Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman, TC-KKTC arasında imzalanan metnin “Ekonomik ve Mali İş Birliği Anlaşması” değil “KKTC’nin Anayasal düzenini değiştirme anlaşması” olduğunu söyleyerek, reform sözcüğünün paspas edildiğini ve “reform” adı altında Temel Hak ve Özgürlükler alanının kısıtlandığına dikkat çekti
Erhürman: Tatar ‘Evet müdahale vardır, bunu da herkes bilir’ dedi
Meclis Genel Kurulu‘nda konuşan Erhürman, haftalarca ortada olmayan ve sır gibi saklanan TC-KKTC İktisadi ve Mali İş Birliği Anlaşması‘nın nihayet önelerine geldiğini ve uygulamayı ise bu anlaşmayı imzalayan dönemin Başbakanı Faiz Sucuoğlu‘nun değil gayri meşru yeni hükümetin yapacağını belirtti.
Erhürman, “Sayın Ersin Tatar katıldığı bir yayında açık şekilde ‘Evet müdahale vardır, bunu da herkes bilir’ demişti. Müdahale mahsulü olan bir yapıya ‘meşru hükümet’ demeyeceğimizi zaten söylemiştik, Tatar da bunu söyleyerek duruma aleniyet kazandırdı” dedi.
“2022 yılı için öngörülen rakam 4 milyar 250 milyon TL değil 2 milyar 150 milyon TL’dir”
Protokol metninin kendisine bakılması ve herkesin gerçekleri görerek gerçekleri konuşması gerektiğini söyleyen Erhürman, prtokolde 4 milyar 250 milyon TL’lik bir kaynak öngörüsü olduğunu hatırlattı.
Erhürman, “Bu görünen kaynağın 2020 yılından devreden rakam 733 milyon TL, 2021 yılından devreden rakam ise 1 milar 360 milyon TL’dir. Yani toplam 2 milyar 100 milyon TL geçmiş yıllardan aktarımdır, yani 2022 yılı için öngörülen rakam 2 milyar 150 milyon TL’dir. Bu rakamda enflasyonun yüzde 88 olduğu dönemdir” dedi.
“Tabi ‘Türkiye’ye borçlarımızı ödemiyoruzki’ diyeceksiniz”
2020 yılında bile 3 milyar 250 milyon TL kaynak öngörüldüğünü ve o dönemde ne enflasyonun ne de dövizin bugünkü gibi olmadığını belirten Erhürman, Türk Lirası’nın döviz karşısındaki değer kaybının enflasyon rakamlarını bu noktaya getirdiğini belirtti.
Erhürman, “Siz de bu rakam üzerinden taahhüt üzerinden taahhüt veriyorsunuz. Bir de protokolün her yerine ‘TL özendirilecek’ diye yazıyorsunuz ancak TC’den alınan krediler döviz üzerinden hesaplanacak. Tabi ‘Türkiye’ye borçlarımızı ödemiyoruzki’ diyeceksiniz ve bu memleketi bu yükümlülüklerin altına sokacaksınız sonra da istifa edeceksiniz, saldım çayıra mevlam kayıra” ifadelerini kullandı.
“Bu ‘KKTC’nin Anayasal düzenini değiştirme anlaşması’dır”
İmzalanan metnin dünyanın hiçbir yerinde “Ekonomik ve Mali İş Birliği Anlaşması” olarak anılamayacağını, bunun “KKTC’nin Anayasal düzenini değiştirme anlaşması” olduğunu söyleyen Erhürman, reform sözcüğünün paspas edildiğini ve “reform” adı altında Temel Hak ve Özgürlükler alanının kısıtlandığına dikkat çekti.
Erhürman, “Siz reform diyerek sendikal haklara, toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkına, Din İşleri’ni merkezi idareye alma gibi şeylere müdahale ediyorsunuz. Bunun ekonomi ile ne alakası var? Bu reform mudur? Yürütme’yi gayri meşru hale getirdiğiniz yetmedi, işin içine Meclis’i de kattınız, neymiş; daha etkin ve verimli çalışacakmış. Neredesiniz? Hangi zihniyetlere bu işleri yapıyorsunuz?” diye sordu.
“Meclis Başkanı da bir alet getirecekmiş Meclis’e, istediği zaman düğmeye basıp sesimizi kısacakmış”
2 milyar 150 milyon TL karşılığında, Türkiye’ye Anayasal düzenin değiştirileceği taahhüdünün verildiğini söyleyen Erhürman, bu metnin hükümet tarafından okunmadığını, okunsa dahi anlaşılmadığını kaydetti.
Erhürman, “Bunların ekonomiyle ne alakası olduğunu bu halka anlatacaksınız. Meclis Başkanı da bir alet getirecekmiş Meclis’e, mikrofona bağlanacakmış, biz konuşurken de istediği zaman düğmeye basıp sesimizi kısacakmış. Meclis Başkanı önce o aleti Meclis kapısına getirip koysun, saat 10.00’da bassın düğmeye, 26 vekil o saatte girmezse Meclis’e kapıları kapatsın” dedi.