok, kitabın yayınlanmasına ve belgesel yapımına katkı yaptık. Ekonomi, sağlık konularında halkımıza yardımcı olmaya çalıştık. Trafik ile ilgili olarak da yapılması gereken çok şeyler var. Bu alanda da ilgimizi sürdürdük. Halkın taktiri ile yeniden göreve gelmem halinde değişik alanlarda da danışman sayılarını artırarak iç konularla ilgili çalışmalara devam edeceğim” dedi.
“Cumhurbaşkanı hükümetlerin yerine geçecek davranışlar sergilememelidir”
Cumhurbaşkanı Akıncı, görev süresince hükümetlerin yerine geçmeden bir rehberlik görevi de yapmaya çalıştığını dile getirdi.
Akıncı, “Hükümetlerin yerine geçmeye çalışan, her konuyu sanki kendisi hükümetmiş gibi yapacağım, edeceğim söylemleri ile gündemi oluşturmaya çalışan adaylar var. Bu adaylar aslında hepsi de hükümette çeşitli makamlarda bulundular. Bu söylediklerini aslında oralarda yapmaları gerekirdi. Cumhurbaşkanlığının konumu farklıdır. Elbette hükümetlere önderlik, rehberlik edici tavırlar geliştirmek lazım. Kamuoyu ile çok yakın iletişimde olunmalıdır. Ama hükümetlerin yerine geçecek davranışlar da sergilememelidir” diye konuştu.
“Halk bu makama güveniyor”
Başarılı bir 5 yıl geçirdiği kanaatinde olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Akıncı, “Bu dönemin verdiği tecrübeler ışığında elbette yeni dönemde çok daha verimli çalışmalar yapmak mümkün. Halkla çok yakın diyaloglar kuruldu, güzel iletişim sağlandı. STÖ’lerle, yerel yönetimlerle iyi bir diyaloğumuz oldu, bu daha da gelişecek. Daha seçim havası gelmeden anketlerde, güven duyulan siyasal makam olarak Cumhurbaşkanlığı öne çıkıyor. Siyasetin diğer kurumları, maalesef üzülerek söylüyorum çok gerilerde kalıyor, Cumhurbaşkanlığı yargı, polis, ombudsman ilk sıralarda bulunuyor. Şuanda anketlerde birinci çıkmamızın nedeni de bence bu güvendir. Halk, bu makama güveniyor” diye konuştu.
“Birinci turdan çok farklı bir sonuç çıkarsa kimse şaşırmasın”
Akıncı, “Seçimler çok önemlidir. Kıbrıs Türk halkı kendi kaderini oylayacak. Kendi seçiminin kendi iradesi ile şekillenmesinin ne kadar değerli olduğunun bilincinde davranarak bu seçimleri bitirecek. Kıbrıs Türk halkının değerlerine sahip çıkarak ‘bu işi birinci turdan bitireceğiz başkan’ söylemleri çok arttı. O yüzden birinci turdan çok farklı bir sonuç çıkarsa kimse buna şaşırmasın” dedi.